- Kategori
- Eğitim
Kutadgu Bilig'de Çocuk Eğitimi
(Türk Eğitim Tarihi Açısından, Eğitimin Öğeleri Üzerine Bir İnceleme)
1068-1069 yıllarında Balasagunlu Yusuf Has Hacib tarafından yazılıp 1070 yılında Karahanlı Hükümdarı Tavgaç Uluğ Buğra Han’a sunulan Kutadgu Bilig, insanları her iki dünyada mutlu etmeyi amaçlayan bir siyasetnamedir.
Yusuf Has Hacib, insanın iki dünyada mutlu olabilmesi için ana direklerden biri olarak, “çocukları okutma, dinleme ve okutmakla bilgi edinmeyi” öngörür. Ayrıca eserin özellikle öğrenim ve eğitim çağında bulunan gençliğe yararlı olması, Yusuf Has Hacib’in başlıca amacıdır. Bu nedenle Kutadgu Bilig Türk Eğitim Tarihinde önemli bir yer tutar.
Araştırma, tarama yöntemi kullanılarak yapılmış olup, eser “eğitimin/okul eğitiminin öğeleri (bina, araç/gereç, yönetici, öğretmen, öğrenci, eğitim programı ve çevre) açısından incelenmiştir.
1) Bina (eğitimin yapıldığı yer) ve araç/gereçler:
Kutadgu Bilig’de eğitimin yapıldığı yer ve derslerde kullanılan araç gereçler hakkında doğrudan bilgi verilmemektedir. Çünkü formal/örgün anlamda bir eğitim yapılmamaktadır. Dolaysıyla ders araç gereçlerinden hiç bahsedilmemektedir. Eğitimin yapıldığı yer olarak “ev” ve “saray” görülmektedir. “Senin ay gibi bir oğlun ve kızın doğarsa, onu kendi evinde terbiye et,” ve Ay-Toldı’nın “Ey devletli hükümdar, işte ben gidiyorum, oğlum, bu ciğer parem burada kalıyor… Ona nezaret, kendinden uzaklaştırma,” sözlerinden sonra hükümdarın, “Ben de sana bir babayım” sözlerinden sarayda, aile eğitiminin yanında işyerinde eğitim/çıraklık ve mesleki eğitim, hizmetiçi eğitim de yapıldığı anlaşılmaktadır.
2) Yönetici:
Kutadgu Bilig’de örgün eğitim olmadığı için, eğitim yöneticisinden hiç bahsedilmemektedir. Hükümdarın, “Baba gitti oğlu kaldı, onu yetiştireyim ve beyler kime el atıp yetiştirirlerse, sonunda beye yakın olur ve beyden sonra o gelir”; “Senin ay gibi bir oğlun ve kızın doğarsa onu kendi evinde terbiye et” ifadelerinden sarayda hükümdarın, evde babanın, öğretmenliği yanında, eğitimi de yöneten kişi, “yönetici” olduğu söylenebilir.
3) Öğretmen:
Kutadgu Bilig’de, “Baba oğlunun yetişmesi için emek sarf ederse/Baba çocuğunu-oğlunu sıkı bir terbiye altında yetiştirirse/ Babası zeki ve bilge ise, oğluna daima sıkı bir terbiye vermelidir/Baba çocuğunu sıkı bir terbiye altına alıp ona her şeyi öğretirse/Ey baba olan, çocuğunu sıkı bir şekilde terbiye et” ifadelerinden babanın; “Baba gitti, oğlu kaldı, onu yetiştireyim” ifadesinden hükümdarın “öğretmen” görevini yaptığı anlaşılmaktadır. Öğretmenlerin kişisel özelliklerinden, “yüksek başarı beklentisi” içinde, “hoşgörülü ve sabırlı”, “sevecen ve anlayışlı”, “cesaretlendirici ve destekleyici” oldukları; mesleki özelliklerinden “katılımcı öğretim ortamı düzenleme ve öğrencilerdeki gelişimi izleme” davranışları gösterdikleri görülmektedir.
4) Öğrenciler:
Kutadgu Bilig’de öğrencilerin görevleri ile doğrudan ilgili bir bilgi görülmez. Kalıtım ile ilgili bilgilere bolca rastlamak mümkündür. Bunlar: “İnsanlar iki türlüdür; biri doğuştan iyi, diğeri kötüdür. Doğuştan kötü olanın ıslahına çare yoktur. Doğuştan kötü olanın ıslahına çare yoktur.” “Oğlunun tabiatı babasına çeker.” “Doğuştan mert ve yükselecek olan çocuğun alametleri daha küçükken belli olur.” “Akıl verilmez, Tanrı onu insanın hamuruna katar.” “Tanrı gönül vermezse, insan hiçbir dileğine kavuşamaz.” “Akıldan başka bütün faziletler öğrenilir,” ifadelerinden oluşmaktadır.
Bunun yanında Özel Eğitim ilkelerinden de bahsedildiği görülmektedir: “Çocuk isterse, öğrenmeğe küçük yaşlardan başlanmalıdır.” Gelişim ile ilgili olarak, “Yaşı gelmedikçe, olgunlaşmanın olamayacağı” belirtilmektedir. Çocuğun çevresi ile ilgili olarak; “Çocukların kötü arkadaşlardan olumsuz, iyi arkadaşlardan olumlu etkilenebileceği” belirtilerek, “Onları düzeltmek için iyilerle arkadaş yapmaktan” söz edilmektedir. Hayırlı evladın babayı yaşatmaya devam edeceği, hayırsız evlatların ise babaya zehir yedirdiği belirtilir.
5) Eğitim Programı:
Kutadgu Bilig’de, “Bu kitap okuyana kutlu olsun ve yol göstersin” denilerek, hedefin “bireyi her iki dünyada mutlu kılmak” olduğu belirtilir. Bunun için bu dünyada doğru olmak gerektir. Çünkü doğru insan her iki dünyada kazanır. Her iki dünyada kazanmak için de yapılması gerekenler; doğru olmak, iyilik yapmak, haya sahibi ve yumuşak huylu olmak gereklidir. Böyle insanlar her iki dünyada mutlu olurlar. Buna rağmen insanın mesut olamayacağı durumlar da olabilir. Bu durum karşısında insan isyan etmemeli, her türlü iyiliği ve kötülüğü Tanrı hükmü bilmelidir. Kutadgu Bilig’de ideal, bireyi her iki dünyada mutlu etmek olup, bunun için de “bireyi her iki dünyada mutlu edecek bir iki dünya devleti kurmaktır.”
Kutadgu Bilig’de kapsam/konular/içerik, şu konulardan oluşur:
Çocuklara bilgi, fazilet ve erdem öğretilmeli, Tanrı’ya iman edilmeli, ölüm unutulmamalı, daima ölüme hazır olunmalı, hayata inanmamalı, gönül ve dil doğru tutulmalı, Tanrı’ya kulluk edilmeli, gafil olunmamalı, yarınki iş bugünden düzene konulmalı, alçak gönüllü/tevazu sahibi olunmalı, kimseye zulüm edilmemeli, başkasının malı alınmamalı, bu dünya için ateşe atılmamalı, daima iyilik yapılmalı, kötülükten uzak durulmalı, kötü arkadaşa yaklaşılmamalı, iki yüzlülere sır verilmemeli, dedikodu yapanlar eve yaklaştırılmamalı, güvenilir insanlara yapışılmalı, çok yiyip içilmemeli, gönül sırları sımsıkı saklanmalı, kadını başıboş bırakmamalı, yabancıyı eve sokmamalı, mal için kaygılanmamalı, utanmaz adamdan uzak durulmalı, sabırlı ve tatlı dilli olunmalı, avamın kargaşalığına karışılmamalı, gözünü gözetmeli, hava ve hevesine hakim olunmalı, öfkelendiğinde kişi kendini tutmalı, kardeş ve akrabaya yakınlık gösterilmeli, güler yüzlü ve tuzu ekmeği bol olunmalı, büyüğün küçüğün gönlü alınmalı, başkalarının ayıbı örtülmeli, kibirlenilmemeli, şarap içilmemeli, fesada karışmamalı, zina yapmamalı, hükümdara hizmet ve hürmette kusur edilmemeli, başıboş dolaşılmamalı, mülayim olunmalı ve geç yatıp erken kalkılmalıdır.
Kutadgu Bilig’de Sunuş (anlatım) yolu ile öğretim yapılıp, çocukların sıkı bir terbiye ile iyi yetişeceği, bunun için gerekirse dayak atılacağı, çocukların naz içinde yetiştirilmemesi, sarayda hizmet edecek kişilerin küçük yaşta işe alınması, sütanne olarak iyi ve temiz bir kadın tutulması ve bütün faziletlerin tam olarak öğretilmesi, vurgulanır.
6) Çevre:
Kutadgu Bilig’de, çevrenin olumsuz etkilerinden korunmak için çocukların başıboş bırakılmaması, babadan uzaklaştırılmaması gerektiği, aksi halde çocuğun kazandığı olumsuz davranışlardan babanın sorumlu olduğu belirtilir.
Sonuç olarak; Yusuf Has Hacib’in çocuk eğitimi ile ilgili, “yetke/otorite/sıkı disiplin” dışındaki görüşlerinin bugün hala geçerliğini koruduğu söylenebilir.