Lütfen artık ahmaklığı bırakalım!

Dünyanın 1 numaralı derbisi...
Kendi çalıp, kendi oynamak...
Ahır sekisinde oturup, dünya türküsü söylemek...
Dünyanın en büyük derbisi...
Kendi kendine gelin güvey olmak...
Türk'e Türk propagandası yapmak...
'Dünya derbisi', 'hede hödö derbisi'... Bu topraklarda yaşayan 70 milyon insan dün akşamı bu sloganlarla geçirdi. Sebep? Fenerbahçe-Galatasaray randevusu internette 'dünyanın 1 numaralı derbisi' seçilmiş... Oysa ki, dünyanın, dünya derbisinden haberi bile yok! Dün akşamki maçı sadece 20 yabancı gazeteci izledi, bunların çoğu zaten Japon'du. İngiltere, Almanya ve Fransa'dan, yani toplam 4 ülkeden gazeteciler derbiyi izlemeye geldi. Ve asıl şaşırtıcı olan, uluslararası ajanslar dünkü derbiden BİR KARE BİLE fotoğraf geçmedi dünyaya. Lütfen birazcık dürüst olalım, bir kez olsun şu hayatımızın rotasını belirleyen yalan rüzgarından kurtulup gerçeklerle yüzleşelim, bir kerecik!..

6 yıldır internette haber editörlüğü yapıyorum ve bu anketlerin nasıl sonuçlandığını çok çok iyi biliyorum. Herhangi bir konuda bir anket düzenlensin, kıl-tüy farketmez, yeter ki içerisinde Türk veya Türkiye'ye dair bir şey geçsin, güzel yurdumuzda interneti kullanan herkes hemen o siteye ışınlanır ve 'OY' kullanır. Konunun önemi yoktur, zira orada kendi kendimizi TATMİN etmemiz, içinde debelendiğimiz aşağılık kompleksinden kurtulmamız, her konuda geri kalmışlığımızı 'BİR TIKLA' kapatıp dünyanın zirvesine çıkmamız gerekmektedir. Hatırlayalım, bu tıklamalar sayesinde bir ara Time dergisinin yaptığı ankette Ulu Önder Atatürk'ü 'artist' kategorisinde ilk beşe sokmuştuk. Yine Time'ın anketlerinin birinde 'Fenasi' namlı meşhur ismimizi de ilk ona sokarak tüm dünyayı dumura uğratmıştık!..

Çetin Altan'ın kulakları çınlasın! Usta, Evropa görmüş güzide insanlarımızın oraları anlatırken hep 'Paris'i çok iyi bilirim, Londra'yı çok iyi tanırım' dediklerini söyler ve şu tokat gibi soruyu suratımıza çarpıverir: 'YAHU BİR SORALIM BAKALIM, PARİS SENİ NE KADAR BİLİYOR, LONDRALILAR NE KADAR TANIYOR?...'

Derbiye dönersek, bu kadar zifosun paçalarımızdan akmayı bırakıp artık pantolonlarımızı-eteklerimizi lekelediği bir futbol ortamının ürünleri üstüne hafta yedi gün, gün yirmi dört saat geyik döndürmek, konuşmak bize mahsus... Oynanan futbolun hiçbir halta benzemediğini hepimiz biliyoruz. Şike, şaibe, mafya vesaire, futbolun esas oğlanları... Şimdi tüm bu ortamda çıkıp 'DÜNYANIN 1 NUMARALI DERBİSİ' derseniz, bu ülkede beyni birazcık olsa da çalışan herkesi salak yerine koyarsınız.

Alın size açıklıyorum. Dünyada üç büyük haber ajansı vardır, Associated Press (AP), Reuters ve Agence France Presse (AFP). Yeryüzündeki tüm insanlar bütün olayları bu üç ajansın gözünden izler ve bu üç ajans Türkiye'de derbiler hariç hiçbir maçın fotoğrafını dünyaya geçmez (ki dünkü derbiden bir kare bile geçmediler!). Derbilere de sadece birer fotomuhabiri gönderilir, o kadar! Oysaki Fransa'dan tutun Belçika'ya kadar onlarca ülkenin lig maçları birer kare dahi olsa dünyaya servis edilir. Şaşırdınız mı?

Kaç yıldır İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya ve hatta Fransa ligindeki maçları canlı izleyebiliyoruz. Elimizi vicdanımıza koyup bir kere olsun şu soruyu cevaplayalım: Orada oynanan futbolsa, bizdeki ne?

VE SON YUMRUĞU VURUYORUM... Madem Fenerbahçe-Galatasaray maçları dünyanın en büyük derbisi, neden başka hiçbir ülkede canlı yayınlanmıyor? Efendim, duyamadım...