Marmaris'de Cip Safari

DHA: Tarih 13.11.2007 Nevşehir'de Mahalli Çevre Kurulu vadilere doğal dokuya ve peri bacalarına zarar verdiği gerekçesiyle Kapadokya’da ATV ve Cip safariyi yasakladı.

Büyük bölümü doğal sit alanı ve koruma altında olan Bozburun yarımadası ve Marmaris civarındaki “ Cip Safari Turları” son günlerde uzun tartışmalara neden oluyor. Bu turların gürültü ve çevre kirliliği meydan getirdiği ve çevreye verdiği zararların getirisinden çok fazla götürdüğü ve doğa katliamına yol açtığını öne sürülüyor. “Burası Afrika Değil Asfalt da Safari Olmaz “ diyen Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri ile “Ekmeğimiz İle Oynamayın” diyerek duygu sömürüsü yapmak isteyen doların yeşilini doğanın yeşiline tercih eden acentacıları karşı karşıya getirmiştir.

Yüzlerce eski ve toplama cipin çıkardığı eksoz gazları tüm Marmaris ve çevresinde yaşayan insanların sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğu gibi, toprak yollardan asfalt üzerine taşıdıkları tozlar ilk yağmurlarda kayganlaşarak vahim trafik kazalarına yol açmaktadır. Bu eski dört çekerli araçların meydana getirdiği toz bulutları çevre vejetasyonuna ve yaşayan canlı türlerine büyük zararlar verdiği gibi buğday ayçiçeği, badem, zeytin gibi tarımsal ürünlerin büyüme ve gelişmelerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Tozlar bitki yapraklarında bulunan gaz alışverişini sağlayan STOMA bölgelerine kapayarak fotosentezi azaltmaktadır. Bu nedenle terleme olmadığından bitkinin topraktan aldığı su alışverişi güçleşmekte, toz ile kaplanan yapraklar güneşten elde ettikleri enerji ile fotosentez oluşturamayarak, yapraklarının sararmasına yol açmaktadır.

Bu süreç devam ettiği takdirde bitkiler güçsüzleşecek ve polen çimlenmeleri azalacaktır. Dolayısı ile balcılık ve tarım ile çeşitli zorluklarla ayakta durabilen köylülerimize ve ülke ekonomisinde büyük kayıplara neden olacaktır. Marmaris de cip safari turları kesinlikle yeniden düzenlenmeli ve yeni araçlar ile toplu taşımacılığı teşvik eden çevre duyarlı eko turizm programları ile dünyanın en büyük medeniyetlerinin mirası Anadolumuzu, doğal güzelliklerimizi, gerçek kültürümüzü tanıtan ciddi projeler ile ülkemizin gerçek efendileri köylülerimiz ve yöre halkını ortak ederek tekrar hayata geçirilmelidir.

CİP SAFARİ TURLARININ İKİ SAATLİK GÖZLEM RAPORU

Bir grup çevre gönüllüsü ile iki saat Marmaris den Turgut şelalesine kadar olan güzergahda cip turlarını ve personelini gözlemledik. Geleneklerimize ve kültürümüze hiç yakışmayacak türden sulu şakalarına tanık olduk.

Karayolunda konvoy halinde ilerleyen ciplerden turistler sürekli olarak seyir halindeki diğer sürücüleri bağırarak taciz ediyor. Araçta bulunan yetkili sürücü bu taşkınlıklara sadece gülümsüyor. Cip şöförleri sinyal vermeden ani dönüşler ve ani kalkışlar yaparak diğer sürücüler için ayrı bir tehdit oluşturuyor. Şelale yazısından sola döndüğümüzde yolun onlarca cip tarafından kapalı olduğunu farkettik. Biraz yaklaşarak neler olup bittiğini öğrenmeye çalıştık. Bir kaç genç yerli ve yabancının oluşturduğu bir grup dereden aldıkları buz gibi suları kovalarla rastgele cipler üzerindeki bayan misafirlerin üzerlerine atıyorlardı.

işkence yapar gibi kahkalar ile çığlıklar ve su sesi birbirine karışıyordu. Bu sürpriz soğuk şakalar macera turunun başka bir seansı izlenimi vermek isteyen cip personelini çok eğlendirdiği uzun kahkalarından kolayca anlaşılabiliyordu. Dakikalarca kuru kalmak için bekledik. Nihayet ıslatma seansı bittiğinde bir beş dakika daha beklemek zorunda kaldık. Çünkü hızla patinaj yaparak kalkan cipler yüzünden tozdan önümüzü göremiyorduk. Şelale nin park yerinde cipler yüzünden adeta yürümek imkansız, plastik pet şişe ve çeşitli çöpler ile su kenarları adeta çöplüğe dönüştürmüştü. Dere suyu iki ay öncesi gibi berrak değil adeta gri bir bulaşık suyu rengini andırıyordu.

Şelale ye ulaştığımızda tarzan gibi avazı çıktığı kadar bağıran bir cip şöförü ile karşılaştık. “Atlamak Yasaktır “ tabelasının yanından suya atlayarak suda bulunan diğer turistleri rahatsız ediyor ve sürekli olarak Türkçe anlamı “Koyun ile Cinsel İlişkiye Giren “ ingilizcesi “Sheepshagger” olan bu kelimeyi herkese bağırarak “ You all sheepshaggers welcome to şelale” diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Bu rezaleti daha fazla izleyemeden uzaklaşmak zorunda kaldık. Çünkü çok utanmıştık.

Bu eğitimsiz kişilerin yetersiz İngilizceleri ve günü kurtarma mentaliteleri ülkemizi tanıtmaktan ziyade aksine zarar vermektedir. Unutmayalım. Turist nereye giderse onun Türkiye’ si orasıdır. Turist hiç bir zaman misafir olduğu ülkede eleştiri yapmaz. Ülkesine döndüğünde yapar .Bu kişilerin sözde yaptıkları hizmet kesinlikle turizm değildir. Bazı cip personelinin terbiyesizce tavrı ve iskenceyi andıran sulu şakaları, ahlaksızca tavırları ile ülke imajı ve ekonomisine, Türk kültürü ve geleneklerimize, yurtdışında ülke tanıtımına zararlar verebilecek düzeyde gayri ciddi yaklaşım ve servis anlayışıdır. Kısaca misafirlerimizi utandıracak tarzda özellikle bayanlara karşı yapılan aşırı ilgi ve rahatsız etme küfürlü konuşarak tahrik etme gibi davranışları yapanlar ve yaptıranlar hakkında kesinlikle kanuni işlem yapılmalı ve bu kişiler bu meslek gruplarından uzaklaştırılmalıdır.

Bu turlar çevre duyarlı toplu taşıma araçları ile kültür ve doğal değerlerimizin tanıtımını yapabilecek eğitimli ve kokartlı rehberlerin eşliğinde ve sorumluluğunda yeniden düzenlenmelidir. Araçlar asfalt kenarında uygun bir yere park edebilirler. Oradan traktör tren toplu taşıma sistemi ile şelaleye ulaştırılabilirler.Turgut köyü için bir park ve taşıma gelirlerinden meydana gelen bir fon oluşturularak şelaleyi geliştirebilecek alternatif projeler üretilebilir. Aynı zamanda bu eşsiz doğal cennet koruma altına alınmış olacaktır. Tanrı vergisi Bozburun yarımadasında dünyaca ünlü sürdürülebilir bir eko turızm ilgi alanına dönüşebilmesi için niyet hariç her şey mevcuttur.

Konu hakkında Avrupa kültürünü çok iyi bilen uzun yıllar Avrupa'da yaşamış Türk Çevre ve Turizm Gönüllülerinin yorumu :

Avrupa kültüründe tanıdığınız yada tanımadığınız bir kişiye dokunmak yada küfürlü konuşmak, sözlü yada fiziksel şaka yapmak kişisel haklarına tecavüz anlamındadır. Kendi ülkelerinde buna karşı aşırı bir tepki gösterebilirler. Fakat kültürünü bilmedikleri yabancı bir ülkede çok daha esnek davranacaklardır. Fakat ülkelerine döndüklerinde bunu diğerlerine de anlatarak o ülke imajına zarar verebilirler. Dolayısı ile turizm ürün kalitesi düşecek, pazar olarak daha zayıf müşteri grupları oluşacaktır, Sürekli gelişen ve değişim içinde olan dünya turizm pazarında hizmet kalitesini artıramadığımız farklı müşteri gruplarına yeni alternatifler sunamadığımız sürece ekonomik girdi olarak hiçbir şey değişmeyecek aksine her yıl daha da kötüye gidecektir.