Manzaraya çerçeve dar gelirse...

Kendimi içimden şu soruyu sorarken buldum: Bu hafta neler oldu?

Cinsel teşhircilik yeni bir boyut kazandı. Pantolon giyen her kadın poposuyla iğrenç bir manzara (!?) sergilediği için suçlandı.

Anlaşıldı ki kimileri manzara diye belden aşağısını seyrediyor. O gözler ki kendi zihniyetinde konumlandırdığı çerçeveden bakıyor kadınlara.

Hani bu manzara meclise taşınsın denildi ya... Dert o dert.  Pa – lav – ra!

Konu kadının poposu değil aslında. Erkek mecliste pantolonunu paylaşmak istemiyor. Kadın dediğin giyecek entarisini, ev işine bakacak. Meclisin derdi pantolonlu erkeğin işi.

Bunu düşünen erkek pantolon giyer giymez hükmünü eline mi almıştır? Muhtemelen hayır. Zaten asıl derdi de budur.

Tepki uygun dille anlatılamayınca, manipülasyon devreye giriyor. Pantolon serbest olur da peki ya türban? Güç kaybedilmek istenmeyince, dikkatler yaka paça başka yöne çekiliyor.

Oyuna gelinmesin...

***

Bahsi açılmışken: Bu hafta aramızda gezen 100 coşkun bir dolandırıcının oyununa geldi.

Hani şu herkesin başını döndüren Amerika’dan ithal ürünler vardır ya… Mevzu buradan başlıyor. Bu seferki ürün sadece baş döndüren değil, kadınları bayıltan cinsten.

Dahiyane ürün tecavüz spreyi sadece 4 saatte 100 erkeğin ilgisini çekti ancak 20 yaşındaki deha ne yazık ki dolandırıcı çıktı. O polisin eline, umutlar da suya düştü.

***

Bu haber bir diğerini çağrıştırdı hemen: Kadına taciz ve şiddet.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kadın Dayanışma Merkezi uzmanları bu hafta yeni bir kılavuz hazırladı. “Koca dayağından korunma kılavuzu.”

Kılavuzun ilhamı olan kadınlara “hakkınızı arayın, boyun eğmeyin” gibi talimatlar vermiyor bu kılavuz.

Kılavuz diyor ki sağ kroşe gelirken vücudunuzla u harfi çizerek sola kaçın. Üstünüze tekmeler yağarken cenin pozisyonunda yatın. Başınızı koruyun. Boynunuzu eğin.

Öyle ya, konu kadına yardım ve destek olunca elimizden anca bu kadarı geliyor.

“Eli sopalı kocana geri mi dönmek istiyorsun? Al bu kılavuzu kızım. Artık vursa da acıtmayacak.”

Kılavuz bir noktayı atlamış. Bedenen korunmayı yazmış ama psikolojik yarayı nasıl saracaklarını yazmamış.

Bu bir savaş oyunu değil ki talimatlara uyup diskalifiye olmayalım!?

Talimatlar bir yana, en iyi kılavuzu ben söyleyeyim: Kadın ve İnsan Hakları Bildirgeleri

***

Hadi biz de bir oyun oynayalım: Resmin bütününü görmek derler ama bizim oyunumuzun adı manzara yarıştırmaca olsun.

Erkek sokakta pantolonuyla gezen cinsel teşhirciler tarafından tehdit altında. Manzara iğrenç. Bu teşhirciler meclise sızmaya çalışıyor. Ürkütücü.

Ne yapalım?

Meseleyi kadının kendi türbanıyla kapatalım. Kadını koca dayağıyla sindirelim. Yardım isterse kılavuzlarla sırtını okşayalım. Baktık yola gelmiyor spreyle bayıltalım.

İğrençlik kategorisinde hangi manzara kazanır, hepimiz biliyoruz. Bu oyunlar baştan kaybedilmiş oyunlar.

Bunları bırakıp gerçeklere dönmenin vakti çoktan gelmiştir...

Geçiyordur.