- Kategori
- Şiir
Martılar sokak çocuklarıdır denizin

Nazo'ya teşekkürlerimle
O’nu karanlıkta usulca soydum
öylece savunmasız kaldı
tüyleri koparılmış bir martı misali
öylece üryan kaldı
sanki üzerinden sıyrılıp
akan ipek değil yalandı
geriye kalan sadece aşk
çırılçıplak bir aşktı
sanki çırparak kanatlarını
gururun kayalıklarından
taa ki ruhuma kadar
gözleri sımsıkı kapalı
ve soluksuz uçacaktı
utanması bu yüzdendi anladım
aşkın aynasında bir tanrıçanın
hiç değilse dedim
hiç değilse bir deniz feneri
olarak kalayım yüreğinde
bırak ta yol göstereyim sana
aşka dair açıldığın denizlerde
belki başka bir hayatta
martı ve deniz feneri
olur dedi adlarımız
yeni baştan yazılır
o vakit yazgılarımız
çünkü dedi sevişirken
martılar da bizim
gibi sokak çocukları
değil mi ki denizin
öp dedi sonra beni
öp beni kimsenin
öpmediği yerimden
sonra bir martı çığlığı
belki de başka bir şey
kesti sözlerimizi
düştüğümüzü biliyorduk
açamadık gözlerimizi
aç dedi bana aç artık
ne olur aç gözlerini
açtım baktım gagası kan içinde
yorgun kanatları ıslak
ve bin telaş içinde
konduk sonra bir geminin bacasına
tükürdük kaptanın sarhoş gölgesine
artık dedi gidebilir miyim
kalmadı yorgunluğumun
ve hüznümün anlamsızlığı
bu yolculuk bana dair
ben sokakların çocuğu
sen çocukluğumun sokağı
giderken şöyle dedi;
bir mızıka çal yeter
kanatlanır gelirim
yalansız kalacaksak eğer
sevişmek ölmeye değer.
Kağıt Gemilerin Kaptanı / 2009 Şubat