- Kategori
- Şiir
Mahşere Kadar
sesim, durmadan eksiliyor içimden
gidişin, bir çöl gecesi hâlâ
mecâlsizim / yorgunum boşluğu solumaktan
koca bir dağ ağırlığı üzerimde
hüznün yaylım ateşinden
gün begün düş/ürüyor hazan yaprakları
eskil anıların kavruğu
boş çerçevede bir selâ çiçeği
onda, hangi yüz sen olabilir ki
uzanamıyor güneşe, açamıyor güz gülü
gölgenin yokluğunda koyu bir hüzzam çınlıyor gitgide
karanlık boyuyor sokağımı
uyanmayacak bu içimdeki gece
biliyorum yer açılmayacak güne
hangi hekim kapatır bu yarayı
kanatları kırılan kuş nasıl uçar
kurak içime
olmayan yağmur bulutunu
hangi rüzgâr var eder üstümde
salkım söğütler gibi uzansam bir dereye
yıkanır mı içimdeki acılar
giderir mi sana susuzluğumu
ne kadar çoksun ve ne kadar az
dünyama ses veremeyen toprak kadar
ne yapsam durulmuyor, içim sensiz
hep bir yanım boşta
ne kadar çabalasam da dolmaz çocuk yanım
bu hâl böyle mahşere kadar sürecek Anne
19 Mart 2010
Hâdiye Kaptan
- (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.