Mavi düş...

Sonsuza açılmış uçan mavilik.. Mavilerden doğan beyaz maviler.. maviler boyutsuz aynasında, geniş mavi, boy boy mavi.. Gözlerinin içinden süzülen aydınlıkta, usul usul kımıldayan mavi düş.. Ve mavi düş'te, mavi ten, mavi saç, mavi sevgi.. Ve mavi düş'te, mavi sevgi ölecek; mavi sonsuzluğa göçecek...

Bir avuç açılır büyük ve korkunç.. Bir avuç ki boşlukta; bir avuç ki kenarlarından sarkar tüm umutlar ve mavi...

Siyahla ortaya çıkar ayrılıklar.. Bir siyah yol uzar kalplerden öteye.. Ve bir mavi düş yollardan ayrılıklara hediye...

Tükenmez derinliklerin dibinden, su kabarcıkları gibi yüzeye çıkan mavi düş.. Düşte bekleyen özlem, gülen sevgi ve sonsuzluk.. Ve düş'ten aşk'a bürünüş...

Bir gemi gider büyük değil, bir gemi gider kızgın menekşe kokusunda.. Açılmış, engin denizlere sürüklenir.. Bu sürüklenişte son durakta bulur bir sevgili.. Bir sevgili ki bulunmaz eşi, görülmemiştir benzeri.. Bir sevgili ki göğsünde yürek, fısıldar mavilere...

- SENİ SEVİYORUM...

Geçmişten gelen sevgide ne kadar değişmiş renkler.. Yaşanmış sevgiler tek tek süzgeçten geçmekte.. Ayak uçlarına basa basa rüyaya dönüşen düş; pembelikten maviliğe dönüş...

Aynı kaynaktan beslenen mavi düş, bir koldur ayrılan bu nehirden.. Ve her koldaki düşe sevinçle bağırır...

- SEVİYORUM, SEVİYORUM...

Yok hayır kimse yokmuş orada.. Ya peki Düş..?? Başka nehrin kolu olmalı.. Akan mavi sevgiye...

Sebepsiz, sualsiz ve tutkuyla sevmenin hafifliği.. Bir aşk gider gelir karışır maviliğe.. Mavilik gider gelir karışır aşk'a.. Aşk ve Mavi.. Ve sonra yalnız Mavi..

Bir duman savrulur havaya; iki sevgili, tek bir umutla dalarlar ikinci bir rüyaya...