Küresel yenilenme (kabuk değiştirme)

Mekanik ve buhar endüstrisiyle Avrupa' da başlayan hızlı üretim araçları ABD, Rusya, Japonya, Çin ve diğer dünya ülkelerine yayılmış, elektronik ve dijital üretime dönüşümü uzun bir süre almıştır. Bu dönüşüm sırasında kraldan önce söz sahibi olan dini liderler Avrupada gelişen bu süreçten sonra yerlerini belirleyerek dikkatlerini insan moralitesi üzerine yoğunlaştırıp yönetimdeki gelişimlere, sistem, sosyal yaşantı gelişimlerine karşı hoşgörü seviyelerini korumuşlardır. Böylelikle Gelişmiş ülkelerde laiklik kavramı uzun dönem içersinde hayatın içine koparılamaz bir bağla yerleşmiştir.

Ülkelerin yenilenme devinimleri vardır. Avrupa rönesans ve gereksiz savaşlarla kabuğunu attı. Türkiye kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin kurulmasıyla yenilenme sürecine başladı ve hala devam ediyor. Yönetimden verilen laik kavramını bütün tabanda sindirilmeye çalışılıyor. Teknoloji (bilim ürünü), toplum sistemleri (yönetme, yürütme, adalet ve güvenlik vb.) laikliği güçlendiren Avrupa'da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizin medeniyetler kaynaşmasında temsil ettiği rol ile hedefleri arasında bir uyum geliştirmesi çabaları gözleniyor mu ?

Ortadoğu ve çevresindeki ülkeleri kapsayan bir işbirliği çalışmaları yanında Türkiye'nin AB ye katılma girişimlerinin Avrupa halkı ve parlementosu tarafından tüm ortadoğunun AB'ye girmeye çalışıyor endişesini mi yaratıyor ?

Ortadoğu ve çevresindeki ülkeler ile batı arasında bir denge kurmaya çalışan ülkemiz ne tümden batıyı ne de tümden ortadoğu gözden çıkarmamaktadır. Ne Atatürk'ün hedefi olan teknoloji ve sistem gelişimini aksatmalı ne de ortadoğuda ve çevresinde barışı geliştirirme çalışmalarını. Çoğunluğun oyları aslında bunu kabulleniyor ülkemizde. İktidar olmak isteyen rakipler ise çalışmalarını bu çabaların gelişmesinde neler yapabileceğini planlamalı ve yeni çalışmalar ortaya koymalıdır. İktidar rekabetinin şahsileşmesi bir takım yanlışlıklara ve ilgisi olmayan kesimlere yansıyor. Oylarını artırmak isteyen kesimler bir kısım konuları abartarak tehlikenin arttığı imasında bulunarak çaba göstemeleri kendilerinin yapabileceklerinin yeterli olmadığını gölgeleme ve unutturma çabasını mı taşıyor ?

Korkulan bir durum ise devlet ile millet arasında birleştirici demek olan iktidarın kendini tümüyle devlet olarak görmek isteyip veya daha fazla yetki almaya çalışırken, böyle bir izlenime yol açmasıdır.

Bir ülkenin ideal konumu belirleyen dört unsur Teknoloji, sistem, nüfus ve coğrafyadır.

Ülkemiz bu dört unsuru da geliştirmeye çalışıyor.

Küresel ekonomide kartlar tekrar dağılıyor. Kendi kendine yetebilen ülke konumu arğırlık kazanıyor. Kendi kaynaklarıyla kendini besleyebilen olma çabası. Aşırı küreselleşen ekonomi dönem bilançosu çıkarmaya, karışan hesapları toparlamaya çalışıyor.

Uzun döneme yayılan hesaplar ve planlar, alışverişler, borç ilişkileri tekrar gözden geçirliyor.

Yenilenmenin küresel olarak toplumsal sorunlara yol açmadan oluşmasını ve gelişmesini diliyorum.