Kurtlar sofrasında bir kuzu

Kurtlar sofrasında bir kuzu…

Sağına bakıyor kurtlar!

Soluna bakıyor daha azgınları…

Kuzucuk ne yapsın kendisine sığınacak bir yer arıyor…

Sonunda gidip, eski düşman, yeni dost Süleyman Demirel’in kucağına atıyor kendisini…

O da, siyasi olarak olmasa bile bir şekilde tekrar gündeme gelmenin keyfiyle, kucağına aldığı yeni gözdesinin sırtını sıvazlıyor…

Demirel’in kucağında kendini iyi hisseden kuzucuk, bir an olsun gözlerini kapatıp uyumak istiyor…

Ancak uyuması mümkün mü?

Kurtlar peşini bir türlü bırakmıyor!

Bir yanda Gürsel Tekin ve adamları, öbür yanda Deniz Baykal…

Tabi birde hiç peşinden ayrılmayan Dersim Ddavası(!) var…

Dersim deyince, kuzucuğun kanı donuyor!..

Zamanında yaptığı bir hata, her an elinde patlayacak bir bomba gibi partisinin içinde duruyor…

Her zaman CHP’li olmadığını kıvançla anlatan CHP Tunceli (Dersim)Milletvekili Hüseyin Aygün, bir şekilde bağlı olduğu siyaset kurumuna hizmet etmek için, CHP ve Atatürk üzerinden, seçildiği partiyi yerden yere vuruyor. Hem de cemaatin gazetesinde…

Öyleye ona kim kucak açabilir?

Ya Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir hemşerisi, ya da CHP’yi yıpratmak için tetikte bekleyen iktidar yandaşı basın organları. Bu basının liderliğini kim yapıyor? Zaman Gazetesi!

Parti bu Dersim olayları ile sarsılırken, ülkenin gündemi bambaşka…

Suriye ile gelinen nokta, ekonomik krizin ayak sesleri, Van depreminin yarattığı kargaşa ve deprem için toplanan yardımlardaki organizasyonsuzluk, çıkartılmaya çalışılan Bedelli Askerlik, Vicdani Ret gibi Avrupa ilkelerinde uygulanan ve bir şekilde gündemi meşgul etmek için ülke gündemine sokulan bir konu varken, CHP ne ile uğraşıyor?

CHP’de herkes birbirinin kuyusunu kazıyor…

Deniz Baykal ve Haluk Koç’un partiye liderlik sevdası hiç bitmiyor.

Parti içindeki en küçük bir kıvılcım, bu parti sevdalıları(!) yüzünden dışarıya yangın olarak yansıyor.

Deniz Baykal’ı destekleyen milletvekillerini ardına alan Haluk Koç ve İsa Gök, ‘mal bulmuş mağrip’ misali, hemen kılıçları çekip, savaşacak adam aramaya başladılar!..

Haluk Koç ve İsa Gök’ün organizasyonuna katılan milletvekilleri dikkatinizi çekti mi? Hepsi Baykal’a destek veren ve onun sözünden çıkmayacak vekiller. Zaten ikisi bizim buralı.(Gürkut Acar ve Osman Kaptan)

Gürsel Tekin ikinci adamlıktan alınmanın öcünü, yakın arkadaşının internet sitesi (Gerçek Gündem) üzerinden alıyor. Sanki TESEV’e üye olmak suçmuş gibi…

CHP ülke gündemi ile meşgul olup, ülkenin sorunlarına çözüm üreteceği yerde, kendi içinde sorun üretiyor.

Partide bir disiplin yok!

Ağzı olan konuşuyor!

Milletvekili aday belirleme süreci ile başlayan mücadele, ne zaman kadar sürecek belli değil. Seçimlerde alamadığı oyu kamuoyu araştırmalarında aldığını söyleyen Baykal ne zaman mücadeleden vazgeçip, parti için olumlu bir eylem yapacak belli değil.

Partinin çıkarlarını kendi çıkarlarından sonraya bırakan bazı dinozorlar, bu partiyi ‘küçük olsun, benim olsun’ mantığı ile parçalamaya çalışıyorlar.

Partiyi her türlü yıpratanlar, kendi bölgelerinden bağımsız olarak seçime girseler bin oy bile alamazlar. Buna Baykal dâhil. Bir Antalyalı olarak bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim.

Parti içindeki çok sesliliğe, parti için demokrasi adını verenlerin amaçları demokrasi olamaz. 9 yıldan beri iktidarda olanlar, hala muhalefet partisini eleştirebiliyorsa, muhalefet partisinin eksik yaptığı bir şeyler var demektir.

CHP bir an önce kendi iç sorunlarını bir kenara bırakıp, halka tepeden bakmaktan vazgeçerek, ülke sorunlarına çözüm üretmelidir.

Seçim zamanında hayata geçireceklerini söyledikleri projeler bir bir AKP tarafından hayata geçirilirken, onlar hala birbirinin kuyusunu kazmakla meşguller.

CHP’de yemin kriziyle başlayan süreç, gittikçe sorunlar yumağı haline gelip, ülkeyi yönetebilirlikten uzaklaşan bir görünüm almaktadır.

Partiye oy verenler yavaş yavaş yeni alternatif aramaya başlamışlardır.

Bu yara, kangren olmadan bir şekilde iyi edilmelidir.

Yaranın iyi edilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır…

Hüseyin Aygün ve onun sırtından partiye zarar verenler, biran önce zararsız hale getirilmelidir.

Bu partiye oy veren 12 milyon halk, ülke sorunlarına çözüm üretilmesini beklerken, partili vekillerin birbirini yemesi için oy vermedi.

Kuzu da artık büyüyüp, kurtlara dişini göstermelidir…