Küresel sermaye ve ulusal politika

Küresel ekonomi, her türlü kısıtlamadan uzak tek pazar ve bireylerin de bu pazara boyun eğmesini hedeflenmektedir.Üretim ve teknolojiden, özgür düşünceden uzak kitlelerden oluşan, iç hukuku ile zaman zaman uluslar arası sermayeye ayak bağı olan ulus devletlerinin de zayıflatıldığı bir dünya yaratmak bu hedefin içindedir.
Küresel sermaye, stratejik hedeflerine ulaşabilmek için sosyolojik, siyasal ve ekonomik yapılanmalar oluşturmuştur(DTÖ, İMF, Dünya Bankası gibi).

Bu yapılanmalar aracılığıyla özellikle az gelişmiş ülkelere eski teknolojilerini aktarıp onların teknolojik ilerlemelerini engelleyerek, ithal ikameci sanayileşmeye zorlamış, yardım ve hibe programlarıyla dışa bağımlılıkları artmış, aşırı borç yükü altında teslimiyetçi politikalar izlemelerini sağlamıştır. Enerji kaynaklarını ve enerji yollarını kontrol altına almak isteyen küresel sermaye, içinde bulunduğumuz coğrafyayı, savaşın en sıcak yaşandığı bir konuma getirmiştir.

Küresel sermaye, çok uluslu şirketlerin çıkarlarını gözeten neoliberal ekonomik ve sosyal politikaları ülkemizde de devreye sokmak istemektedir.
Enerji kaynaklarına sahip olmak için sıcak savaşı dahi göze alabilen küresel sermaye karşısında; üretime dönük ve ulusal kaynaklara dayalı bir politika izlenmelidir.Hukukun üstünlüğüne dayalı, bireysel hak ve çıkarları koruyan, demokratik hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi, çağdaş hukuk normlarının oluşturulması ve teslimiyetçi bir tutum izlenmeden onurlu politikalar ve stratejiler geliştirilmelidir.


Murat Akcan