- Kategori
- Güncel
Masum sözcüğündeki tehlike…

Türkiye “ilerledi” kardeşlerim.
Gerçekten ilerledi.
Bu yargıya borsa/faiz/kredi/piyasa penceresinden bakarak değil; Gezi Parkı gençliğinden yürüyerek varıyorum.
Türkiye, Gazi Paşa’nın deyimi ile, “muasır medeniyet seviyesi”ne doğru koskocaman bir adım attı.
Bugünün gençleri ona, “çağdaş uygarlık düzeyi” diyorlar.
Ve onun içinde horan tepip, düşünce üretiyorlar.
Hayatlarına geçirip, eylemlerinin pusulası yapıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının yok edilmeye çalışıldığı bir ortamda ortaya çıkıp, yurttaşlık haklarını sonuna kadar kullanıyorlar.
Demokrasiyi nutuk edebiyatlarından çıkartıp, eylemlerinin kılavuzu yapıyorlar.
Biliyorlar ki, özgürlük, kara kaplı kitaplardaki tarifi ile değil, o hakları kullanma bilincine erişmiş yurttaşlarının elerinde yeşerip, hayata geçirilebilir.
Bencil dendi onlara; yurdun dört bir yanına yayılan Gezi Parkı Direnişi içinde özverinin, dayanışmanın en insancıl, göz yaşartıcı örneklerini veriyorlar.
Eylemsiz, tembel, korkak dendi onlara; biber gazlarının üzerine üzerine yürürken, ülkenin içine düştüğü Korku İmparatorluğu’nun burçlarını sarsıyorlar…
Ülkelerinin geleceğine karşı sorumsuz oldukları söylendi onlara yıllardır; “Mustafa Kemal’in askerleri” olarak ileriye, özgürlüğe, bağımsızlığa, çevre değerlerine ve hukuk devletine doğru yelken açıyorlar…
Sadece kendileri için değil…
Ülkenin tamamı için ve bütünü hakkında aydınlık bir geleceğin umudunu yeşertiyorlar…
Dirençli, esprili, kendi içinde ve kendiliğinden organize olmuş bir büyük güç yarattılar…
Şimdi…
Bu konuda çok söz edilecek, bu şanlı direniş çeşitli yerlere ve yönlere çekilmek istenecektir.
Mustafa Kemal’e bile İngiliz ajanı diyebilen emperyalizmin psikolojik savaş mühendisleri bu pırıl pırıl gençlere kim bilir ne etiketler yapıştırmaya kalkışacaklardır.
Şimdilerde ortaya çıkan ilk tehlikeli sözcük, “masum” kelimesidir.
Masum gençler, masum talepler!..
Ne demektir bu?
Lütfen biraz dikkat…
Bu söylem sinsi bir eylemin habercisidir.
Taksim’den başlayarak tüm yurtta büyük bir destek ve katılım yaratan bu büyük direniş, bu masum sözcüğünün yardımı ile toplumsal muhalefet ekseninden koparılmak istenmektedir.
Taksim direnişi masumdur…
Demek, toplumsal muhalefetin bugüne kadarki eylemleri masum değildir…
Nedir bunlar?
Cumhuriyet mitingleri, 19 Mayıs hareketi ve benzerleri…
Aman dikkat, bu ve benzeri toplumsal hareketler için hiçbir zaman “masum” denmedi…
İşte bugün psikolojik savaş mühendislerinin başvurdukları ilk yol, Cumhuriyet mitingleri ile Taksim direnişi arasına mesafe koymaktır.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz,” diye yeri göğü inleten Taksim direnişçilerinin esasını gözlerden kaçırmaktır.
Tencere-tava şakırtısında ekonomik talepler vardır.
Tam Bağımsız Türkiye sloganı başlı başına siyasidir.
Mustafa Kemal’in Askerleriyiz, demek Atatürk Devrimleri’nin yılmaz birer bekçisiyiz demektir…
Oysa, toplum mühendislerinin tüm amacı, Taksim Direnişi’nin çevre değerleri içine hapsedilmesi ve orada devinip, uyuklamasıdır.
Lütfen dikkat!