- Kategori
- Şiir
Kurşun kalem.
kurşun kalem.
Kurşun kalem!
Mağfiret kurşun kalemdeymiş.
Yazdıkça gözlerini kurşunlayan
Yazdıkça kalbini delik deşik eden
Yazdıkça alnını kazıyan
Kara bir leke gibi satır satır iliklenen
Her düşünceni paçavra eden
Hiç olmadığı kadar silinse de iz bırakan
Yalnızlığa kürek çekenmiş kurşun kalem
İlk adım gibi satır başlarına geçen
Her harfinde ilk günkü gibi çağlayan
Öğrendikçe sevindiren
Sevindikçe kanına işleyen bir zehir
Hem saltanatı sunan hem de yalnızlığı köpürten
Yazıldıkça azalan her körelişinde açılan
Hiç bitmeyen an gibi ömrüne kök salan
Yokluğa can verip yoksullaştıran kurşun kalem.
Sözleri demleyen o çağlara
Dilinde tadını tuza beleyen
Süslü püslü cümlelere konuk olan
Renk renk gözlerine gülümseyen
İçinde tutsak bir edayı yaşatan
Yeri geldiğinde sıcacık düş kurduran
Hoşuna gitmediğinde sildiren
Derin bir kuytuda adını sanını belirten
Kaderin bağrına yazılan kurşun kalem
Sevmedim seni gözlerimle
Sevemedim ömrümü gülünde
Ne vardın ne yoktun kaderimde
Çünkü hem silinip hem yazılandın alnıma
Duamı şahit eyledim yazdıklarıma
Sen kadar gerçek değilsin bu ufkumda
Sevemedim seni kalpten kurşun kalem.
Hem acımı besteledin hem sevincimi
Yorgun düşüncelerimi hedefledin her daim
Çaresizliğime boyun eğdirip canıma meydan okudun
Hikayeme cezamı kesip ömür boyu müebbet eyledin
İmzalasam olmadı silsem izi kaldı
Tam merkezimde kurşunladın varlığımı
Ne yana dönsem yenik düştüm bağrına kurşun kalem.
Ölüm kokuyor bak gözlerimde
Nefesim kesildi gelmemenle
Beklediğim o sokak çıkmaz sokakmış
Caddelerim sensizliğe uzanmış
Ne noktası kalmış ne de virgülü sözlerimin
Hep bir umutla bekler gibi
Sorgularım çoğalmış satır aralarında
Tam seni yazarken kalemin kırılmış
Aşkımı aşkına bestelerken üç noktalamış kurşun kalem.
Doğrularımla ilerlerken senin şehrinde
Yamuklar çizilmiş her köşene
Öyle bir çiziliş ki damarına
Kanla canla baş ederken kaderinle
Ne bir karem kaldı ne de bir çemberim
Yamukların sardı her yanımı kurşun kalem.