- Kategori
- Futbol
Kupa bir, ikiye devam...

ajansspor.com
Beşiktaş, ezeli rakibi Fenerbahçe'nin 26 yıllık kupa özlemini 27 yıla çıkarırken, 4 gollü galibiyetle Türkiye Kupası'nın sahibi oldu.
Maça, kupanın önceki maçlarının -zaten- oynamayan Rüştü'sünün eksikliği ile çıktı Beşiktaş. Hakan Arıkan bu kez dolaylı olarak sahadaydı Beşiktaş cephesinde. Delgado ve İbrahim Üzülmez'in onbire alınmadığı maçta, Nobre 18 kişilik kadrodaydı bu akşam.
Rakip Fenerbahçe'de ligde gelinen hüsrana karşın Türkiye Kupası, taraftarı mutlu -ya da tatmin- etmenin en kestirme yoluydu ve "kısa sezonun karı" misali kötü geçirilmiş bir sezon için eşsiz bir mükafattı.
Ve dolayısıyla kupayı daha çok isteyen taraf gibi görünüyordu Fenerbahçe ama gerçek şu ki; Beşiktaş da sezonun en iyi takımı olarak duruyordu sarı-lacivert teselli ekibinin karşısında.
Denizli'nin yaşlı prensi Yusuf, dengeli başlayan maçın topuzunu kaçıran isim oldu, Volkan Babacan'ı tek ayak üstünde yakalarken. İlerleyen dakikalarda -Beşiktaş'ın okçusu- Güiza sahne aldı ve fırsatçılığını konuşturarak kendisini -kimse inanmasa da- La Liga'nın gol kralı yapan gollerinden bir kuble sergiledi.
İkinci yarı daha bir hareketli başladı. Karşılıklı ataklar gol sayısının geceye yetmeyeceği sinyalini veriyordu. Yusuf'un resital yaptığı gecenin golcüsü Bobo peşpeşe gollerle maçı koparırken Beşiktaş tarihinde de "kupada en çok gol atan futbolcu" nişanını alıyordu.
Bu sezon Beşiktaş'ın en iyilerinden olan ve haftalar geçtikçe form grafiğini yükselten genç Slovak Holosko, 4 gollük bir maçı boş geçemeyeceğini gösterirken dakikalar sekseni gösteriyordu.
Ernst, taraftarına yine "iyi ki varsın" dedirttirmeye devam ediyor ve Sivok ve tabi ki Tello.
Beşiktaş, oturmuş kadrosu ve mükemmel takım anlayışıyla bu sezonun en büyüğü olduğunu ispatlama yolunda ilk mükafatını bu akşam alırken, şampiyonluk için de taraftarına bir porsiyon daha "güven" ısmarlamış oldu.
Alex'in uzatma dakikalarındaki penaltı golü ise -sadece- kişisel kariyerine "1 gol" olarak geçiyordu.
Ligdeki iki mağlubiyetin faturası İzmir'de kesildi ve bir hayli yüksek katma değer getirdi Kartal'a. Son çeyrek asrın Fenerbahçelileri kupayla tanışmak için en az bir yıl daha beklemek zorundalar şimdi.
***Yarı finalin ardından; "Kupada beklenen final"
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=175706
Maça, kupanın önceki maçlarının -zaten- oynamayan Rüştü'sünün eksikliği ile çıktı Beşiktaş. Hakan Arıkan bu kez dolaylı olarak sahadaydı Beşiktaş cephesinde. Delgado ve İbrahim Üzülmez'in onbire alınmadığı maçta, Nobre 18 kişilik kadrodaydı bu akşam.
Rakip Fenerbahçe'de ligde gelinen hüsrana karşın Türkiye Kupası, taraftarı mutlu -ya da tatmin- etmenin en kestirme yoluydu ve "kısa sezonun karı" misali kötü geçirilmiş bir sezon için eşsiz bir mükafattı.
Ve dolayısıyla kupayı daha çok isteyen taraf gibi görünüyordu Fenerbahçe ama gerçek şu ki; Beşiktaş da sezonun en iyi takımı olarak duruyordu sarı-lacivert teselli ekibinin karşısında.
Denizli'nin yaşlı prensi Yusuf, dengeli başlayan maçın topuzunu kaçıran isim oldu, Volkan Babacan'ı tek ayak üstünde yakalarken. İlerleyen dakikalarda -Beşiktaş'ın okçusu- Güiza sahne aldı ve fırsatçılığını konuşturarak kendisini -kimse inanmasa da- La Liga'nın gol kralı yapan gollerinden bir kuble sergiledi.
İkinci yarı daha bir hareketli başladı. Karşılıklı ataklar gol sayısının geceye yetmeyeceği sinyalini veriyordu. Yusuf'un resital yaptığı gecenin golcüsü Bobo peşpeşe gollerle maçı koparırken Beşiktaş tarihinde de "kupada en çok gol atan futbolcu" nişanını alıyordu.
Bu sezon Beşiktaş'ın en iyilerinden olan ve haftalar geçtikçe form grafiğini yükselten genç Slovak Holosko, 4 gollük bir maçı boş geçemeyeceğini gösterirken dakikalar sekseni gösteriyordu.
Ernst, taraftarına yine "iyi ki varsın" dedirttirmeye devam ediyor ve Sivok ve tabi ki Tello.
Beşiktaş, oturmuş kadrosu ve mükemmel takım anlayışıyla bu sezonun en büyüğü olduğunu ispatlama yolunda ilk mükafatını bu akşam alırken, şampiyonluk için de taraftarına bir porsiyon daha "güven" ısmarlamış oldu.
Alex'in uzatma dakikalarındaki penaltı golü ise -sadece- kişisel kariyerine "1 gol" olarak geçiyordu.
Ligdeki iki mağlubiyetin faturası İzmir'de kesildi ve bir hayli yüksek katma değer getirdi Kartal'a. Son çeyrek asrın Fenerbahçelileri kupayla tanışmak için en az bir yıl daha beklemek zorundalar şimdi.
***Yarı finalin ardından; "Kupada beklenen final"
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=175706
Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır