Külyutmaz’ın Mizah Defteri

Bendeniz külyutmaz. Mizah defterimde birbirinden ilginç ve komik haberlerim var. Günlerden bir gün gurbet elde öğrencilerden biri beni bir çay içmeye davet etti. Kıramadım gariban öğrenciyi. Eve girdim ki kartondan bir ayakkabılık. Eski püskü bir kilim üzerinde evin salonuna doğru ilerledik. Solana girer girmez ne yapacağımı şaşırdım. Çekyatın bir kolu kırık, diğer kolu ise “kurtarın beni” der gibi feryat ediyor. Oturduğum gibi neredeyse yere düşecektim. Derken ellerim avuçlarımda etrafı seyrederken gözüm televizyona takıldı. Tv’ye bir bıçak saplanmıştı. Hem de ince narin bir meyve bıçağı.  Televizyonda görüntüler bir korku filmini andırıyordu. Herkes birbirini bıçaklıyor. Benim gözüm bir tv’deki saplanan bıçakta kaldı. Filme adapte olamıyorum ki. Neler geçmedi ki aklımdan. Ne senaryolar yazdım bir bilseniz.

Bir de bana niye konuşmuyorsun diye soruyorlar. Sorsunlar sormasına da dilim tutuldu. Aklım bıçaklı tv’de kaldı. Çaylar içildi. Keyifler bir bütündü. Ben de müsaade alacakken film hakkında yorumlar yapılmaya başlandı. Ne güzel maceraydı. Yorumlar harikaydı. Ben de hep kafa salladım. Gevezeliği kimseye bakmayan külyutmaz sus pus olmuştu. Arkadaş bıçağı tv’den aldı. Benim gözler fal taşı gibi açık. Ne olacak ne bitecek derken bıcağı tv’nin yanına bırakırken, “televizyonun düğmesi bozuldu da açmak ve kapamak için bir meyve bıçağı işimizi görüyor. Bu da bizden pratik öneriler…”

Derin bir nefes aldım. O gün bu gündür ne zaman bir bıçak görsem bu olay aklıma gelir.