Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Haziran '10

 
Kategori
Spor
 

Maradona mı Yılmaz Vural mı?

Maradona mı Yılmaz Vural mı?
 

Dünya Kupası finalleri ilk turunu tamamlayarak dün akşam gruplarda ikinci maçlar başladı. Grup maçlarındaki en büyük sürpriz dün yaşandı. Avrupa Şampiyonu etiketi taşıyan İspanya, İsviçre’ye yenildi.

Değişmeyen standartlar; Almanya…

İlk maçlar her takım için zordur. Kuşkusuz bunun dünyada bazı istisnaları vardır. Almanya gibi… Her dünya kupasına standart bir şekilde futbol ve sonuçlarla başlayan Panzerlerin, Avustralya’yı açık farklı bir sonuçla yenmesi kendisi açısından değil ama rakibi için beklenmedik bir sonuçtu. Alman milli takımında forma giyen Mesut finallerde adından söz ettireceğe benziyor.

Çok bileşenli bir takım; Brezilya

Brezilya önceki akşam sıkıntılı bir galibiyet aldı. Kuzey Kore-Brezilya karşılaşması bize 2002’deki Türkiye-Brezilya maçını hatırlattı. Gerçi o karşılamada Türkiye çok daha baskılı ve yaratıcı futbol oynamıştı; ancak Brezilya milli takımımız karşısında zor anlar yaşamıştı. Brezilya takımı çok fazla bileşeni bünyesinde barındıran bir görüntüsü var. Robinho, Kaka, Fabiano gibi bireysel yetenekleri üst düzeyde ve takımdan ayrıymış gibi top oynayan futbolcuların yanı sıra özellikle sol ve sağ kanatlarda etkili olan Maicon, Bastos gibi futbolculara sahip.

Santos’un neden Brezilya milli takımına çağrılmamış olduğunu Bastos’u izledikten sonra bir kere daha iyi anladım. Bastos’un yüzündeki ifade ile Santos’unki neredeyse Himalayalar kadardı.

Elano çok güzel bir gol atmasına rağmen maç boyunca sadece o pozisyonda olması ilginçti. Vasatın üzerine çıkamadı. Duran toplarda izledik. Dunga Elano’nun bu özelliğinden yararlanmak istediyse Alex neden bu takımda değil sorusu insanın zihnini biraz meşgul ediyor. Açıkçası bu gol Galatasaraylı yöneticilerin gözünü boyamamalı.

Yılmaz Vural mı Maradona mı?

Arjantin çok vasat bir futbol sergiledi. Görüntüsüyle de İngiltere’ye rakip bile olamayacağının sinyalini verdi. Bütün oyun planı Messi’nin üzerine yıkılmış gibiydi. O da Barcelona’daki üretkenliğinden uzak kaldı. Maradona, finallerin Yılmaz Vural’ı havalarındaydı. Maç sonundaki sevincini neye yoracağımı bilemedim. Maradona gibi büyük bir kariyer sahibi futbolcunun Nijerya karşısında 1-0’lık galibiyete bu kadar seviniyor olması Arjantin açısından pek hayırlı olmasa gerek diye düşünüyorum. Ayrıca Platini ve Pele için söylediği sözler de yakışmadı.

Yunanistan çok kötü başladı. Nasıl devam edecek merak konusu; ancak 2002’de üçüncülük maçına çıktığımız Güney Kore’nin üzerine koyarak ilerlemesi önemli bir nottur.

İngiltere bence turnuvanın en güzel futbolunu oynayan takımlarından biri... ABD karşısında hem sürpriz hem de hak etmediği bir sonuçla ayrıldı. Özellikle ikinci yarı çok etkili bir futbol oynamasına rağmen rakip takımın kalecisini geçemedi.

Kısır futbolun bloklar arası…

Yeri gelmişken ekleyelim; son yıllarda ülkemizde ve dünyada hep kısır ve rakibini bozan oyun tarzı prim yapıyor. Takımlar kaybetmemek adına çok güçlü defans blokları oluşturuyor. Öyle olunca da hücum futbolu ortadan kalkıyor. Turnuvanın göze hoş gelmeyen futbol sorunu da buradan kaynaklanıyor.

ABD’nin hak etmediği bir puan aldığını düşünüyorum.

İtalya’nın ikinci yarıda zar zor bulduğu golle kazandığı puan gibi… İtalya’yı ilk defan 1982’de izlemiştim. Aradan 28 yıl geçti İtalya’nın futbolu hiç değişmedi. Paraguay çok daha iyi bir takım görüntüsündeydi. Ancak İtalya’nın adı ve oyun tarzı ona puan getirdi; diğerinden puanlar götürdü.

Yeniz Zelanda gibi takımların elemelerde karşılaştığı takımların genel zayıflığından ötürü turnuvaya katılması, oynadığı futbol çok düşündürücü. Attıkları gol dışında yoklardı.

Fransa konusunda düşüncelerim çok net ve nasıl oynarlarsa oynasınlar bu turnuvada olmayı hak etmediklerinden hiç değişmiyor. Zaten futbol adına da hiçbir varlık gösteremiyorlar. Muhtemelen giderek açılacaklardır; sadece şanslarının yolunda gitmemesini diliyorum.

Uruguay, Fransa karşısında özellikle ilk yarı Forlan'la etkiliydi. Turnuvanın ikinci maçını oynuyor olmalarının heyecanı ve tutukluğunu yaşadılar. Ancak dün gece evsahibi Güney Afrika karşısında net bir üstünlük sağladılar ve bu sonuca da yansıdı. Güney Afrika'nın ikinci tura çıkamayacağını tahmin etmiştik; bu kuşkusuz taraftarı için dramatikti. Uruguay turnuvanın iyi ve takım oyunu oynayan bir takımı görüntüsü çiziyor. Forlan gibi sonuca her an etki edebilecek bir oyuncusu da var. Lugano ilk maç çok aksadı ancak ikinci maçta kendisini toplarlamış gibiydi. Zaten evsahibi Güney Afrika, Uruguay ceza sahasına girmekte bile çok zorlandı.

Bugün oynanacak Fransa-Meksika karşılaşması ilgi çekici olacaktır. Fransa'nın üretkenlikten uzak futbolu bu maçı tipik bir beraberlik maçı havası veriyor.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara