Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '14

 
Kategori
Turizm
 

Lara'nın öyküsü– 1

Lara'nın öyküsü– 1
 

LARA / ANTALYA


BÖLÜM 1

BAŞLANGIÇ

YIL 1997…

Dağlarda, bayırlarda, orman sayılan alanlarla orman sayılmayan alanlar arasındaki sınırları tespit eden, sonra da çalıştığı köy sınırları içindeki 2B alanlarını belirleyip çıkaran, kesinleşmek üzere ilan edenORMAN KADASTRO KOMİSYONLARINDAN BİRİNİN BAŞKANIYKEN alınmış, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’ ne KADASTRO MÜLKİYET ŞUBE MÜDÜRÜ olarak atanmıştı.

‘’Dilekçeni ver, ataman yapılacak’’ dendiğinde korkmuştu. Yapılacak bir görev değildi. İKTİDARDA DYP VARDI, kendisi sosyal demokrattı ve bunu da herkes biliyordu. ÇOK ŞEY İSTENEN, İSTENECEK OLAN BİR MASAYDI.

‘’Neden ben?’’ dedi… Bölge müdürü, kendi memleketinden, şöhreti pek de iyi anılmayan birisini getirmek istiyormuş, Antalyalı ormancılar önlüyorlarmış, genel müdürlüğü ikna etmişler; işinde siyasete girmediği, mevzuat dışında hiç kimse için hiçbir şey yapmadığıymış kararlarının nedeni…

Ataması çıktığı halde, yine sağ görüşlü bazı arkadaşlarının devreye girmesiyle merkezde üç ay sümen altı edilmişti yazısı. O masa bir solcuya teslim edilir miydi hiç?

Sonunda gelmişti, yeni masasına oturmuştu.

Kendini eğitmeye başlamıştı; binlerce sayfa yargı kararı, 1936 dan beri yayınlanmış yasa, yönetmelik, genelge, ne varsa okuyordu.

* * *

1078 PARSELİN

‘’LARA DEVLET ORMANI’’ OLARAK KESİNLEŞMESİ

Göreve başlayışından çok kısa bir süre sonra LARA DEVLET ORMANI’ yla ilgili dosya geldi önüne…

ANTALYA, MURATPAŞA sınırları içinde kalan LARA DEVLET ORMANI, 1078 parsel numarası ile biliniyordu, 4.763.000 m2genişliğindeki bu alanın 1958 yılında başlamış olan mülkiyete ilişkin davası vardı ve 1996 yılında dava sonuçlanmış, tüm sınırları itibariyle Devlet Ormanı olmuş, karar kesinleşmişti.

Devlet Ormanı olarak kesinleşmesi ve kararda ‘’…BU GÜNKÜ HALİYLE ORMAN VASFINDA…’’ olduğunun açıkça belirtilmiş olması 31.12.1981 yılından önce orman vasfını kaybettiği gerekçesiyle 2B uygulanmış olan bölümlerini de ‘’Devlet Ormanı’’ kapsamına almış oluyordu. Artık tüm alan 6831 sayılı Orman Yasası’ na bağlıydı, hüküm ve tasarruf Orman Genel Müdürlüğü’ ne aitti, orman teşkilatına düşen işler vardı; işgal sayılan kullanımların kaldırılması bir zorunluluktu.

Orman Yasası’ nda, ORMAN ALANLARININ ‘’Turizm amaçlı kullanım için 49 yıla kadar süreli’’ İZİN VERME OLANAĞI DA VARDI. Deniz kenarında, uzunluğu yaklaşık 5000 m, derinliği ortalama 850 m ve güney kenarı su çizgisine 60-120 m olan bu muhteşem alan çok kısa sürede turizmcilerin ilgi alanına girmişti.

* * *

LARA NASIL KULLANILIYORDU

LARA DEVLET ORMANI, GÜNEYİNDEKİ KIYI-KENAR ŞERİDİ İLE BİRLİKTE ÇOK ÖZEL BİR YERDİ. Antalya Büyükşehir halkının denize girdiği iki plajdan birisiydi. Kumsalı, alan içindeki kumulları çok özeldi. Yaşlılar doktorlara inat, güneyin nemli havasından sıvanan, bel, diz, ayak ağrılarını o kumlara gömülerek giderirlerdi, ya da öyle olduğuna inanırlardı… Onlar bir şemsiye altında, bedenlerinin yarısı gömülü, denizi seyrederken, çocuklar, torunlar kıyıda güvenli bir şekilde Akdeniz’ le oynaşırlardı. Çok eski yıllardan beri kıyıda yerleşik Özel İdare ve Lara Birlik’ in ortak tesisleri vardı, oradan doğuya doğru da Antalya’ daki kamu kurumlarının yaz kampları… Kampların devamına, işçisiyle, bahçıvanıyla, esnafıyla, Antalyalılar, hasırlarla, tahta parçalarıyla, oluklu levhalarıyla, bulabildikleri her şeyle obalar yaparlar, tüm yazlar boyunca bedenlerinin ateşini Akdeniz’ in melteminde, suyunda soğuturlardı…

Görüntü salaş olurdu, çirkin olurdu ama varsın olsun… Onlar buna atalarından beri koşullulardı, yaşam biçimi edinmişlerdi, orada çok mutlulardı.

Kentleşme o tarafa doğru çok hızlıydı ama hala Antalyalılar, LARA dendiğinde Lara Semti veya Mahallesi’ ni değil, plajını düşünürdü.

* * *

TURİZM AMAÇLI İLK HAMLE

KDM Şube Müdürü’ nün sürekli açık olan kapısından kısa boylu, kalın yapılı bir adam girdi, elini uzattı, heyecanla silkeleyerek kendini tanıttı.

Kısa süreli bir ‘’Hayırlı olsun, nereden geldiniz?’’ sohbetinden sonra iş konuşmasına geçti…

- Efendim, ben Sayın Süleyman DEMİREL’ in de dostuyum. Aslında bu tür işlere girmiyorum. Beyaz eşya fabrikalarımız var ama beyefendinin de önerisiyle niyet ettik…

- Konu nedir?

- Bir süre önce LARA Devlet Ormanı üzerinde bir miktar alan için talebimiz oldu, izin raporu burada yapıldı, tahsise çıkması için gerekli haritalar, belgeler makama gitti…

- Öyleyse sorun yok… Burada yapılacak iş kalmamış. Resmi gazetede yayınlanacak, tüm başvurular alınacak, Genel Müdürlük’ deki değerlendirme komisyonu, ilana göre değerlendirmelerini yazacak, Sayın Bakan’ a sunacak, o da bir başvuru sahibi için onay verecek. O şirkete 18 ay süreli ÖN İZİN verilmiş olacak. Sistem bu…

- Orası tamam. Ben buldum burayı, haritalar, projeler yaptırdım, bir dünya masrafım oldu… Başkasına veremezler…

- Bunlar bizim konumuz değil… Ben ne yapabilirim sizin için?

- Başvursam ALANI BİRAZ GENİŞLETEBİLİR MİYİZ? Hem tanışayım, hem de bunu öğreneyim dedim.

- Tanıştığımıza sevindim ama genişlemesi mümkün değil. İzin raporuna konu olan alan dışında kalan yerler DOĞAL SİT… Oralarda turistik tesis izni verilmesi mümkün değil… Ayrıca, benim Bölge Müdürüm var. Hüküm sahibi değilim ben.

- Bana Ankara’ da sizin düşüncelerinizin önemli olduğunu söylediler. Bölge Müdürü pek de iyi anılmıyor…

- Ankara beni neden önemsemiş ki? Tanımazlar bile… Daha yeni atandım…

- Yok yok… Çok iyi tanıyorlar…

* * *

RAPORA BAĞLANAN ALAN BEŞE BÖLÜNDÜ

İlk hamle böyle olmuştu LARA Devlet Ormanı için…

Çok geçmedi, Genel Müdürlük’ den KDM Daire başkanı aradı… Daha tanışmamışlardı bile… O da yeni atanmıştı…

- Müdürüm, LARA’ da turistik tesis amaçlı tahsis için düzenlenmiş bir ÖN İZİN RAPORUNUZ var…

- Evet, benden önceki şube müdürü zamanında size gönderilmiş…

- O alanı, kumsala kıyıları da olacak şekilde 7-8 parça halinde rapora bağlayıp göndermenizi rica ediyoruz.

- Başkanım, cepheleri neredeyse 100 metreye düşer. Rapora konu alanın kumsal cephesi 900 metre kadar…

- Ne yapalım, SAYIN BAKAN’ A ÇOK ŞİRKET ÇULLANIYOR. Nefes alınmaz halde…

- E, bir adam gelmişti, Sayın Demirel’ in dostuymuş, tüm alanı o alacakmış…

- Boş versene sen… Resmi Gazete’ ye düştü mü, deveden büyük filler çıkar… Sen kaça bölünebileceğini düşünüyorsun?

- EN ÇOK BEŞ CEPHE… Hem orada cetvelle bölüp yayınlayabilirsiniz de… Haritası var raporda…

- Olmaz… Sen taksimatı yap orada, yeni raporları hazırlat, gönder bize.

- Bölge Müdürü ne der bu işe? ‘’SEN EMLAKÇI MISIN?’’ demez mi? 

- Demez. Ben konuşurum…

Dememişti… İşletme Müdürlüğü’ ne ‘’Alınan sözlü emir üzerine…’’ diye açıklanarak emir yazıldı, kendi eliyle talep sahasını beş parçaya ayırdı, beş ön izin raporu yapıldı, ilgililer imzaladı, makama gönderildi.

Daha uygun olmuştu… Beş tane şehir oteli yapılacak, o taraflara hayat verecek, gelen turistler kente de girecek, Turizm, BELEK otel ve tatil köylerine kapanıp kalmayacaktı. O bölümde ağaç da yoktu… Doğa tahribatı söz konusu değildi. Zaten o nedenle de Doğal Sit alanına dahil edilmediği belliydi.

O adam bir kez daha gelmişti. Öfkeli olduğu belliydi. ‘’Siz güçlüsünüz. Beşini de alırsınız. Makamın takdiri… Yapacak bir şey yok…’’ demiş, başından savmıştı.

Uzun süre ses gelmedi. Bir gün Bölge Müdürü’ nden aldı haberi. Resmi Gazete’ de yayınlanmıştı…

İLANDA VERİLEN SÜRE DOLMADAN HÜKÜMET DEĞİŞTİ.

Artık Orman Genel Müdürlüğü ANAP’ lı bir bakanlığa bağlıydı, tahsis için ilanda verilen süre doldu, BEŞ TESİS ALANININ KİMLERE VERİLECEĞİNE KARAR VEREN DE ANAP’ LI BAKAN OLDU.

Ön izni alan beş yatırımcının dördü dört ayrı özel uçakla gelmişlerdi Antalya’ ya, beşinci şirket Antalyalıydı…Müdürün odasına aynı gün geldiler, 18 ayda kesin izne dönüştürmek için neler yapmaları gerektiği bilgisini aldılar, kısa sürede çalışmalara başladılar, aslında, inanılmaz bir çabuklukla da inşaatlar başladı…

LARA DEVLET ORMANI’ nın doğu bölümünde, güzel, beş adet tesis yapıldı ama O BÖLÜM, BU ŞEKİLDE ANTALYA HALKINA KAPANDI. 

* * *

KALAN ALAN İÇİN BİR ŞEYLER DÜŞÜNÜLÜYORDU

2. Derece Doğal SİT alanı olan 4100 m kıyı ve arkasında kalan alan, yaz aylarında halkın günübirlik konakladığı, piknik yaptığı, denizden yararlandığı, kum ihtiyacı olan inşaatçıların da zaman zaman kamyonlarla kum çaldığı yer olarak duruyordu.

Duruyordu ama Devlet Ormanı sınırı ile kıyı çizgisi arasında kalan ve kıyı yasası uyarınca hüküm ve tasarrufu Maliye Hazinesi’ ne ait olan şeritte gruplar halinde yerleşik olan kamu kurumlarına ait obalar artık boşaltılıyor, birer birer kaldırılıyordu. Direnen bazı sivil toplum kuruluşlarıyla çekişmeler sürse de Valilik taviz vermiyordu. Mülkiyeti İl Özel İdaresi ve Lara BİRLİK’ e ait olan tesisler dışındakiler zaman içinde yok olmuştu.

BİR ŞEYLER düşünülüyordu o alan için… Bir şeyler olacaktı ama ne?

* * *

HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ

YIL 1999, MAYIS AYI…

DSP+ANAP+MHP Koalisyon hükümeti kurulmuştu. Orman Bakanlığı ve ona bağlı olan Orman Genel Müdürlüğü DSP’ de kaldı, Antalya Büyükşehir Belediyesi CHP’ de, Sayın Bekir KUMBUL Büyükşehir Belediye Başkanı, Muratpaşa Belediye Başkanlığı ise DSP’ de, Sayın Süleyman EVCİLMEN Belediye Başkanı’ ydı…

Ankara’ da Orman Genel Müdürü her nedense değişmemişti. ANAP’ ın atadığı Genel Müdür görevine devam ediyordu ama Bölge Müdürleri birer ikişer değişiyordu. Antalya KDM Şube Müdürü yerindeydi, gelen Bölge Müdürü de yabancı değildi. Uyum içinde çalışmaları sürüyordu…

* * *

LARA’ NIN TÜMÜYLE HALKTAN ALINMA DENEMESİ

Bir arkadaşı vardı odasında… Sıradan bir sohbetti, konu atamalara geldi, arkadaşı gerildi…

- Şu genel müdüre bak yahu! Herkes biliyor ki, ANAP’ lı… Eski bakanın kankası… Partisi neyse ne, ama işini yaparken siyaset yapmamalı…

- Ne yapıyor ki?

- Antalya’ ya geliyor, orman teşkilatının da CHP’ nin de haberi yok. Belek’ te tatil köyü’ ne yerleşiyor, ANAP’ lı belediye başkanlarını topluyor, ‘’Merak etmeyin, nasıl olsa gidecek bunlar…’’ diyor, siyaset yapıyor, Sayın Bakan’ ımız da bunu hala tutuyor…  Haberin var mı bu arada ne oldu?

- Hangi konuda?

- ANAP’ lı Turizm Bakanı Erkan MUMCU gelmişti geçen gün, Bölge Müdür Yardımcısı’ nı almış yanına, bizim kurum helikopteriyle LARA DEVLET ORMANI üzerinde uzun uzun dolaşmışlar.

- Ne varmış ki orada?

- TURİZM ALANI İLAN EDİLECEĞİ FISILTISI VAR. BELEK gibi tatil köyleriyle kaplanacak, halka plajlar yasaklanacak… Sen de masandan kafanı kaldırıp etrafa bakmıyorsun be kardeşim!

- Orası Doğal SİT… Ne yapabilirler ki?

Nasıl da güvenliydi… O SIRALAR BU KAVRAMLAR ÇOK ÖNEMLİYDİ, KEYFE GÖRE MEVZUAT YAZIVERMEK HENÜZ YAYGIN DEĞİLDİ… BİR BAKAN, ÜÇ BAKAN, HATTA BAŞBAKAN ‘’DOĞAL SİT DE NEYMİŞ ULAN!’’ DİYEMEZDİ, DEMEZDİ…

İçine bir kurt düşmüştü yine de… Ankara’ yı aradı, bilen yok, Turizm Bakanlığı’ ndaki arkadaşlarını aradı, bilen yok ama kesinlikle ‘’HAYIR!’’ diyebilen de yok…

Bir hafta kadar sonraydı, merkezden telefon, ardından da Turizm Bakanlığı ekibi geldi… Mühendisler, müdürler… Haritalarını açtılar, konuya girdiler…

- Antalya’ da DİSNEYLAND’ ın kardeşi yapılacak müdürüm, yer aramaya geldik. Siz yardımcı olabilirmişsiniz…

Şu kadar genişlikte olacakmış, havaalanına mesafesi en çok şu kadar olabilirmiş, daha ilk yıllarda bile iki milyona yakın insan hareketi olacakmış…

- Siz nereyi düşündünüz peki?

- LARA DEVLET ORMANI’ nı… Çok uygun… Zaten TURİZM ALANI olması için teklifler de geliyor…

- Kimden?

- Yatırımcılardan…

- Orası olmaz… Doğal SİT… Hadi onu aştınız, HALKI, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI AŞAMAZSINIZ. Antalya iki yerden denize girer; KONYAALTI Plajı, LARA plajı… Başaramazsınız… Ayrıca, oranın arkası hızla kentleşiyor. O nüfusu orada sıkıştıramazsınız…

- Sizin bir öneriniz var mı?

- Var… YEŞİL KARAMAN KÖYÜ’ nde bir vadi var… Son derece uygun… Hem de turizm derinlere yayılır…

Kendi aralarında fısıldaşmaları duydu daha sonra…

- Bu adamın dedikleri doğru… Onu dinlememizi özellikle belirtmişlerdi ya…

EKİP Yeşil Karaman’ a gitti… İki gün sonra geldiklerinde mutlulardı… Tam da aradıkları gibiymiş, ABD’ deki aslına çok benziyormuş arazi yapısı… Orayı önermek üzere ayrılmışlardı kentten.

* * *

LARA’ YI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTİYOR

İçi rahat değildi. Durumu Bölge Müdürü’ ne anlattı… Halktan yana, direnişçi bir adamdı Bölge Müdürü…

- Ne yapabiliriz peki?

- BEN BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI SAYIN KUMBUL’ U ARAYACAĞIM. ORAYI ONA İSTETECEĞİM… PİKNİK MESİRE ALANI OLARAK…

Aramıştı başkanı…

- Söyle bizim oğlan! Hayrola?

- Hemen bir araya gelmeliyiz. Ama çok özel…

- Tamam… Akşam işin var mı? Beraber yemek yiyelim. Sana araba yollarım…

- Tamam…

Hava kararırken gelen arabaya bindi, şoföre kimlerin katılacağını sordu…

- Bir müdürümüz, bir de avukat var. Belediyenin adamları…

Müdürü tanıyordu, hoşbeş arasında avukatı işaret ederek sorguladı, güvenilirmiş…

Olayları tüm ayrıntılarıyla anlattı…

- Bir şekilde halka kapanacaktır LARA…

- Ne yapabiliriz peki?

- Büyükşehir Belediyesi olarak tüm Doğal SİT alanını ‘’PİKNİK MESİRE’’ amaçlı kullanım için isteyin.

- Verirler mi?

- Mevzuat açısından hiçbir engel yok. Siyasi mücadelesi size ait... Zor olacaktır. DSP’ lilerin dilinde ‘’BİZİM İÇİN CHP MHP’ den daha tehlikelidir, çünkü oy verenler oraya her an kayabilir’’ lafı var. Böyle bir projeyi başarmanıza direnç gösterebilirler.

- Anladım bizim oğlan… Müdürüm hemen belgeleri hazırlayıp başvuruyu yapacak… Sen neler gerekliyse ona bildir… Ankara görüşmeleri bana aittir…

13.01.2000 Tarihli Büyükşehir talep yazısı Orman Genel Müdürlüğü’ ne gönderilmişti.

KDM Şube Müdürü bu arada kendisi de Ankara ile iletişime geçmişti. KDM Daire Başkanı da değişmişti. Yeni başkan sağ görüşlü olmasına karşın halktan yana, ORMANDAN yana bir adamdı, dürüsttü, anlatılanı anlamaya özenli bir adamdı…

- Başkanım, gelmişsindir, biliyorsundur. ORANIN TURİZM ALANI OLMASI, HALKIN KULLANIMINA KAPANMASI ANTALYA İÇİN BİR KAOSTUR. ORASI BELEK’ E DE, KUNDU’ YA DA BENZEMEZ…

- Tamam da o kadar geniş bir alanı tahsisin bizim yetkimizde olup olmayacağından kuşkuluyum. Başvuru gelsin de, bakarız. TURİZM BAKANLIĞI’ NA DEVRİNE HEPİMİZ KARŞIYIZ, BİZE İNAN…

* * *

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İŞİN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

Talep Genel Müdürlük’ den incelemeler sonucu ancak üç ay sonra Antalya’ ya aktarıldı, 23.03.2000 tarihli olumlu Ön İzin Raporu, 30.03.2000 tarihinde Bölge Müdürlüğü’ nce onaylanıp, aynı gün Genel Müdürlüğe gönderildi. 

Bu arada yerel güçler CHP’ li belediyeye verilmemesi için elinden geleni yapmış ama Sayın KUMBUL milletvekiliyken var olan dostluğunu kullanmış, birçok kez Orman Bakanı ile görüşmüş, Milletvekiliyken danışmanı olan DSP İstanbul Milletvekili Ayşe GÜROCAK’ ın da takibini sağlamıştı.

ÖN İZNE 17.05.2000 TARİHİNDE ORMAN BAKANI NAMİ ÇAĞAN TARAFINDAN OLUR VERİLDİ, EMİR ANTALYA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’ NE DE, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’ NA DA GÖNDERİLDİ.

Artık iş Büyükşehir Belediyesi’ ne düşüyordu; projeler, planlar, haritalar yapılacak, çeşitli kurumlardan bu projenin gerçekleşmesinde sakınca olmadığına ilişkin yazılar alınacak, hazırlanan dosya Orman Bölge Müdürlüğü’ ne teslim edilecekti.

Beş ayrı büro tarafından beş ayrı proje hazırlanmış, tüm sivil toplum kuruluşlarının katıldığı bir toplantıya KDM Şube Müdürü de çağırılmıştı. Enine boyuna tartışıldıktan sonra bir projeye karar verildi.OLAĞANÜSTÜYDÜ… HERKES MUTLUYDU. ANTALYA HALKINA YAKIŞAN OYDU…

Belediyenin tüm birimleri canını dişine takmış, her bir kamu kurumunda aksilik çıkartılmasına karşın, istenen ‘’OLUMLU’’ yazılar da alınmış, dosya tamamlanabilmişti.

11.10.2001 Tarihli yazı eşliğinde ‘’Ön iznin 49 yıl süreli kesin izne dönüştürülmesi’’ isteğiyle Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’ ne teslim edildi. Ankara’ ya, Orman Genel Müdürlüğü’ ne olumlu raporla aktarıldı…

Artık iznin verilmesine engel kalmamıştı. Sayın KUMBUL da Ankara görüşmelerine yeniden başlamıştı.

Ne olmuştu, ne oluyordu, bilinmiyordu ama haftalar geçiyor, kesin izin çıkmıyordu.

BÜYÜKŞEHİR İŞİN PEŞİNİ BIRAKMIYORDU… KDM Şube Müdürü de bırakmıyordu… Sonunda KDM Daire Başkanı dilinin altındaki baklayı çıkarmıştı… ALAN ÇOK BÜYÜKTÜ, PİKNİK VE MESİRE ÖZELLİĞİ DAHA BASKINDI, BU İZİN DE ORMAN YASASI’ NIN 25. MADDESİ UYARINCA YİNE ORMAN BAKANLIĞI’ NA BAĞLI OLAN MİLLİ PARKLAR AV VE YABAN HAYATI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN VERİLEBİLİRDİ. BU KONUDA SAYIN NAMİ ÇAĞAN DA İKNA EDİLMİŞTİ…

* * *

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAÇINIYOR AMA…

Ne yapılmalıydı peki?

Önce o genel müdürlüğün Antalya’ daki‘’BATI AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’’ nce alanın A TİPİ PİKNİK MESİRE ALANI olarak teklif edilmesi, bunun onaylanması, sonra da bir PROTOKOLLE Büyükşehir Belediyesi’ ne tahsis edilmesi gerekiyordu.

HİÇ DE YILGINLIĞA KAPILMADILAR, YORULSALAR DA DURMADILAR…  Bu kez ilgili mühendislere dek ulaşarak işlemleri takip ettiler. Tüm kurumlardan sakınca olmadığına ilişkin yazılar yeniden alındı. TEKLİF RAPORU 13.05.2002 tarihinde Batı Akdeniz Bölge Müdürü’ nce imzalandı, genel müdürlüğe gönderildi, onaylandı, PROTOKOL Büyükşehir Başkanı Bekir KUMBUL ve Orman Bakanı Nami ÇAĞAN tarafından imzalandı, 11.07.2002 tarihli yazıyla, ‘’…TARAFLARCA GEREKLİ İŞLEMLERİN YAPILMASI…’’ için Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na gönderildi.

Tüm saha Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ‘’LARA ORMAN İÇİ DİNLENME YERİ’’ adıyla Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü’ ne teslim edildi, onlar tarafından da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na… Takvimler 21.08.2002’ yi gösteriyordu.

Bunun ardından 25.11.2002 tarihinde de Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir KUMBUL ve Milli Parklar Av Ve Yaban Hayatı Başmühendisinin birlikte imzaladıkları ‘’LARA ORMAN İÇİ DİNLENME YERİ İŞLETMECİLİĞİ SÖZLEŞMESİ’’ yürürlüğe girdi, 3 426 920 m2 alan 3 yıl inşaat, 15 yıl işletme süresi olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı hüküm ve tasarrufuna geçmiş oldu…

LARA DEVLET ORMANI’ nın DOĞAL SİT OLAN 343 hektarı artık halka aitti, halkın kullanımına açılacaktı…

* * *

SONRA NE OLDU?

LARA DEVLET ORMANI’ NDA;

SAYIN BEKİR KUMBUL DÖNEMİNDE BAŞKACA HANGİ HAMLELER YAPILDI?

SAYIN MENDERES TÜREL’ İN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OLMASININ ARDINDAN HANGİ GELİŞMELER YAŞANDI, LARA NASIL ELDEN ÇIKTI?

DAHA SONRA NELER OLDU VE NELER OLABİLECEK…

Bunlara ancak 2. BÖLÜMDE YER VEREBİLECEĞİZ…

Özcan ÇELTİK

10.01.2014

 SÜRECEK  

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..