Kurban Geyikleri

Kurban bayramı yaklaşırken bir kaç gündür medyada kurban geyikleri başladı. Kurban bayramında 3 tür geyik olur. Bunlar her yıl tekrarlanır. Birincisi bayram öncesi kurbanlık muhabbetidir (yok kurban nasıl seçilir, kurbanlık nasıl olmalıdır, vs.) ,bununla beraber diyetisyen ve doktorların nasıl sağlıklı kurban eti yiyebileceğinize dair engin görüşleridir ki istisnasız bütün gazete ve televizyonlarda yer bulurlar. İkinci muhabbet bayram esnasında kaçan danalar ve onları kovalayan şaşkınlar aynı zamanda kurban yerine kendini kesen acemi kasaplar. Bunlar da isitsnasız her yazılı ve görsel medyada kendilerine yer bulurlar. Son olarak da bayram sonrası İstanbul'a tatilden dönen halkımızın otoyol ve feribotlardaki hal pür melali ile trafikte verilen kurban bilançosudur. Bir dahaki bayrama kadar bu konu da kapatılmış olur.

Burada itiraz ettiğim tek bir şey vardır,o da diyetisyen ve doktorların kurban etinin nasıl sağlıklı tüketeceğimiz konusuna getirmiş oldukları değerli açıklamalardır. Bu açıklamaları dinleyen milletimizin de zihni aydınlanır sağlıklı bir şekilde kurban etinden faydalanırlar.

Elbette öyle olmaz. Kurban eti tüketiminin bir adabı vardır. Bu gelenekseldir ve genlerimize de işlemiştir. Halkımızın büyük bir çoğunluğu aile olarak koç keser. Adabına göre kesilen koç kısa bir süre içinde paraçalara ayrılır. Bu arada mangallar hazırlanmış ve yakılmıştır bile, bir takım sakatatı ile yumuşak tarafından etli kısmından bir miktar ızgara halinde bir parti tüketilir.

Ardından etler daha ufak parçalara ayrılmaya başlar, fakirlere dağıtılacak kısımlar ayrılır, kavurmalık kısımlar ayrılır. Kavurmaya bir miktar da kuyruk yağı konulur. Bir sonraki öğünde yemek olarak hane halkının önüne gelir, bu kavurmaya da bazan yoğurt, salata, mevsimine göre turşu da eşlik eder.

Bu arada işkembe ve kelle-paçalar ertesi güne bırakılır. Hanım kısmı çok marifetli ise kumbar dolması da pas geçilmez.

Hatta ciğerleri ufak ufak parçalar halinde koyunun çember denilen yağlı zarına sarılıp fırınlanır ki, usatsı yaparsa tadından yenmez.

Neticede hane halkı 4 gün boyunca kurban etine doyar. Kurbandan sonra geleneksel patlıcan, kuru fasulyeye dönülür.

O nedenle diyetisyenlerin verdiği bu öğütleri kurban kesmeyenler, kurbanını  bir hayır kurumuna bağışlamış olanlar, bir de bayramı memlekette değil de yurt dışında tatilde geçirenler dinler ve uygularlar.