Liberallere “Yeter be!” Fırçası!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “liberaller”e seslenişi, tam da kendine yakışır türden. Öyle ki, kendini yönlendirme hevesinde olanlardan, daha doğrusu öyle bir tavır takınanlardan usanmışa benziyor. Çünkü, kamuoyunda, AKP’ye "akıl hocalığı" yapıyorlar, onu yönlendiriyorlar algısı, bir yerden sonra, “zarar” veriyor olacaktı.

Başbakan Erdoğan, gerçekten onları mı dinliyordu?

Başbakan Erdoğan’ın yaptıkları, onların dedikleriyle örtüşünce, böyle bir algı ortaya çıkıyor, onlar da, bundan alabildiğine yararlanıyorlar/dı.

Hani, dinlemeye gittiğiniz bir sanatçıdan bir şarkı/türkü istersiniz, şarkınız söylenir. Bunu şarkıcının size verdiği değer gibi yorumlarsanız, ayrıca, çevrenize “hava basma”yı da ihmal etmezsiniz. Daha önce de, yanına sokulup bir de fotoğraf çektirmişseniz, havanızdan geçilmez artık.

Oysa, o şarkı, siz istediğiniz için değil, “repertuvar”da olduğunu için söylenmiştir.

Ama siz, bilinçli olarak, kendinize pay çıkar; bir başka deyişle çevrenize hava basarsınız.

(Yıllar öncesiydi...

Ankara’da Gençlik Parkı’na, Göl Gazinosu’na, Bülent Ersoy’u dinlemeye gittik.

Bülent Ersoy, o yıllarda, daha erkekti.

Peçetelere isteklerimizi yazdık. Ancak, Bülent Ersoy, bizim istediğimiz şarkıları söylemedi, yan masadakilerin istediklerini söyledi. Onların alkışından anladık bunu.

Oysa Bülent Ersoy, daha önceden belirlediği şarkıları, “repertuvarı”ndakileri söylüyordu. Şarkı, istenenlerden biri olunca, dinleyiciler de, sanıyorlar ki, istekleri yerine geliyor.)

*****

Liberaller, gün geldi, “kabak tadı” vermeye başladılar!

Başbakan, artık, onlardan usanmış olmalı ki, anlamaları için üstüne basa basa bakın ne/ler dedi:

“Zannediyorlar ki bizim gayretlerimizle birçok şey oluyor. Sizin gayretleriniz belki işaret fişeği oluyordur, ama bunları sümen altına iten iktidarlar olursa, sadece söylediklerinizle, yazdıklarınızla kalırsınız.”

Başbakan haklı!

Çünkü “repertuvarı”nda olanları söylüyor/du. Liberal/ler ise, “Bizim dediklerimizi yapıyor” havası yaratıyor, kendilerine bir pay çıkarıyorlardı.

Liberaller, kamuoyuna karşı, hem “bağımsız” göründüler, hem “Bizim dediklerimizi yapıyor” algısı uyandırdılar, hem “Yetmez ama...” sloganına sığındılar, AKP’ye hep “destek” verdiler....

Öyle bir hava yarattılar ki:

AKP’ye oyları kendileri toplattı...

Halkoylamasında yüzde 58 oyu kendileri sağladı.

Oysa, oy verenlerin içinde “kömür”e, “makarna”ya... tav olanlar da vardı. Kendileri ne “kömür”, ne “makarna” aldılar; ama...

Medyada, özellikle televizyonlarda köşeleri tuttular. Tuttukları “altın” oldu. Yazılıp çizilenlere bakılırsa, köşeleri döndüler.

Döndüler!

Dönenin, kuşkusuz, başı da döner!

Gün geldi, o da oldu!

Kendilerini “devaynası”nda gördüler, “çizmeyi aştı”lar!

Bu durumda, "Zannediyorlar ki bizim gayretlerimizle birçok şey olur" ne olabilir?

“Yeter be!”