Lider değişikliği veya erken seçim

Cumhuriyet dönemi başlangıcı itibariyle İstanbul'u yöneten gelmiş geçmiş tüm yöneticiler kendi çikarları doğrultusunda öncelikle tarihin dokusunu koruyacakları yerde bir kısmı yangınlarla diğer kısımlarını çeşitli entrikalarla yok edip sözümona modern yapılar inşa etmişler, yetmiyormuş gibi cadde ve sokaklarda bulunan yeşillikleri yok etmişler..

Kala kala iki ağacı kalmış güzelim İstanbul'un en merkezi noktasında bulunan Gezi Parkı alanını yok etmeye çalışıyorlar.

Onlara ister aykırı deyin ister entel ne derseniz deyin, farklı ve kendilerine özgü yaşam biçimleri olan evrensel buyutta hayat bakışları olan ve siyaset-siyasetçilerle hiç bir ilintileri olmayan tamamen doğa-çevre gönüllü gençlerin direnişlerine bin yediyüz elli dokuz defa katılıyorum.

Onların çevreye olan duyarlılıklarından dolayı kutluyorum.

Park direnişi ile başlayan süreç daha sonra toplumun her kesiminden ve her görüşten insanlar direnişe katıldı.

Kırıp dökme dışında yapılan eylemleri demokratik buluyor, destekliyorum.

Biber gazı ile ilgili orantısız güç kullanım konusuna girmek istemiyorum..

Hiç bir parti taraftarı değilim. Zira seçim sandığına da hiç gitmeyenlerdenim..

İnsan odaklı program geliştiren siyaset ve siyasetçiler oluşmadığı sürece sandıkla ilgili düşüncem hiç değişmeyecektir..

Yaşanan bu olaylardan sonra her anlamda güçlü muhalefeti olmayan bir ülke için iktidarın değişmesi halinde nuans farkı dışında bir yönetimin olabileceğine pek inancım yok açıkcası..

Farkındaysanız direniş sloganları partiye değil, direkt kişi ile alakalı olduğu da dikkat çekici buluyorum..

Gazeteci soruyor.. 'efendim yabancı firmalar ülke televizyonlarına vermiş oldukları reklamlarını geri çekiyorlar, bu konuda ne söylemek istersiniz?'

Cevap: - 'Kendileri bilir'.

Bu üslup ile herhangi bir şirkete söyleyebilirsiniz ama pamuk ipliğine bağlı yabancı sermaye borsası ile ayakta durmaya çalışan ekonomiyi zora sokarsınız..

Bakın sevgili okurlar, direnişten ders çıkarılamayıp çözüm süreci dediğimiz 'analar ağlamasın' beklentimiz zarar görmesin istiyoruz..

Dış politika ile ilgili problemleri olan bir ülkenin bir haftadır süren gerginliği yok saymak doğru olmadığını düşünuyorum..

Elbette ABD bir çözüm bulacaktır bu gerginliğe..

Belki parti içinde lider değişikliği veya erken seçim gündeme gelebilir diye düşünuyorum.

Önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz..