- Kategori
- Anılar
Kutlu olsun
Okul yıllarım geldi bugün aklıma. Öğretmenler günü ya bugün sanırım ondan. Yine yüzümde hüzün ve gülümseme bir arada. Bir külahta buluşan kakaolu ve vanilyalı dondurma gibi. İkiside soğuk, ikisi de lezzetli, aynı zamanda birbirine tezat ama bir o kadar birbirine yakışan..
Her daim bakımlı , her daim göz kamaştıran lisedeki matematik hocam Necla hanım. kara tahtaya tebeşirle problemleri yazardı da, tebeşir azalınca uzun tırnakları tahtayı cırmalar dayanılmaz bir ses çıkarırdı..offf..şu an bile kulaklarımda. Ha bir de konuları anlatırken ''s''leri okadar vurgulardı ki adını ''tıs tıs Necla''koymuştuk..
Din kültürü ve ahlak bilgisi hocam Şaban Fehmi Sayı. Sizi unutmak ne mümkün hocam..''kızım'' demişti birgün bana.. Sen kimle evleneceksin çok merak ediyorum. Allah seni alana yardım etsin.hıı? Okuldan ayrılmıştı. Çağıramadım düğünüme.
Ogün yani orta sonda yıl 1985 hiç görmediğimi gördüm.. Okulun en disiplinli hocası yaşı başı ilerlemiş çok sevdiğim türkçe hocam Feryal hanım. konu anlatıyor tahtada. En son sırada iki kız arkadaşım konuşuyorlar. Ancak tepemden geçip en arka sıradadakilerin başlarına çarparak durabilen bir ayakkabı tekinin havada süzülüşünü unutmuyorum. Hocamın bu konuda tecrübeli olduğu gayet belliydi. Yani hedef tam isabet aldı.
Lise sondayız. Çok samimi iki arkadaş yanyana oturduk. Ders edebiyat. Hoca sınıfa girdi. Giymiş yine bal sarısı rengi takım elbisesini. Paçalar ispanyol. Düşük belde kalın deri kemer. Geniş yakalı siyah gömleğe kalın ve yine bal sarısı bir kravat. Hoca 50 lerinde. Yani kendi gençlik kuşağının giyim tarzındn vazgeçememiş. Çok candan ve sevecen. Böylece hep makaramızda. Yanımdaki arkadaş ''hocam bugün yine çok şıksınız. gözlerimi sizden alamıyorum''dedi. Hoca yaklaştı. Kulağıma doğru hafif eğildi ve '' senin bu arkadaşın var ya adamı baştan çıkartır.''Dedi. Güya kulağıma söyledi ama tüm sınıf yerlerde. Arkadaşımın hocaya son düzmece iltifatı oldu bu.
Çok kişi gibi benimde unutamadığım, hiç bir zaman da unutamayacağım bir ilk okul öğretmenim var. Halide Göktepe. Aklıma geldikçe gözlerim dolar. Ozamanın öğretmenleri öğretmen okulundan mezunlar.. Bilmedikleri, anlamadıkları ve yeteneklerinin kifayetsiz kaldığı hiç bir konu yok. Gerek ailelerle gerekse öğrenciyle o kadar içli dışlılar ki..- tabi ki çalışan anne sayısı da çok daha az o yıllar-sanki veliler de bizlerle birlikte her an okuldalar. Çok güzeldi. Zayıf, uzun boylu, diksiyonu çok düzgün. Sesi çok yumuşak. Hepimizi çok severdi. Hepimiz de onu. Çok sık hastalanırdı.. Tansiyonu çok düşerdi. Beni yanına alırdı hep omuzumdan tutardı. Yavaş yavaş yürüyerek hastaneye giderdik sıksık. hastane yakındı ama çok başı döndüğü için yalnız gitmezdi. Hep üzülürdüm onu öyle görünce. öldüğünü duyduğumda üniversitedeydim. çok üzüldüm. bütün gece elim omuzumda onu düşündüm. çok başkaydı yani.
İşte böyle . şimdi yine hüzün ağırlaştı yüzümde..garip değilmi? Yani insan bir dakikalık bir zaman diliminde dahi hem hüznü hem mutluluğu aynı anda yaşayabiliyor. Kısacası;
Bana emeği geçen öğretmenlerim başta olmak üzere güzel ülkemdeki tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyor, hepsini sevgi ve saygıyla selamlıyorum.