Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Kuyt ve Aykut

İlk maçı bir an için unutalım.

Rövanş karşılaşmasında Fenerbahçe, bir açıp bir kapatan Londra havası gibiydi.

Maçın başlarında geçen sene bırakılan yerden devam edilen paslar ve güzel oyun, sonrasında sahadaki on bir futbolcunun adeta ilk kez bir araya geldiği izlenimi uyandıran dağınıklık ve rollerine konsantre olan aktörlerin başarıyla tamamladığı final sahnesi.

Fenerbahçe’nin ilk iki resmi maç performansı gösterdi ki her sene olduğu gibi sarı lacivertliler bu sene de Ağustos ayında henüz hazır değil. Bugün herhangi bir takımdan Ocak ayı performansı beklemek elbette haksızlık olur fakat geçirilen kamp dönemleri ve yapılan hazırlık maçlarıyla, her futbolcunun bireysel performansını olumsuz etkileyen genel organizasyonsuzluk durumunun da ortadan kalkmış olması gerekirdi.

Ülke futbolumuzun durumu itibariyle henüz Avrupa’da maç seçecek veya rakip beğenecek lüksümüz yok.  Bu nedenle her Türk takımının her Avrupa galibiyeti özellikle de deplasman galibiyeti önemli bir başarıdır.

Bu açıdan, kötü oynadığı ilk ayağın ardından, ulaşım sıkıntıları çekerek gittiği zor bir sahada ve kalecisi hariç kötü bir takım olmayan rakibine karşı farklı kazanan Fenerbahçe’nin başarılı olduğunu söylemekten kimsenin imtina etmesine gerek yok.

Fakat sarı lacivertlilerde tablo, skorda yazan kadar pembe değil.

Aykut Kocaman’ın ekibinde ciddi sorunlar da mevcut ki bunların başlıcaları savunma hataları, orta alandaki güçsüzlük ve takımın hazır bir görüntü vermemesi.

Yobo’nun sihirli bir değnek misali savunmanın göbeğindeki aksaklıkları ortadan kaldırmasını beklemek hayalcilik olur. Fakat Nijeryalının buna benzer bir iş yapması lazım çünkü Egemen ve Bekir’in savunmadaki uyumsuzluğu ve özellikle Bekir’in bireysel hataları son iki doksan dakikada hoş görülecek seviyenin oldukça üzerindeydi.

Alex’te, muhtemelen sezon başı olması nedeniyle, bir tutukluk mevcut. Fakat Christian ve Selçuk’un da fiziksel olarak dirençli olmaması nedeniyle Fenerbahçe orta sahası rakip ataklarda kesicilik görevini yapamadığı gibi forvet oyuncularına pozisyon hazırlamakta da oldukça zorlandı. Mehmet Topal’ın ve hatta Mehmet Topuz’un bu bölgede forma kapmaları şart.

Genel görüntü itibariyle Volkan, Kuyt, Gökhan veya Hasan Ali gibi öne çıkan oyuncular olsa da Fenerbahçe’nin durumu sezon başı standartlarının dahi altında. Bir yandan saha içi organizasyonda göze çarpan ritimsizlik diğer taraftan oyuncuların fiziksel açıdan eksik görünmeleri, zihinlerde Fenerbahçe’nin yine sezon başında zamana ihtiyacı olacak düşüncesini uyandırıyor.

Kuyt santrafor değil

Kuyt’un Vaslui maçında rakip fileleri iki kez havalandırarak maçın adamı olması elbette hem kendi hem de Fenerbahçe adına son derece olumlu bir gelişme fakat bu durum bir gerçeği unutturmamalı: Kuyt aslen santrafor değil. Bir oyuncunun kendi mevkisi dışında başka bir mevkide de oynayabiliyor olması onun sürekli bu yeni görevi üstlenmesini gerektirmez. Zira Kuyt bir santrafor değil bazı santrafor özellikleri taşıyan bir sağ açık. Nitekim Hollandalının Romen ekibine attığı goller onun pekâlâ sağ açık oynarken de atabileceği türden gollerdi.

Kuyt’ın santrafor görevi üstlenmesi birkaç sene önce bir Beşiktaş maçında Gökhan Gönül’ün stoper oynamasına benziyor. Bu maçta da Gökhan oldukça başarılıydı ama bu durum onun çok daha başarıl olduğu sağ bek mevkisinden stopere geçmesine neden olmadı.

Sonuçta Kuyt zaman zaman santrafor mevkisine geçebilir ama hızı, adam eksiltme özelliği, isabetli ortaları ve her şeyden önce çizgide oynamaya alışkın olması ile Kuyt gerçek mevkisi olan açık pozisyonunda takımına çok daha fazla katkı sağlayacaktır.

Aykut Kocaman’ı zor bir sezon bekliyor

Aykut Kocaman Fenerbahçe tarihine adını çoktan yazdırmış durumda.  Hatta geçen seneki hali ve takım üzerindeki önemli gücü sayesinde dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan takımı son dakikaya kadar şampiyon adayı yaparak Kocaman çok büyük bir başarı gösterdi.

Fakat bu sezon görece huzursuzlukların olmadığı ve taktiklerin, teknik anlayışların, idmanların ve oyuncu tercihlerinin önem kazanacağı bir sezon. Bu nedenle hâlihazırda, yukarıdaki konularda oldukça sık eleştirilen Aykut Hoca bu sene de bu eleştirilerden nasibini alacak gibi görünüyor.  

Vaslui engelini geçtikten sonra Fenerbahçe’nin olası rakipleri içinde kağıt üzerinde güçlü ve görece zayıf olan ekipler var ama sonuçta en iyi kura geçilecek takımın seçildiği kuradır.

Umarım bu sezon hem Fenerbahçe hem de diğer takımlarımız için Avrupa’da alışılagelmişin dışında başarılı bir sezon olur.  

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..