Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Küresel Isınma
 

Küresel ısınmanın ganimetleri

Küresel ısınmanın ganimetleri
 

Ne hale geldi dünya gülsek mi ağlasak mı? Kutuplar tam gaz erimeye devam ediyor bir kısım insan üzülüyor gelecek yıllarda daha nasıl felaketler yaşanacak diye kara kara düşünüyor bir kısım aç gözlü, bencil hiçbir duygusal bağı kalmamış kesimde nerden ne yağ çıkarsam diye etrafta voltalar atıyor.

Alın size en güncel örnek;

Kutuplarda yıllardır laf dalaşıyla süren orası benim şurası senin davası sonunda bu hafta Rusların 4300 metreye inerek bayrak dikmesine kadar vardı. Nükleer buz kırıcı gemiyle Kuzey Kutbuna giderek dibe titanyumdan yapılan bir bayrak diktiler.

Sebep olarak da Lomonosov kara hattının dipten Rusya ile birleştiğini ispatlamak ve buraların Ruslara ait olduğunu kanıtlmakmış.

Fakat bölgede Amerika, Kanada, Norveç ve Danimarka da diyorlar ki bizimde bu bölgede hakkımız var.!

Ruslar 100 bilim adamı 80 milyon dolar bütçeyle buzları delerek 4300 metreye inip bayraklarını dikiyorlar.

Bakıyorsunuz bu nasıl milliyetçilik, bu nasıl bir israf, bu ne çeşit bir bilimsel çalışmadır diye düşünüyorsunuz.!

Neden insanlar küresel ısınmadan dolayı buzulların erimesine sevinir ki diye düşünürken birden perde aralanıyor.

Hani küresel ısınmayla ilgili yazılarımda yakındığım fosil yakıtlar vardı hatırlarsanız. Neydi bunlar; Petrol, doğalgaz gibi fosillerden oluşan yakıtlar. Kullanılan bu tür yakıtlar sera gazı salınımı oluşturarak bugünlerde yaşadığımız ve bu daha ufak bir parçası olan susuzluğun, kuraklığın ana faktörlerinden.

İşte durumda tam olarak bundan ibaret kutuplarda 10 milyar tonu aşan doğalgaz ve petrol yatakları olduğu düşünülüyor.

Yani bu ülkelerin kavgası milliyetçilik veya bilimsel deneyler değil. Biran önce erise de girip şu ganimeti alsak diye uğraşıyorlar.

Çünkü içleri rahat her insanın olduğu gibi öngörülemeyen bir durum olmadığı sürece belli bir yaş ortalamasına gelince ölecekler. Ölene kadar bari günümüzü gün edelim gerisini düşünmeye gerek yok. Küresel ısınmaymış, Kyotoymuş off ne gerek var bizden sonrasını bizden sonrakiler düşünsün gibi bir zihniyetle yollarına devam ediyorlar.

Yahu ne rahat ne geniş insan bunlar. Onlar öldükten sonra zaten büyük kuraklıktan ardından buzul çağı başlayacak ve eştikleri yerler tekrar buz dağlarına dönüşecek ve üzerlerinde çok kısa bir süre canlılar olacak belkide onların da torunları olacak fakat ufak bir evrim farkıyla belkide. Dolaşan torunları artık insan bedeninde değil de penguen bedeninde olabilir.

Tabiki ben ve benim gibi bireysel harekette bulunan çevreciler Don Kişot gibi yel değirmenleriyle savaşmaya devam edeceğiz fakat bu adamlarla ciddi bir farkımız olduğunu bilerek.

Bu farkı çevreciler bilir ve fakat bilmeyenler ya da merak edenler için söyleyeyim. Aramızdaki fark sadece vicdan…

Biz yaşadığımız çevreye ve doğaya, bizden sonra yaşayacak tüm canlılara saygı duyarak ve elimizde geldiğince özenli ve dikkatli yaşayarak üzerimize düşen vazifeyi yerine getiriyoruz.

Bunun nedeni ufacık bir fark olsa da sanırım 10 milyar ton fosil yakıtına eşit bir fark…!

 
Toplam blog
: 99
: 2370
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1977 yılında İstanbul'da doğdu, zamanının getirdiği bir çok avantajı değerlendirdi. Sokakta oynad..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara