Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '09

 
Kategori
Eğitim
 

Maluliyet müzesi

Üniversitenin hayal ettiğim gibi bir yer olmamasını anlıyorum ama derslerimin bu kadar berbat olması sinir bozucu. Alttan derlserimin sayısı belki bir elin bes parmağının beş katı, ya da karesi onun gibi bir şey. İşte müze fikrim de burdan başlıyor. Alttan derslerimin olduğu bir müze açmayı düşünüyorum. Müzeye her bir dersin kitabını koyarak, yanlarına da beni bırakan hocaların balmumundan gözleri oyulmuş heykelleri ve sınıfın ineklerini temsil eden bir kaç İsviçre tipi inek. Müzenin ineklerle görselliğini bozmamak için, okuldaki kızların küpelerini, kulaklarından koparıp bizzat getirmeyi düşünüyorum. Rektörü de unutmamak gerekir. Onun da bu müzede hakkı olması kadar tabii bir şey yok. Okula geldiğimden beri yüzünü bir iki kez görebildiğim şahsın yüzünü herkese göstermek isterim. Bunun için ilkokula giden kardeşimin yaptığı rektörün hayali resmini müzenin önemli bir yerine koymak isterim.
Müzenin içindekiler kadar , güvenliği de önemli tabi. Bunun için okuldaki boş boş oturan, güvenlikçiden başka her halta yarayan güvenlikçileri de getirmek isterim. Ama gelmeyecekleri için kartondan yapılmış taklitleri de olur. Zaten gerçekleri de aynı amacı görüyor. Müzenin bizim üniversitenin müzesi olduğunu göstermek için ise tüm yerleri laminant yerine çakıl taşları ve çamurla kaplamayı düşünüyorum. Ayrıca ilk defa bu okulda gördüğüm bana amazonları hatırlatan, ayakkabımla öldürdüğüm garip böcekleri de unutmamak gerekir. Onlarında cesetlerini koymalıyım. Okulda her gün sadece bana havlayan köpekleri temsilen de bir kaç kilo köpek maması, kedileri temsilende okulda ki fareleri bizzat tutup getirmek istiyorum. Notlarımın bu kadar kötü olması sebebiyle kemiklerimi kıracak olan ailemi, ve kırılan kemikleri mi de getirmek isterdim. Ancak onların henüz haberi yok. Müzenin en nadide parçası olarak da bize bugune kadar harika bir eğitim sistemi sunan, malulen eğitim hayatından emekli eden eğitimle alakalı tüm bürokratların posterlerini asmak istiyorum . Müzenin en korkunç parçasına gelelim. Bu parçaları da dayakçı öğretmenlerin, kulaklarını çektiği öğrencilerin kulaklarından oluşturmayı ve en pahalı eser olarak sunmayı düşünüyorum.
Müzede sunmayı düşündüğüm parçalardan bazılarıda şunlar: Bir adet cetvel (Az adam dayak yememiştir) , bir adet sınav kağıdı (Kopya çekilirken yakalanmış ve üzeri kırmızı kalemle çizilmiş), bir adet saç teli (Hoşlandığım bir kızdan koparmıştım) , bir adet 100k direnç (Bunu akşama kadar aramıştım) ve bir adet toka (Diğer parçaların arasına karışmış olmalı.)
Müzeye girmek ücretsizdir fakat çıkarken garanti edemem. Müzedeki eşyalara dokunmak yasaktır ya da sağlığınız için daha iyidir. Dikkat çarpabilir. Müzeye girerken lütfen ayaklarınızı silmeyeniz. İçerde çamurun alası var. Müzeye köpekler hariç kimse giremez. Çünkü bakıp ne yapacaksınız saçama sapan şeyler.

 
Toplam blog
: 6
: 600
Kayıt tarihi
: 21.01.09
 
 

20 yaşındayım, yazar olmak isterdim  ama idealim değil. Yazar olmak için insanların fedakar olm..