Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

Kürtler barışık ayrılmayı denemeliler...

Kürtler barışık ayrılmayı denemeliler...
 

"BİR MEMLEKET İSTERİM 

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun." 

(Cahit Sıtkı Tarancı) 

******* 

Cahit Sıtkı nereli? 

Elbette biliyorsunuz: Diyarbakırlı... 

Ne diyor görüyorsunuz; "Bir memleket sitiyorum, güzel olsun!" 

Bügünlerde Diyarbakırlılar ne yapıyorlar? 

Diyarbakır.. Gittim, gördüm, çok sevdim. 

Bugünlerde ise gitmek istemem! 

Soğudum oralardan! 

Ayrılık şarkılarını zehir saçarak söyleyenlerden soğudum! 

Bu yaklaşım ölümden başka bir şey getirmez ya.. 

Getirmiyor da! 

Oralar da zaten bizleri, bin yıllık kader birliği ettiği insanları gönlünden dışlamış! 

Durmadan ayrılık şarkıları söylüyorlar içine zehir akıta, akıta.. 

Arada ayrılmak istemiyoruz gibi ciddiyetsiz laflar ediyorlar! 

Onlarınki laf! 

Ben binlerce kürt öğrencisi olan bir öğretmenim. 

Hiçbirisiyle sen Kürtsün diye bir sorunum olmadı. 

Ve iftiharla söyleyeyim ki birçoğuyla halen görüşür, konuşur, sarmaş dolaş oluruz! 

Örneğin Ağrı Naci Gökçe lisesi 1973- 74 mezunlarıyla her sene buluşur yemek yer, eğleniriz. 

Ben onların öğretmeni, ağabeyi, babasıyım; onlar benim evlatlarım! 

Sizleri çok seviyorum, o günkü öğrencilerim, bugünkü dostlarım! 

Ben Türk olarak kendimi bu ülkede asla imtiyazlı görmüyorum! 

Diğer insanlardan hiçbir farkım yok! 

Kürtler neden farklı davranış istiyorlar anlayamıyorum? 

Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlık üzerine kurulmuştur bir hukuk devletidir. 

Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da uyuyor. 

Kürt olduğundan ayrımcılığa uğrayan bunu hukuk yönüyle engelleyebilir! 

Ben de tam yanında dururum vallahi! 

Bir dil sorunu tutturulmuş gidiyor; siz birkaç yüz kelimeyle nasıl dünya medeniyeti kuracaksınız? 

Bedrettin Dalan bir zamanlar:"Ben manyak mıyım, 400-500 kelimeyle konuşmak zorunda kalayım" demişti! 

Haklı değil mi? 

Bugün Kürtçe denilen dille; bilim, sanat, edebiyat yapılır, geliştirilebilir mi? 

Bu konuda Türkçe bile daha yeni, yeni ergenliğini ispet ediyorken... 

Şuraya varacaksınız sonunda: 

Arapça Farsça Türkçe İngilizce, Yahudice dillerinden bir "paçal" dil yaratacaksınız! 

Bunun için değmez! 

Ayrılmak ayıp mı hayır! 

Ancak her şeyin bir yolu yöntemi vardır. 

Barış içinde ayrılınırsa bu iş doğru, yararlı, güzel olur. 

Çeklerle slovaklar nasıl ayrıldılar; "güle oynaya", barış içinde! 

Kürtler bunun koşullarını oluşturmalılar önce, insani ve yasal çalışmalarla! 

Ben de istemiyorum doğrusu sürekli mızmızlanan insanlarla beraber yaşamak! 

Ayrılığın barışçıl yolunu bulun siz öyle gelin meydanlara! 

Yoksa bu yolunuz yol değil, bu yolun sonunda çokça ölüm var! 

Kürtseniz, Kürtçüyseniz kendiniz yaşarken Kürtleri ölüme nasıl sürersiniz? 

Önce siz öleceksiniz sonra ardından gelenler ölecek! 

Bu işin raconu bu! 

Bir takım dış güçlere yaslanarak insanlarınızı ölüme gönderirseniz, ben "yuh size!" derim. 

Şunu da iyi bilin ki ayrılık sonrası tamamen "emperyalizmin oyuncağ"ı olacaksınız. 

Öyle onurlu bir devlet yapınız asla olamayacak! 

Siyon cemiyeti sizi kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacaktır! 

Bilinir ki ihanet asla secaat değildir; ihanet eden mutlaka ihanete uğrar! 

Ben sade vatandaşlarımıza (Kürt vatandaşlarımıza) sesleniyorum: 

Niçin sizi öne sürenlere, "öne siz buyrun keka!" demiyorsunuz da uysal koyun misali sürüye katılıyorsunuz? 

Şunu bilin ki kurulacak bir Kürt Devletinde senin esemen okunmayacak yine! 

Şu andaki ben gibi olacaksın! 

İmtiyaz istemiyorum ama ben bu devlet benim devletim demek için içimde bir istek de duymuyorum! 

İçinde ben yokum halk yok çünkü... 

Yarın senin de olacağın bu! 

"Kardeşlerim bu dünya fani! 

Bu dünyada tek bir güzellik var; sevilmek! 

Sevilmek için de sevilecek işler yapmak gerekir! 

Hiçbir kimse durduğu yerde sevilmez! 

O ancak Allah'a ait bir özellik! 

Kaldı ki Allah da sevilecek birçok işler yapmaktadır!" 

Hani diyor ya Orhan baba; "Severek ayrılalım/ Eğer mutlu olursak yeniden başlayalım." 

Bu sözümü duysalar, güzelmiş deseler; köyden köye yaysalar... 

Aklın egemenliğinde güzel günlere.. 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..