Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '09

 
Kategori
Kitap
 

Kürtleşen Türkler

Kürtleşen Türkler
 

Sabit İnce


‘Kürtleşen Türk boyları’ - Kürtleşen Türkler
February 20th 2007 Haber Kategorisi Güncel

Gazeteci Macit Gürbüz, ”Kürtleşen Türkler” isimli kitabında ilginç asimilasyon örneklerine yer verildi. Yazar, asimilasyonun Türklüğün adeta kaderi olduğunu ileri sürüyor.

Gürbüz’ün, Selenge Yayınları’nda çıkan ”Kürtleşen Türkler” adlı araştırma kitabında, Selçuklulardan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına kadar bir çok Türk boyunun mezhep çatışmaları ve iskan politikaları nedeniyle Kürtleştiği iddiaları yer alıyor. ”Asimilasyon adeta Türklüğün kaderi olmuş” diyen Gürbüz, kitabı ile ilgili yaptığı açıklamada, 3 yıl süren araştırma sonucu 400'ü aşkın kaynaktan derlediği bilgilerle Türkiye’de bu alanda yapılan ilk çalışmayı gerçekleştirdiğini ifade etti.

Kaleme aldığı konunun çok hassas olduğunu ve kitabının bazı çevreler tarafından tepkiyle karşılanacağını anlatan Gürbüz, ”Ben tarihi kaynaklara dayanarak bir gerçeği gözler önüne sermeye çalıştım” diye konuştu.

KİTAPTAN BAZI ÖRNEKLER

Osmanlı-Safavi çekişmesinin Anadolu birçok Türk boyunun Kürtleşmesine neden olduğu anlatılan kitapta, Orta Çağın Türklere bıraktığı başlıca mirasın Kürtleşen milyonlarca Türk olduğu vurgulandı. Güney Doğu’da bulunan Zazalar’ın kendilerini Sümerler’in devamı saydıkları hatırlatılan kitapta, 120 aşiretten oluşturuldukları ileri sürelen Zazalar’ın çoğunun Beyler, Kubatlı, Pınarlı, Hörmekli, Karaballı gibi Türkçe adlar taşıdığına dikkat çekildi.

Yüzlerce aşirete sahip Karakeçili aşiretinin Anadolu’nun birçok yöresinde yaşadıklarını, batıdakilerin kendilerini Türk, doğudakilerin ise Kürt saydıkları ifade edilen kitapta, aşiretin tarihi kaynaklarda ”Ekrad-ı Aşiret-i Karakeçeli” olarak isimlendirildiğini ve ”Bozuluş Türkmenlerindendir” diye yer aldığı savunuldu.

GAGAUZ TÜRKLERİ

Gagauz Türklerinin bir bölümünün baskılar nedeniyle Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldığı ifade edilen kitapta, Gagauzların önce Trakya’ya yerleştiklerini, daha sonra Talas’a göç ettikleri belirtilerek, buradan da Erzurum’un Hınıs ilçesine geldikleri kaydedildi. Hınıs ilçesinde Karaçoban beldesini kuran Gaguzların burada Kürtleştiği ileri sürüldü. 16. yüzyılda Mardin Sancağı’nda yaşayan Türk kökenli aşiretlerin zaman içinde Kürtleştiğinin kaynaklarda yer aldığı belirtilen kitapta, Pinyanişi aşiretinin ileri gelenlerinden Ahmet Koç’un Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’a aşiretini anlatırken, ”Aslımız Orta Asya’dan geliyor” dediğine işaret edildi.

Kürt tarihi yazarı Bitlis’li Şeref Han’ın Şerifname adlı eserinde Tunceli ve yöresinde hükümdar ve beyliklerin soy bakımından Türkmen olduklarını ve Turani ırkından geldiklerini ifade ettiği belirtilen kitapta, Şeyh Sait İsyani’nın elebaşlarından Seyit Abdulkadir’in Diyarbakır’da kurulan mahkemenin üyelerinden Ali Saip Bey’in ”Seyitlik nereden geliyor?” sorusuna ”Abdulkadir Geylani ahfadındanım. Aslen Kürt değilim, Kürdistan’da yerleşmişim” dediği aktarıldı.

OSMANLI KAYITLARI

Osmanlı arşivlerinde Hınıslu ve Çemişgezeklü oymaklarının Kürt olduğunun kayıt altına alındığını, fakat Hınıslu Oymağı’nın yerleşim adlarının Ayğut, Kara Güne, Deli Budak adlarının Divan-u Lügatit Türk’de yer aldığına dikkat çekilen kitapta, İran’ın Horasan bölgesindeki Kürtleştirilen Türklerin öyküsünü Müge Çetinkaya’nın kaleme aldığı hatırlatıldı.

YAŞAR KEMAL TÜRKMEN ASILLI İDDİASI

Ünlü romancı Yaşar Kemal’in Kürt olarak bilindiğini fakat Türkmen asıllı olduğu iddia edilen kitapta, Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’ın saha araştırmaları sırasında elde ettiği bilgilere yer verildi. Yaşar Kemal’in ailesinin Osmanlı İmparatorluğu’nun doğduğu Söğüt’ten Van’ın Erciş ilçesine yerleştiği anlatılan kitapta, Türkdoğan’ın Orhan Kemal’in amcası Mehmet Kemal ile yaptığı söyleşinden de bir bölüm yer almakta.

KİTAP HAKKINDA BİLGİ

Talihte Türkler kadar çabuk asimile alan başka bir millet tanımadım”. Merhum Alpaslan Türkeş böyle diyordu. Merhum Prof. Dr. Mehmet Eröz ise. Pozantı ilçesi yakınında “Kürt köyü” diye gösterilen üç köye vardığında, halkın tamamen Türkçe konuştuğunu, ama belli ki Osmanlı’dan beri hırpalanmışlığın verdiği buruklukla “Eskiden Türklük, simdi Kürdük” dediklerini içi yanarak naklediyordu.

Hiçbir etnolog dili etnik işaret olarak kabul etmez. Eğer dili etnik işaret kabul edersek, İbrani’ce bilmeyen Musevileri, Ermenice bilmeyen Ermenileri, Çerkezce bilmeyen Çerkezleri nereye koyacağız? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ayrı şey, Türk olmak tamamen başka bir şeydir. Çünkü Türk olunmaz, Türk doğulur. Aynı şekilde Kürt olunmaz, Kürt doğulur. Herhangi bir insanın herhangi bir dili konuşuyor olması, onun o dili konuşan halktan olmasını gerektirmez.
Okuma yazma bilmeyen halkların çok çabuk dil değiştirdiklerini kaydeden Rus tarihçisi Gumilev, muhatabına şöyle diyor ve eserinde: “Pekâla, dedim kendisine, benim anam çocukluğunda altı yaşına kadar Fransızca konuşmuş, Rusça’yı ise daha sonra okula başlayıp, sokaklarda kız arkadaşlarıyla oyun oynarken öğrenmiş. Demek o günlerden sonra Fransız değil, Rus olmuştur. Peki bu durumda altı yaşma kadar Fransız mıydı?.. İrlandalılar 200 yıl boyunca kendi dillerini unutarak İngilizce konuştular, ama sonra isyan edip İngiltere’den koptular.. Eğer dili esas olarak hüküm verirsek, bu iki yüz yıl boyunca onlar gerçekten İngiliz iniydiler?”

Tarih şuurunu sahip olmayan halklar yok olup gitmeye mahkumdur

Yazar: Macit Gürbüz
Yayınevi: Selenge Yayınları

Artık zazalar burdayız bizde sizdeniz desinler bekliyoruz

 
Toplam blog
: 12
: 1122
Kayıt tarihi
: 25.05.07
 
 

1954 yılında Nevşehir ili Kozaklı ilçesi Gerce köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Kozaklı'da..