Küresel sermaye ve Bilderberg misyonu!

Merhaba sevgili dostlarım bu yazımın esin kaynağı sevgili Burhan ağabey Burhan ağabey altmış küsur yaşlarında ama hala gençliğinden bir şey kaybetmemiş, fırsat bulduğunda çapkınlık yapmaya hazır koyu bir Galatasaray taraftarı ve bürokrat olarak emekli olmuş dünya tatlısı bir adam, benim de Briç arkadaşım. Bir gün dostlarla bir arada kulüpte briç oynarken, bir arkadaşımızın dünya Türkçe olimpiyatlarına gittim demesini, bilderberg toplantısı anlayan Burhan ağabeyin, birden heyecanlanması ve bu Bilderberg toplantılarına çok özel kişilerin davet edildiği çok özel bir toplantı olduğunu ve arkadaşımızı büyük bir hararetle tebrik edince ilk defa adını sevgili Burhan ağabeyden duyduğum bilderberg ilgimi çekti. Bu bilderberg üyeleri kimdir ne yaparlar, misyonları nedir, ne yer ne içerler bu özel kulüp insanları. Yaptığım araştırma sonuçları çok ilginç sevgili dostlarım. Sizlerinde bilmeye hakkı var diyerek paylaşmak istedim.

Bilderberg 29-31 mayıs 1954 tarihlerinde Hollanda da kurulmuş fikir babası da Yahudi kökenli CIA mensubu 33. derece mason Josep Ratinger dir. Küresel sermayenin temsilciliğini yapar hedefleri 3 dünya ülkelerini ufak ufak devletçiklere bölüp buralarda küresel sermayenin egemenliğini kurmak ve yeni dünya düzenini oluşturmaktır.

Yeni Dünya düzeni tasarımının ciddiyetini, önemini ve tasarımın ardındaki küresel gücün büyüklüğünü, 60 yıldır dünya da neyi değiştirdiğini, neyi değiştirmekte olduğunu dünya için nasıl bir gelecek öngördüğünü kavrayabilmek için onun tarihçesi ve söz konusu küresel sermayenin gücüyle ilgili olarak en azından şunların bilinmesi gerekir. Çokuluslu-uluslar arası küresel sermayenin, Yeni Dünya Düzeni’nin gerçekleştirmeye yönelik çalışmaların yaklaşık 80 yıllık geçmişi vardır.

Bu yeni düzeni bir hayal olmaktan çıkarıp, somut bir yapıya dönüştürme hareketinin öncüleri, küresel sermayenin 2 büyük kuramcı ve temsilcisi, dünyanın en büyük zenginleri kabul edilen Lord Rothschield ve David Rockefeller olmuşlardır. 29 temmuz 1921 de, Yeni Dünya Düzeni tasarımını gerçekleştirmek amacıyla sermayeyi örgütleyip, geliştirip güçlendirmek, başka bir ifadeyle dünyayı küreselleştirmek ve dünya siyasetini küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda yapılandırıp yönlendirmek, sonuç olarak; küçük bir azınlık fakat dev bir maddi güce sahip seçkinlerin ve zenginlerin dünya egemenliğini gerçekleştirmekle görevli Dış ilişkiler konseyi kurulmuştur. (Council on Foreign Relations –CFR) Bu örgüt, bugün kendisine bağlı çok sayıda alt örgüte sahip Dünyayı küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda ekonomik ve siyasi olarak yönlendiren hareketin beyni, kumanda merkezi, tamamen küresel sermaye temsilcilerinden oluşan dev bir uluslar arası kuruluştur.

Dış ilişkiler konseyine (CFR) bağlı, ondan sonra en etkin çok güçlü ve önemli 2 uluslar arası kuruluştan biri bilderberg diğeri ise üçlü komisyondur. (Trilateral Commission, TC) üçlü komisyonda 1973 yılı başlarında kurulmuştur. Kurucuları ABD’li ünlü devlet adamı ve bilim adamı ve kuramcısı Prof. Zbigniew Brzezinski ve CFR onursal başkanı David Rockefeller dir. Üyeleri ABD, JAPONYA, ve Batı ülkeleridir. Birleşmiş milletlerden daha güçlü bir kuruluş olarak tasarlanmıştır. Hedefi ise dünya devletini gerçekleştirmektir.

Sayılan kuruluşların yönetim merkezi bu kuruluşlardan 13 temsilciden oluşan Dünya yönetimi nin en üst düzey çok gizli komitesi olan Global Stratejik Komitedir. Komite başkanı ABD de Nixon ve Carter dönemlerinde 2 kez dışişleri bakanlığı yapan Henry F. Kissenger dir. Komite üyeleri arasında devlet görevlerinde bulunmuş diğer üyeleri de şunlardır. Prof. Zbigniew Brzezinski(Ulusal güvenlik danışmanı), George p. Shultz(Eski dışişleri bakanı), Harold Brown(Eski savunma bakanı), James Baker( eski dışişleri bakanı), Lawrence Eagleburger (eski dışişleri ve petrol bakanı), Donald Rumsfeld (savunma bakanı), James R schlesinger ( eski dışişleri bakanı CSİS üyesi), daha ismini sayamadığımız bir sürü isimler ve bunların devlette bulundukları görevler Amerika Birleşik Devletlerinde egemen gücün gerçekte küresel sermayenin beyni kumanda merkezi konumunda olan dış ilişkiler konseyi CFR olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca en tepedeki 48 üyenin 24’ünün aralarında eski Başkan Bill Clinton, ünlü stratejist prof. Zbigniew Brzezinski, Poul D. Wolfowitz in eski bakan bakan yardımcıları, milletvekilleri, senatörler, müsteşarlar, büyükelçiler gibi devlet adamlarının olması Dış ilişkiler konseyi’nin küresel sermayenin ABD yönetimindeki gücünün ne boyutta olduğunu göstermektedir.(Türkiye açık toplum Enstitüsü kurucusu ünlü spekülatör George Saros da bu 48 kişiden biridir.)

Yeni dünya düzeni temsilcisi olan ABD li ünlü zengin David Rockefeller Haziran 1991 de gerçekleşen üçlü komisyon toplantısnda yapmış olduğu konuşmada Yeni Dünya Düzeni ile hedeflenen seçkin elitlerin ve zenginlerin ulus üstü egemenliğine dayalı Dünya hükümeti olduğunu açık açık ifade etmiştir. The Washington post, The New York Times, Time magazine ve diğer büyük yayın organlarının yöneticilerine toplantılarımıza katıldıkları ve bizi 40 yılı aşkın bir süredir destekledikleri için müteşekkiriz. Yıllar boyunca Halkın denetimine maruz kalsaydık Dünya ile ilgili tasarımız asla geliştiremezdik. Fakat şu anda dünya, DÜNYA HÜKÜMETİNE doğru ilerlemek için, daha donanımlı ve hazır entelektüel bir seçkinin ve Dünya Bankacılarının ulus üstü egemenliğe, geçmiş asırlarda uygulanan ulusal özdenetime kıyasla kesinlikle daha makbuldür. Bu beyan, aynı zamanda küresel sermayenin arkasında ne kadar büyük medya desteği olduğunu ve küresel gücün dünya hükümetini gerçekleştirme faaliyetlerini D. Rockefeller’in ifadesine göre 1921 den bu güne 86 yıldır sürdürmekte olduklarını göstermektedir. Yenidünya düzeni ve onun stratejik aracı olan küreselleşme ile neyin hedeflendiği, böylesine yetkili bir kişi tarafından ancak bu kadar açık olarak ifade edilebilir. Aynı Rockefeller, küresel sermayenin en etkin ekonomik ve siyasi örgütü, kumanda merkezi olan Dış İlişkiler Konseyinde aynı hedefi, daha kararlı olarak şöyle tanımlıyor. Bir dünya devleti oluşturduğumuzda modern dünya daha mükemmel ve dengeli olacaktır.halkların kendilerini yönetme hakları, DÜNYA BANKERLERİ ve ENTELEKTÜEL ELİTİN OTORİTESİ ALTINA GİRECEKTİR. Bu yüzyılda takip edeceğimiz ilke budur. Yine kürselleşmenin ünlü teorisyenlerinden John Naisbitt ise Seçkinlerin Dünya Egemenliğini hedefleyen Yeni Dünya düzeninin stratejik bir gereği olan küreselleşmenin temel amacının ulus devletleri küçük parçalara bölmek olduğunu açık olarak şöyle ifade ediyor. Eğer Dünyayı tek pazarlı Dünya haline getireceksek parçaları küçük olmalı…

Evet değerli arkadaşlarım aslında konu çok derin çok da fazla detaylara da girmek istemiyorum sadece sevgili Burhan ağabeyin hayretle söylemiş olduğu o çok özel insanların davet edildiği bu çok özel ortamın (Bilderberg) misyonunu öğrenmek, öğrendiğimi de sizinle paylaşmak için yapmış olduğum araştırmanın sonuçları bunlar daha iyi anlaşılsın diye de Eski Almanya Şansölyesi Helmut Schmit’in, Küresel sermayenin patronu ABD’nin Türkiye politikası hakkındaki, Türkiye’ yi doğrudan ilgilendiren sözleriyle noktalamak istiyorum . ABD TÜRKİYE’Yİ BÖLECEK ABD bu hedefini 20 yıl içinde gerçekleştirecek Türkiye topraklarında Kürdistan ve Ermenistan kurma planlarını hayata geçirecek. İşte sevgili dostlarım Türkiye’deki teröründe, ekonomik dalgalanmaların ve toplumsal huzursuzluğun nedenleri konusunda belki de sizlere ışık tutar varın gerisini siz düşünün artık. İşte size bilderberg misyonu ve küresel sermaye.

www.itp.tv.tr
www.itp.tv.tr