Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '08

 
Kategori
Siyaset
 

Marx Ateist Değilmiş!

Marx Ateist Değilmiş!
 

Geçtiğimiz gün Radikal Gazetesi Tartışı–Yorum sayfasında Sayın Atalay Girgin tarafından "Marx neden ataeist değildi" başlığı altında bir makale yayınlandı.

Makale de “Ki Blunden'in, Marx’ın, “ateist damgasını 23 yaşında reddettiğini ve kendisini bir daha da ateist olarak tanımlamadığı” yönünde tespitlerine yer veriliyor.

“Din, ezilen insanın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” diyen Marx için, Blunden, lafı dolandırmadan, “ateist değildir” hükmünü veriyor. Yazıyı okumayanlar için adresini altta belirttim. *

Marx’ın dindar olup olmadığını hiç aklıma getirmedim. O maddi dünyanın temel gerçeklik olduğunu ve insan zihni tarafından aynen kavranabileceğini savunur; eylemle keşfedilecek olan bilgi, madde de zaten içkin olan temel gerçekliğin aynısıdır.

Marx’a göre duyumlar insana doğrudan bir bilgi kazandırmaktansa, sadece bir etki veya dürtü yaratırlar. Bilgi ise bu dürtüden hareket eden insanın eylemi ile oluşmaktadır, Yani tanrısal değildir.

Marx salt madde olan doğanın yerine, insanı da içeren bir oluşum olan üretim biçimi kavramını yerleştirmiş, ancak sonuçta üretim biçimine maddenin tüm belirleyici özelliklerini atfetmiştir. Ruhu değil Maddeyi esas alır; gerçeklik maddidir ve ruhumuza yansır, bu yansıma bilgi için yetersizdir ve eylem içinde yeniden oluşturulmaktadır.

Marx, insan eylemi ile üretim biçiminin değişmesine yönelik bir etkide bulunabilse de, bu etki üretim biçiminin önceden belli olan iç değişim yasalarının emrettiği doğrultuda olmak zorunda olduğunu ileri sürmektedir.

Böylece ona göre 'madde' insanı alet ederek kendi sarsılmaz hükmünü uygulamaktadır. Burada “ruh”un sarsılmaz hükmü ya da “madde”nin sarsılmaz hükmü** yansımacılığın iki farklı yönüdür; benim yolum yansımacı yaklaşımlardan burada “Bilinemezciliğe” doğru ayrılmaktadır.

Marx’ta önemsediğim yabancılaşma kuramıdır. En sevdiğim cümlesi “önemli olan boş zaman/atıl zamandır” cümlesidir çünkü iletişim ve insanlaşma içindir bu boş vakit.. Çalışma da artık aynı yöne evrilmek zorundadır sosyalleşme..

Marx’ın ateist olup olmadığı değil, dünyayı nasıl algıladığı ve toplumlara ne önerdiğidir esas bilgi sahibi olmamız gereken..


http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=879989&Date=29.05.2008 EMRAH GÖKER

* http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=878810&Date=23.05.2008&CategoryID=83

** http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=105055

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..