- Kategori
- Güncel
Barış elçisi olayım

NEDE YAKIŞMIŞ SANA TÜRK BAYRAĞININ ÖNÜ:)
Yatıyorum, kalkıyorum, barış diyorum.
Barış, barış, barışşş…
İddia ediyorum!
Bu dünyada hatta öbür dünyada,
Kutsanacak tek eylem barıştır.
Barışa katkı yapmak…
Öyle inanıyorum ki barışa katkı yapmak,
Barış yapmaktan daha kutsal!
Hele barışı arayan olmak…
Hesapsızca araya girmek…
“Gelin bakayım siz şöyle,
Niçin kavgalısınız siz?” demek…
Çok müthiş bir şey doğrusu!
Hiçbir barış olgusu,
Kendiliğinden olmuyor, bunu iyi biliyorum.
Ve yine biliyorum;
Kavgalı iki taraf da bu kavgadan dolayı üzgündür.
En azından aklı karışıktır.
Yaşamını allak bullak etmiştir bu kavga…
Avenelere,
Yardakçılara,
Taşeronlara,
Savaştan nimetlenenlere…
Söyleyecek çok şey var da değmez!
Onlar insanın safralarıdır, insanlık onlar için pislik yapmaktır.
...
Barış delisiyim ben, aklımda, fikrimde hep barış!
Barış, barış, barışşş…
İşte ilan ediyorum buradan bu PKK olayını bitiririm ben!
Talep ediyorum açıkça, beni görevlendirsin devlet!
Barışı yapmak için…
Barışın hikâyesinin “girişini, gelişmesini, sonucunu” iyi bilirim.
Barış tek taraflı düşünülürse gerçekleşmez!
Barış için çift taraflı düşünmek gerek her şeyden önce…
Karşıdakini suçlamadan işe girişmek lazım yani!
Bugüne kadar böyle olmadı.
Karşındakini suçlaya, suçlaya bir şeyler arandı, o da işe yaramadı.
Gelişme bölümünde işe bilim adamlarını katmak gerekir.
Sosyologlar, psikologlar, pedagoglar, tarihçiler…
Devlet deneyimi güçlü olan ancak devletten daha devletçi olmayan,
Devlet adamları devrede sokulmalı…
Bunların sayılarını çok tutmamak da doğru olur.
Bu noktada:
Sorun en küçük parçalara bölünerek iyice tanınır.
İç ve dış bağlantıları saptanır.
Hareketin tarihi gelişimi belirlenir, “lineer denklemi” çıkarılır.
Bu hareketteki çelişkiler saptanır, bu çelişkilerin getireceği değişimler,
Göz önüne serilir.
Değişim üzerinde görüş birliği elde edilir.
Sonra da sonuç bölümüne gelinir.
“Zıtların birliği ve çatışması iyi yönlendirilir.
Nitelden nicele geçiş işleyişi hızlandırılır.
Ve olumsuzlanmanın olumsuzlanması yeniden gözden geçirilir.”
İstenilen ortak sonuca varılır, bu sonuç; barıştır!
Evet, sonuç barıştır!
Evet, evet barış en büyük sonuçtur…
...
Son sözlerim Öcalan’a:
“Gel sen de katıl bize
Kutsanalım barış suyunda birlikte
Diyorsun ki ‘anam Türk’
Anası Türk olan
Aslında Türkoğlu Türk’tür
Türkoğlu Türk’e
Yakışan barıştır
Gel sen de katıl bize
Bitsin bu sonu gelmez kardeş savaşı
Bitsin şu gencecik ölümler
Bitsin, bitsin, bitsinnn
Başka türlüsü zalimliktir
Sen zalim değilsin
Bir kötüye kul olmuşsun
İnsanı düşünüyorum diyorsun
Gel sen de katıl bize
Gel sen de katıl bize
Gel sen de katıl bize
Geri gelsin aklım bana
Deli divaneyim şu halde”…
...
Saygılarımla…