Latinler anlaştı ve hepsi bir üst tura çıktı...

Dünya Kupasının ilk ve sanırım son al gülüm ver gülüm karşılaşması Portekiz ile Brezilya arasında oynandı. Brezilya teknik direktörü Dunga kenarda ne kadar kendisini parçalamış olursa olsun bu görüntünün sahaya eser miktarda yansımamış olması, havada uçuşan sarı kartlara rağmen içimizde bu iki takıma karşı olan sempatinin temelleri ile oynadı.

Öteki tarafta Fildişi Sahili çoktan kaybedilmiş ikinci tur biletini alabilmek için zayıf rakibi karşısında goller aramaya çalıştı; ancak Portekiz kadar “kısmetli” değildi.

Belki bu anlamda biraz haksızlık yapıyor olabiliriz. Çünkü bir üst turda her iki ekibi de zorlu rakipler bekliyorken hazır da gruptan çıkmayı garantilemişken top çevirmeyi tercih etmek her iki takımın da en doğal hakkıydı. Oyunun son on beş dakikalık bölümünde görünen şey buydu.

Grupların son karşılaşmalarından sonra İsviçre İspanya’yı yenmesine rağmen ikinci tura çıkamadı.

Şili-İspanya maçında çok ilginç şeyler oldu. En başta böyle bir maça Meksikalı hakem atamak FIFA’nın ilginç icraatlarındandı. Öküz altında bir şey aramaya çalışmıyoruz ancak yine de Asya ya da Afrika kökenli bir hakeme görev verse insanın aklına böyle şeyler gelmezdi. Üstelik hakem de kötü bir yönetim gösterdi.

Şili çok iyi başladığı maçta yaptığı iki kritik hata yüzünden 2-0 geriye düştü. Birincisinde kalecisi gereksiz yere görev alanını terk etti. Diğerinde de atağa çıkarken topu kaptırdılar. Üzerine Meksikalı hakemin kırmızı kartı da tam bir acılı sos gibiydi. Ancak buna rağmen İsviçre’nin Honduras’ı yenememesi yüzünde güle oynaya ve el ele gruptan çıkıp Brezilya’nın rakibi oldular.

Bu maçın sonuna kadar İspanya’nın da elenme tehlikesi yaşaması gerçekten heyecanı yüksek tuttu, merak uyandırdı.

İspanya’nın ikinci turda Portekiz’in rakibi olması da aynen Almanya-İngiltere eşleşmesi gibi bir şeydir.

İkinci tur eşleşmelerinde ilginçlik ise; Avrupalıların kendi aralarında, Amerikalıların yine birbirleriyle eşleşmesi oldu. Asya’nın iki ekibi Güney Amerikalılarla eşleşirken tek Afrika temsilcisi ABD ile eşleşmiş oldu.

İlk izlenimler Amerikalıların kupada bir adım öne geçmiş olmalarıdır.

İkinci Tur maçları tahminleri…

Bugün ikinci tur maçları başlıyor.

Grup maçlarının en iyilerinden biri olarak göze çarpan Uruguay, Güney Kore ile çeyrek final için oynayacak. Güney Kore’nin iyi bir takım olduğuna şüphe duymamakla birlikte ikinci tur vizesini Yunanistan maçıyla aldığını hemen hatırlayalım. Arjantin’e karşı net bir skorla yenilirken Nijerya karşısında da inişli çıkışlı bir futbol sergiledi. Açıkçası bir futbol sürprizi olmazsa Uruguay’ın Güney Kore’yi geçebileceğini tahmin ediyorum.

Peki, Uruguay’ın rakibi kim olur? ABD mi yoksa Gana mı?

ABD, İngiltere’nin olduğu grubu lider bitirdi. Maçtan hiç düşmeyen sürekli asılan bir yapıları var. Gana da çok diri kalabilen bir takım. Almanya karşısında hiç de kötü bir futbol ortaya sermediler. Aslına bakılırsa o gruptan Sırbistan’ın çıkması daha normal bir sonuçtu ancak Gana Sırbistan henüz turnuvaya ısınmadan ilk maçta üç puanı kapınca ikinci tur vizesini de cebine koymuş oldu.

Grup maçlarının elemeli maçlardan temelde çok net ayrımlar gösterdiğini söylemek gerekiyor. Yani grup maçlarında başarılı olan takımların elemeli maçlardan başarısız çıktığı çok rastlanılan bir durumdur. Örneğin grup maçlarında 2-0 geriden gelip 2-2 yapmak mümkün olabilirken, elemeli maçlarda rakip farklı oyun oynayıp skoru koruyabilir ve çoğunlukla da golü atan da turu geçer.

ABD hep geriden gelen maçlar oynadı. Ancak maç uzadığı zaman her iki takımın da sağı solu belli olmuyor. Sanki burun farkıyla ABD favoriymiş gibi gözüküyor.

Daum'un sonu...

Fenerbahçe yönetimi en başta yapması gereken şeyi yaklaşık on günlük bir bekleyişten sonra gerçekleştirdi ve Daum'u gönderdi.

Şimdi merak konusu yeni teknik adamın kim olacağıdır. Açıkçası geçen sene uygulamaya koyduğu sportif direktörlük kurumunu ortadan kaldırarak Aykut Kocaman'ı teknik adamlığa getirirse tam bir senelik yönetim fiyaskosunu da kabul etmiş olacak. Bütün sezon boyunca anlatılan şeyler de masal olmuş olacak.Dünyanın hiçbir yerinde 13 yıllık yönetim böylesi deneme yanılmalar yapmaz. Yürürlüğe koyduğunun arkasında durur. Şimdi Fenerbahçe yönetiminin yapması gereken şey Aykut Kocaman'ın arkasında dim dik durup o kurumu yaşatıp Fenerbahçe takımının başına kariyerli bir teknik adamı getirmesidir.

Uzay Gökerman