Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '09

 
Kategori
Dünya
 

Mayalar ve 2012…

Mayalar ve 2012…
 

Sürekli olarak gündelik olayları, onlar hakkındaki görüş ve yorumlarımı yazıyorum. İnsan arkasına yaslanıp, günlük koşuşturmacayı bir an olsun bırakıp baktığında, daracık bir alana sıkışmış, debelenip durduğunu görüyor. Sırf bu günü geçirmeyi yaşam için yeterli saymak, asla ilerleyememek demek. Bu da acımasızca geçen zaman yüzünden sürekli bir geri gidiş, bir düşüş olarak nitelendirilebilir.

Bugün gündelik yaşamı, geçim derdini, politikayı bir yana bırakıp biraz yakın bir gelecek üzerinde kafa yoralım dedim. Kabul ederseniz buyurun.

21 / Aralık / 2012. Maya kehanetlerine göre dünyanın bir büyük dönem(siklus) içinde geçirdiği beş küçük dönemin beşincisinin bitiş günü.

Mayalar kimdir?

Burada uzun uzun Mayaların kim olduklarından bahsedecek değilim. Arzu eden için çeşitli kitaplarda, kısıtlı da olsa internette yeterli bilgi var. Ancak 2012 yi konuşurken Mayalardan da az da olsa bahsetmemek olmaz. Meksika dolaylarında milattan önce 3000 ile milattan sonra 800 arası yaşamış bir kavim. Şu kesin ki, orada daha önceden de var olan bu topluluk, bir lord ve arkasındaki pek de büyük olmayan ordusu ile oraya geldiğinde bu görkemli tarih başladı. Görkemli diyoruz çünkü, kendileri ile savaşmak için yerlerini alan yöre insanı onları görünce ağizları açık kaldı. Savaşmak akıllarından bile geçmedi. O andan sonra dünya gizem tarihine damgasını vuran maya uygarlığı başladı.

Mayalar bu gün bizim süper bilgisayarlar, teleskoplar ile yaptığımız astroloji hesaplarını biliyor ve sıfıra yakın hata ile yapıyorlardı.

Mayalar kendi takvimlerinde ve kutsal kitapları olan Popol Vuh'da da ifade ettikleri gibi dünyanın dört kez eksen açısını değiştirdiğini ve bir beşinci değişimin de bu yüzyılda olacağını ifade etmektedirler. Bunun periyodik olarak tekrar etmesinin en büyük nedeni güneşte meydana gelen manyetik değişimin, yeryüzündeki manyetik değişime etki etmesi. Yani manyetik alanın değişmesi sonucunda bu tetiklemenin sonucu olarak dünyanın eksenin açısında da kaymalar meydana geliyor. Astrofizikçi Cotterel "Her Kozmik Döngü'de güneşin manyetik alanı beş kez yer değiştirir. Bu, Mayalar'ın dünyanın geçmişte tam dört kez büyük doğal afetler (Tufanlar) geçirdiğine ve Beşinci Güneş Çağı'nın sonundaki yani 21. Yüzyıl'daki beklenen Tufan'ın takip edeceğine inanmalarının ana sebebidir.

Bilim adamlarının ancak yakın bir geçmişte ispatladıkları bu gerçeği ve daha bir çok gerçeği bilen bir medeniyetin bildirdiği bilgilere, öngörülere (kehanet) her halde duyarsız kalmamak gerekmektedir. Hayatın tamamının kaba madde ve onun ispatından ibaret olduğunu düşünen insanlar, Mayalar için “madem bilimde, teknelojide bu kadar ileri idiler, neden kazılarda bu ileri teknelojiyi kanıtlıyacak alet, makine gibi şeylere rastlanmıyor” diye düşünüyor ve sürece itiraz ediyorlar. Bu görüşte olanların hiç dokunmadan “düşünce gücü ile” metal cisimleri eğip büken, hareket ettirebilen insanların bu gün bile yaşadığını hatırlamalarını öneririm.

Mayalara göre, 21 / Aralık / 2012 bir dönemin sonu. Bu dönem beş dönemdir devam eden kabalaşma döneminin sonu. Yani insan kötülüğünün dibe vurduğu çağın sonu. Bundan sonra başlayacak çağa çeşitli inanışlar Altın çağ, Nirvena, vadedilmiş zamanlar gibi çeşitli isimlerle atıfta bulunmuşlar.

Mayalar, her dönemin sonunun büyük fiziksel değişimlerle geldiğini, bu değişimlere sebep olarak da güneşteki manyetik olayları gösterirler ki, bilim bunun doğruluğunu kanıtladı. Bu fiziksel değişimin adına “tufan” demişler. Tabii ki, sadece su ile meydana gelecek bir değişim bir yıkım düşünülmemeli. Kaldı ki, iklimsel değişiklikler, kutuplardaki buzulların erimesi, çok sık omaya başlayan, giderek te artan büyük depremler, kasırgalar, seller, bu fiziki değişikliğin oluşumunun başlangıcını göstermiyor mu?

Değişim sadece fiziksel anlamda olmuyor. Ruhsal anlamda da yaşanan büyük travmalar, zamanı çok hızlı yaşamak, düşünce ve görüşlerde şok değişimler hepsi ruhsal bir devrimin başlangıcını gösteriyor.

Evimizde tadilat yapacağımız zaman ilk anda olanlar yıkım ve kargaşa değilmidir? İşte dünya da o günleri yaşamaya başladı bile. 2012 ise bir final bir kırılma yılı olmaya aday.

Bu anlamda bizler hem şanslı hemde şanssız bir kuşağız.

Şanslıyız, çünki beşbin yılda bir yaşanabilecek olaylara tanık oluyoruz.

Şanssızız, bu olayları birebir yaşamak zorunda kalıyoruz.

Sonuç olarak, 21 /12 /2012 de dile getirilen düşünceler gerçekleşmeyebilir de. Ancak hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesin.

Osman Tamtürk

Perşembe, 15/10/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..