Kuva-yi İnzibatiye (Hilafet Ordusu- Sadakat Ordusu)

Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul Hükümeti'nin, Kuva-yı Milliye'ye karşı kurduğu yarı resmi askeri örgüttür. İngiltere, Damat Ferit Hükümeti'ne Hilafet Ordusunun Kurulması için izin verir ve 18 Nisan 1920 tarihinde kurulur. Sadrazam Damat Ferit Hükümeti kurduktan sonra (7 Nisan 1920) İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Jonh de Robbeck ile milliyetçilere karşı alınacak tedbirleri görüşür. 11 Nisanda Kuva-yı Milliye'cilerin eşkiya olduğu ve öldürülmelerinin sevap ve vatani bir yükümlülük olduğuna dair, Dürrizade Abdullah Efendi'nin bir fetva çıkarmasını sağlar. Robbeck, Damat Ferit'e İngiltere'nin aktif bir işbirliği yapamıyacağını ama SİLAH VE MÜHİMMAT KONUSUNDA DESTEK OLACAĞINI bildirir. İngiltere Hilafet Ordusu mensuplarına maaş bağlar, ayrıca lojistik ihtiyaçları olan silah, araç ve gereçlerini temin eder. (Vikipide)

Osmanlı Padişahı saltanatını sürdürmek, İngiltere ise siyasi çıkarlarının devamını sağlamak için kurdukları Hilafet Ordusu, Anadolu'da Mustafa Kemal'in başlattığı Kurtuluş Savaşı'na, karşı olan bütün herkes, her şey bu orduya katılmıştır. Anadolu'ya ilerliyen Yunan orduları bile bazı çevrelerce ''Hilafet Ordusu'' olarak kabul edilmiştir. İstanbul Hükümeti'nde yayınlanan bir tamimde Yunan'lıların zararlı olmadığı, memlekette asıl kafası koparılacakların Ankara'da bulunduğu açıkca söylenmiştir. Ayrıca bu ordunun başına İstanbul'da ki sabıkalılardan Süleyman Şefik Paşa getirilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 86. yılını kutladığımız bugün, hilafet ordusunu kurduran, kuran zihniyet Atatürke, Cumhuriyet'e ve TSK'ya sistemli saldırılarından vazgeçmemişler, 86 yıldır değişik kimlik ve gömlek giyerek son Türk Devletini zayıflatmak, yıkmak ve paylaşma sevdalarından bir adım geri atmamışlardır.

Mustafa Kemal'in 1914'te Sofya'dan Madam Corinne'e yazdığı mektubunda şöyle diyor; '' Benim tutkularım var, hemde pek büyükleri. Bu tutkuların, yüksek yerler ele geçirmek ya da büyük paralar elde etmek gibi, maddi emellerin doyumuyla ilişkisi bulunmuyor. Ben bu tutkularımın gerçekleşmesini, yurduma büyük yararları dokunacak, banada başarıyla yerine getirilmiş bir görevin iç rahatlığını verecek büyük bir düşüncenin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım.''

Askeri Savaşın kazanılmasından sonra, 24 Temmuz 1923 de Lozan Antlaşması imzalanmış ve 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edilmiştir. Bu aşamaya kadar emperyalist, istilacı güçlere karşı verilen mücadelenin yanında kışkırtılan iç isyanlara karşıda mücadele verilmiştir. İşte 1923 ten günümüze kadar 86 yıldır Türkiye üzerinde oynanan oyunlar hiç bitmemiş sürüp gelmiştir.

Atatürk'ün Cumhuriyeti kurduktan sonra yapmış olduğu devrimler ve çizdiği yolun temelinde yakın tarihin olay ve şartları göz önüne alınmıştır. Sağlam temeller üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak ve parçalamak ancak Atatürk'ü ve Türk Sialhlı Kuvvetlerini karalamak ve yok etmekle elde edebileceklerini anlamışlardır.

Bugün Ülkemiz üzerinde oynanan oyun dış ve iç güçlerin tarih boyunca oynadıkları oyunun bir uzantısı olarak tezahür etmektedir.

TÜM ULUSUMUZUN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN..

Aşık İlhan DemirAslan'ın bir deyişiyle Atatürk..

ATATÜRK İLKELERİ

Nasıl söylerim öldüğünü

Atatürk'üm karşımda.

Yatmış uyumuş karlar üstüne

Kalpağı başında.

Nasıl söylerim öldüğünü

Çenesine uzanmış eli

Atatürk'üm çıkar Kocatepe'ye

Dalgın düşünceli.

Nasıl söylerim öldüğünü

Elinde beyaz tebeşir

Geçmiş tahta başına

Atatürk'üm ders verir.

Nasıl söylerim öldüğünü

Başında yeni şapkası

Yola çıkmış yürümüş

Kalabalık arkası.

Nasıl söylerim öldüğünü nasıl

Bir ışık vurmuş yüzümüze

Atatürk'üm bakıyor besbelli

Çekidüzen verelim üstümüze.