- Kategori
- Şiir
Kurşun Yürek

kurşun
kurşun bir askerim
yüreği kurşun işlemez
gümüşten yapılma gözyaşıda olsa ayrılığın silahı
yağsada üstüme birer birer
hasret kovanları
puslu bir sensizliğin sabahynda
tek bir dumandı, ateş alan sigaramın
giderken bıraktığın izlerden bu yana
ne gök gürledim ne de ağladım.
ve kurşun gibiydi yüregim
menzilinde kalmış bir savaşın
tam ortasında kendimden ağırdım
enkaz-ı şehitti gözlerin
yağmur gibi yağarken özlemin
çocuk ağlayışları vardı hayatın
bitmez ve hiç tükenmez umutları
umutları hayal yapan balondan bulutları
ve yalanlarıydı söylenen ayaküstü
sıra dağlar gibi boy boy,
yol yol dizilmiş bir aşkın
ve savrulmuş bedenleri gibiydi
yüreklerimiz bu köhne dünyanın
bir yok oluş hikâyesinin
iki don kişotuyuz, aslında
sevdaların değirmende dövüldüğü
kılıç kalkan oynayan,
torba olup büzülesi dillerin
yel ile savurup götürdüğü
dudaklarda dua gibi
mil çekilmişcesine çırpınan hasret yanışları
barışı tanımaz zamanlardı
ikimizdeki bu sevgiyle bitirmeye çalıştım savaşı
ve anladım ki
içimde sana geç kalınmış bir yürek yalnızlığı...