Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Haziran '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Lohusalık dönemi

Lohusalık dönemi
 

9 aylık zorlu bir yolculuk ve üzerine işkence yapılmışçasına yaşanan doğum ağrılarının ardından farklı bir zorlu dönem daha başlar. Rumca yeni doğum yapmış kadın anlamına gelen lohusa, bu dönemde bir çok biyolojik ve psikolojik değilşimi birden yaşanır. Lohusalık da yine annenin hormon dengesinin alt üst olduğu, henüz doğum sancılarını unutamadıkları ve doğum sonrası ağrılarının devam ettiği sıkıntılı bir süreç. Hele ki ilk kez anne olunuyorsa durum daha da zor. Henüz dünyaya alışamamış, bir sürü sıkıntıları olan ama hiç bir derdini anlatamayan minicik bir beden ve karşısında bebeğinin çığlıklarına derman olmadığı, onu anlamadığı için içi içini yiyen taze bir anne... Çoğu zaman çaresizlikten ikisinin karşılıklı ağladığına da şahit olabilirsinizJ Yani her ikisi için de zorlu bir süreç lohusalık...

Mucizevi 40 gün boyunca hem anne hem de bebek oldukça zorlanıyor bu yeni hayata. Bebek için soluk alıp vermek, emmek, gaz çıkarmak, kaka yapmak, uykuya dalmak bile zor işler. 9 ay boyunca bir kordon onu hayatta tutmaya yetiyordu şimdi nerden çıktı bu işler yaa? J Bu nedenle dünyaya ayak uydurması, gece gündüz farkını anlaması, sindirim sisteminin tam çalışmaya başlaması ve hatta gözlerinin görmesi zaman alıyor. Dolayısı ile bebek tüm bunlarla savaşmaktan huzursuzluk duyuyor. Ama gerçekten 40 gün sonunda mucizevi bir şekilde bu sıkıntıların çoğu büyük ölçüde azalıyor. Yavaş yavaş dünyaya alışmaya başlıyor kerata.

Taze anne ise bir yandan kendi canı ile uğraşırken bir yandan da bebeğine derman olmaya çalıyor. Onun derdini anlamanız biraz zaman alacak. Zaman içinde onun neden ağladığını, ne zaman uyku sinyalleri verdiğini, nelerin hoşuna gittiğini, nelerden huzursuz olduğunu en iyi siz anlayacaksınız. Acele etmeyin ya da endişelenmeyin. Bir kaç zaman bocalamanız gayet normal.

Normal doğum da olsa sezeryan doğum da olsa doğumun bir zorluğu var. Daha çektiği ağrıları unutmadan bir de dikişlerin yarattığı huzursuzluk ve sancı ekleniyor. Uykusuz geceler sinirlerinizi daha da yıpratıyor. Öte yandan hormonların etkisi ile kasvet basması, ateş basması, halsizlik, mutsuzluk, aşırı endişe hissi de cabası. Mesela ben sebepli sebepsiz ağlayıp duruyordum. Görünürde bir sebep yoktu ama hüzünleniyordum işte. Aklımda bin bir soru acaba iyi bir anne olacak mıyım, niye bebeğimi sakinleştiremiyorum, bu çocuk niye uyumuyor, doğru emziriyor muyum, sütüm az mı, bebek aç mı kalıyor vs... Kendine engel olamıyor insan bu dönemde. O nedenle mümkün olduğunca yanlız kalınmaması gereken bir dönem bence. Hem kendinle hem bebekle uğraşmak oldukça yıpratıcı. En azından birinin desteği – özelllikle annenizse- bu dönemi daha rahat atlatmanıza yardımcı olacaktır.

Bu dönemde özellikle dikişlerin ve göğüslerin bakımına dikkat etmek gerekiyor. Dikişleriniz için verilen solusyonu mutlaka özenle kullanın. Sık sık duş alın bu hem meme bakımı hem de dikiş bölgesi temizliği için etkili. Her emzirmenin ardından memelerinize çatlak önleyici krem sürün. Ben .... ve ... kremlerini kullandım yaklaşık 2 ay. Hiç de göğüs ağrısı çekmedim desem yeridir.

Benim lohusalık dönemim aldığım destekler sayesinde oldukça rahat geçti mesela. Doğum öncesinde her an hazırlıklı olmak adına 2 hafta kayınvalidem kaldı yanımda. Sonra annem geldi doğum yapana kadar o kaldı. Doğumdan sonraki ilk 15 gün yine kayınvalidem bizdeydi. Sonra 40’ım çıkana kadar annem kaldı. Bu döngü bebek 3 aylık olana kadar devam etti neredeyse. Bebek 3 aylık olduğunda ben en fazla 2-3 hafta tek kalmıştım. Bu da benim hayatımı oldukça kolaylaştırdı. Çünkü oldukça zor bir bebekti Alya. Emmesi/yemesi çok problem değildi ama uykuları her zaman sorun oldu. Geceleri tam dalamıyor, çok sık uyanıp emiyordu. Ki zaten ilk haftalar sarılık olmasın diye ben onu 45dk-1 saatte bir emzirmeye özen gösteriyordum. Bu uykusuzluk accayip yıpratıcı. Ama en azında evde biri olduğunda gündüzleri 1-2 saat kaçıp dinlenme şansınız olabiliyor. Ya da ne bileyim, bebekle uğraşırken bir de yemek düşünmüyorsunuz. O nedenle destek almaktan sakın çekinmeyin bence...

 
Toplam blog
: 74
: 8561
Kayıt tarihi
: 30.04.14
 
 

İsmim Emel, İstanbul doğumluyum. 29 yaşında, evli ve çocuklu bir satış yöneticisiyim. 8 senedir T..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara