Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '12

 
Kategori
Siyaset
 

Leyla Zana sövgüye değil övgüye layık

Leyla Zana sövgüye değil övgüye layık
 

Haykırabilsem bir şöyle içten ta yürekten!

Şimdi Türkiyeli olduk

Suratları güldürdük

Sevinçliyiz hepimiz

Yaşasın Türkiye’miz” diye...

Leyla Zana doğru bir şey yapıyor.

Niyeti itibariyle diyorum.

Niyeti güzel,

Niyeti çok hayırlı,

Niyeti çok kutsal!

Bu dünyada barıştan daha kutsal bir şey yok!

Elbette konuştukları;

Yersiz,

Yetersiz,

Ereğe aykırı,

Türk tarafını şaşırtıcı,

Türk tarafınca kabulü zor şeyler olarak görünebilir.

Şunu unutmamak lazım ki bu bir pazarlık meselesi…

Pazarlığa başlarken isteklerini yüksekten tutmak bir yöntemdir.

Ne derler;“hiç pazarlık bilmiyorsan karşındakinin söylediğinin yarısını teklif et!”

Şimdi Türk tarafı da çıkıp, Zana’nın ileri sürdüğü koşulların yarısını teklif etmeli örneğin…

Önemli olanın karşındakinin samimiyeti olduğudur, ondan sonrası gelir…

Akıl ve bilim devreye girer, istekler bir, bir ele alınır, haklı olanlar kabul edilir.

Arabuluculuk dediğim gibi çok önemlidir ve çok saygındır.

Leyla Zana buna kalkışmıştır ve inşallah başarılı bir sonuca da imza atar.

Burada benim önemsediğim koşullar:

*Zana sadece bir arabulucudur pazarlık yapan değil ona kızanlar bunu kabul etmeli.

*Bu pazarlık tam yetkilisiyle yapılmalı yapılacaksa, taşeronlara bırakılmamalı…

Pazarlığın bir tarafında Abdullah Öcalan, diğer tarafında da bizzat devlet olmalı…

Devletten kastım MİT falan değil, bu belgenin altına en sonunda kim imza atacaksa o olmalı!

Yetkisiz insanlarla bu pazarlık ancak sulanır, tavsar ve sonunda da sonuçsuz kalır.

En çok gereksinimimiz olan iç barış da “çıkmaz ayın on beşine” atılır sonunda da unutulur gider.

Olan bu ülkenin gençlerine olur.

Ben bu ülkenin gençlerinin -ki hepsi de benim bizzat evladım olur- istemedikleri bir çatışmanın içinde ölmelerini istemiyorum! Ben bir öğretmenim çünkü!

Devlet bu işte pazarlığa yanaşmayacaksa;

*Bir halk oylaması yapsın bakalım halk ne istiyor görsün.

*Sonra da diğer antidemokratik Ortadoğu ülkelerinin yaptığı gibi parasıyla bir “gönüllüler ordusu” kursun, onunla bu pisliği temizlesin! 21. Yüzyıla yakışan barıştır ancak, insanları kuş avlar gibi avlamak değil! Benim çocuğum yaşamalı ancak doğal ömrü sürdüğünce! Buna kimse engel olmamalı!

***

Ne kadar istiyorum ya yukarıdaki uyarlamayı söylemeyi…

“…

Sevinçliyiz hepimiz/Yaşasın Türkiye’miz…”

...

Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..