Laiklik nedir ki?

Laiklik ilkesinin tanımı hakkında birkaç açıklama ve kişisel yorumum.


Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. :bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930 Mustafa Kemal)

Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. ( 1930 Mustafa Kemal)

Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini ve devlet işlerini birbirine karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden kaçınıyoruz. ( 1926 Mustafa Kemal)

Eski Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer ’in yılbaşı iletisinden

Laiklik toplumsal barışın, çağdaş değerlerin, din ve vicdan özgürlüğünün en büyük güvencesidir. Türk ulusu, Laik rejim sayesinde inancını özgürce yaşamakta, inancıyla ilgili değer yargılarını siyasete ve diğer alanlara karıştırmamaktadır. Laiklik ilkesinin yerleşmediği toplumlarda Özgür düşünce gelişemez. Türk ulusu, laik, demokratik, çağdaş yaşam seçiminden ödün vermeyeceğini kanıtlamıştır.

Kur ’ an –ı Kerim 24/31

Mümin kadınlarada söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.( yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarına kadar salsınlar…ve devam ediyor…

Bence çoğu insan laiklik ilkesinin tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyor. Paşa 'nın ve Sezer ' in dediği gibi, laiklik ilkesini benimseyen toplumlarda, kişinin kendi vicdanıyla dininin gereklerini yaşaması özgürlüğü vardır.

Türbanı siyasi simge olarak düşünüp yasaklılığının devamını isteyen kesim, neden ülkücü bıyığını bir siyasi simge olarak düşünmüyor? Üniversitelerde türbanı sebebiyle öğrenme hakkını yaşamayan bayanlarımız varda, ülkücü bıyığıyla siyasi simge taşıdığı tartışılmayan baylarımız yok. Buna demokratik bir toplumda çifte standart uygulaması denmez mi?

Çağdaş madeniyetler seviyesine, kadınlarımızın başından örtüsünü alarak ya da bayların ülkücü bıyığını keserek yahut aynı fabrika çıkışlı gibi bir örnek giyinerek ya da yaşayarak ulaşılmaz. Benim özgürlüğümün başladığı yerde başkasının ki son bulmasın. Karşılıklı anlayışı yaşatamadığımız bir toplum ve devlet anlayışı, yaşı ve geçmişi ne olursa olsun çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşamaz.
Beş parmağın beşi bir değildir ama aynı elde dururlar. Hangisini kaybedersek kaybedelim, canımız yanar.