- Kategori
- Gündelik Yaşam
Masa üstü hayat oh ne rahat
Masa üstü hayat.
Otur yaz konuş.
Nasılsa kimsenin üstlendiği bir sorumluluğu yok.
Ağzın laf yapıyorsa, kaleminde biraz kıvraksa.
Hayata karşı da matraksa..
Yazabildiğin kadar yaz.
Saldır, kır, dök.
Dini inançlara manevi değerlere…
Donkişotluk nasılsa bedava.
Sonra da adına sivil tepki de.
Masa üstünde uçarsın.
Okyanusları aşarsın.
Yorulmadan koşarsın.
Yazdıkça coşarsın.
Dedim ya işte.
Masa üstü hayat oh ne rahat.
Kus bakalım kinini, öfkeni.
Akşamdan kalma kafayla.
Hayatında Caminin gölgesinden geçmez amma.
Türban, cami, imam… Deyince
Çıldırır, saldırganlaşır…
Bilmem ki damarlarında hangi dinin kanını taşır?
İstismarcılıkta bir numara.
Kraldan fazla kralcı kesilir.
Ustalaşmıştır yıllarca.
Köşeyi, bucağı iyi bilir.
Uydurma kelimelerle dili bozar.
Masa üstünde güne merhaba der.
Masa üstünde geceye sızar.
Bir köşe tutmuştur gazetede.
Bir dünya kurulsa, bir dünya yıkılsa haberi bile olmaz az ötede.
Yaz günü terlemez.
Kış günü titremez.
Ne hayat onu, o ne hayatı emin olun bilemez.
Onun için varsa yoksa masa üstü hayat nasılsa böyle her şey daha rahat…