- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
Magazinsel siyaset

İster istemez kaset olayları seçim propagandalarının göbeğine oturdu. Şimdi merak ediyorum ve soruyorum bu durum vatandaşı direk veya dolaylı olarak ne kadar ilgilendiriyor da seçim meydanlarında bunlar bu kadar önem arz etti.
Beni hiç ilgilendirmiyor, vatandaşları da ilgilendirdiğini zannetmiyorum. Parti liderlerinin meydanlarda sürekli sıcak tuttuğu ve anlattığı bu olayları aslında neye benzetiyorum diye düşününce birden aklıma şu sanatından çok hangi barları dolaştığı ile meydanlarda yer alan sözde sanatçılar geldi.
Birinci olarak bunu kullanan partileri kınıyorum. Çünkü o kasetlerde ifşa edilenlerin yaptıklarını doğru bulmuyorum orası ayrı bir konu ama bunu meydanlarda seçim malzemesi yapanlarda bence o kasetlere konu olanlardan daha uygunsuz davranmaktadır.
Birincisi sen seçimden sonra halk için ne yapacaksın bunlar önemlidir. İşsizlik için, terör için, ekonomi için çözümlerin nelerdir. Bunları dile getirmeyerek kasetler üzerinden siyaset yapmak o partinin acizliğinin göstergesidir diye düşünüyorum.
O kasetler yayınlandıktan sonra bu o parti yönetiminin ve kasetlerde ifşa edilen kişilerin sorunudur. Bu kişiler gerekli mercilere ve kendi bireysel sorumlu oldukları eşlerine gereken açıklamaları yapmakla yükümlüdür. Bu kasetlerde yer alan kişilerin muhakkak ki aileleri bunun hesabını soracaktır. Bağlı oldukları parti yönetimi bunların hesabını soracaktır.
Fakat rakip partilerin sürekli bunları gündeme getirmeleri en az bu kasetler kadar yakışıksızdır. Düşünün bunların aileleri ve çocukları var bu kasetlerdeki insanların bir cemiyet hayatı var. Bunların siyasilerce sürekli meydanlara taşınması bu kasette olmadığı halde bu kasetteki insanlarla olan bağları nedeniyle ne kadar mağdur edildiği ortadadır.
Siyasilerinde bütün insanlarında özel hayatları vardır. Buna beğensek veya beğenmesek saygı duymak gerekir.
Seçim döneminde partilerin yapacakları ile meydanlarda olması gerekirken başkalarının özel hayatları ile meydanlarda hareket etmeleri ülkemizdeki siyasetin ne kadar boş olduğunun açık göstergesidir.
Hiçbir parti görmedim ki bu konuyu meydanlara taşımasın…
Oysa bu partilerden beklerdim ki meydanlara yapacağı projelerle insinler halka yapmak istediklerini 13 haziran’da görev verildiğinde hangi dosyalarla mecliste yer alacaklarını anlatsınlar.
İşte bu anlayış göstermektedir ki bizim siyasetimizde medyamız gibi önemli olanı değil de magazinsel olanı gündemde tutmaktadır.
Oysa o kadar önemli konular çözüm beklerken böylesine boş konuları siyasetin gündemine taşıyan halkın gündeminde tutarak bunlara umut bağlayan siyasi anlayış aslında ülkemizin gerçeğini de ortaya koymaktadır. Ülkemizde çözüm üreten siyaset yoktur, medyatik magazinsel siyaset vardır.
Kasetle oy istenir, birbirine çirkeflikle hakaretle oy istenir.
Vatandaş sorunlara çözüm bekliyor siyasetçinin umurunda değil. Siyasetçilerde bazı sanatçı geçinenler gibi gündemde kalmak için medyatik ve magazinsel olmayı icraatlarınla gündeme gelmeye yeğlemekteler.
İşte vatandaşımızın bel bağladığı siyasiler ortadadır. Şimdi demokrasi adına gidip bunlardan birine oy vereceğiz ve ülke yönetimini emanet edeceğiz. Peki magazin siyaseti ile meydanlar da cirit atanlar bu ülkeyi ne kadar yönetir?
O da tartışılır, bir van minute, bir Recep bey, pisküvit, şiker demeyi gündeme taşımak magazinsel yaklaşımla siyaset yapmak bizleri ne kadar ileri taşır…
İlerleyen dönemlerde kimin kaseti ne kadar reyting aldı diye hesaplayarak tablolarla medyada yer alan siyasetçileri görebiliriz diye düşünüyorum.
İçimden karşılarına çıkıp avaz avaz bağırmak geliyor…
Bana ne siyasilerin kasetlerinden kardeşim sen bana işsizliği nasıl çözeceksin, terörü nasıl bitireceksin onu anlat…
Ama duyacaklarını ya da ciddiye alacaklarını zannetmiyorum…
Nasıl ki uyuşturucudan hapiste yatan sanatçı bozuntularını kahramanlar gibi karşılıyorsak böyle magazin siyasetini de meydanlarda ve sandıkta destekliyoruz. Bizim de siyaset anlayışımız bu demek…
İşte bu anlayıştan dolayı ileride daha çok kaset seyredeceğiz daha çok magazinsel siyasetle karşılaşacağız hatta siyasette reyting sistemine endekslenecek, kimin reytingi yüksek çıkarsa bu ülkeyi o yönetecek…
Burçak YAZICI