- Kategori
- Şiir
Lâl lale

lale-i kar
Titrek bakışların şavkında
Ucuna telkâri susların işlendiği güvercin ağıtlar eşliğinde
Bu nâme sana lâl lale
Son damlası sızarken mürekkebinin
Sonu gelirken siteme yaren sözün
Sönmeye yüz tutan közün
Bu nâme sana
Oku /anla
<ı>Âma bir hattatın lâl lalesinde sadakat/tirşe bir bakışta melul
Heba gençliğimden zümrüdü anka gözlerin mesul
Kadının gözlerine diken lalezârın sitemi, kızıl özlem
Öyle bir bakış çöreklendi heylulanın ortasında derin
Kargı ucu zümrüdî damla...
Ve ben senin gölgen üstünden şiir yazıyorum
İstanbul gülüşü düşen şiire sen geceleri gel
Yakamozlar sevinsin
Boy versin ay
Çatlasın ortasından haset
Devr-i lale sürsün yüreğinde saltanat
Balıklara düşsün cülüs
Uzaktan, çok uzaktan bir ezan sesi dindirsin artık gözü yaşlı matemi
Karışsın dalgalarına denizin ayrılık demi /
Tuzlu sözlerinde Dersaadetin
Sen ay vakti gel de acılarım dinsin
Deniz göversin
Gerçekler geçerken gözlerimin bebeğinden tedirgin
Anlar, mağara yorgunu yüreğim
Bu iklimlerin çiçeği değilsin
Kıraç güzlerin solan yanlarında yanarsın
Hoyrat dokunuşlar tüketir nefesini
Tarumar olur yeşilin
Çaresiz bakışlarını kaçırırken uzaklara bir lodos soğukluğu
Alabora düş dokunuşlarda ten
Kız kulesine yarım gölgesi düşen lâl lale
Ellerimde yarım umut gözlerim yüklü bulut
Gülüşlerin Mim / hâli ve yüzünde sükut
08/09/2009
yahya incik
* bir istanbul şiiri