- Kategori
- Siyaset
Mayınlı tarlalar!...
Mayınlı tarlalar!....
Suriye sınırındaki mayınların temizliği zor iş ama Ankara’da “rant savaşı” şimdiden başladı.
Binlerce dönümlük arazide yapılacak tarım iştahları kabartıyor.
Mayınların temizliğinin “insani boyutu”yla fazla meşgul olan yok.
Zamanın da kaçakçılığı önlemek gerekçesiyle, Suriye sınırı boyunca 500 kilometreye 600 bin mayın döşenmiş.
Elli yıl sonra Türkiye bu mayınlardan kurtulmak istiyor.
İmza atılan uluslararası sözleşmeler, Suriye ile normalleşen ilişkiler ve Güneydoğu’nun yoksul insanlarının toprak sevdası, yasa çıkarıp sınırı “mayın belası” ndan kurtarmağa zorluyor.
Bu ölümleri düşündüğümüzde aynı zamanda bir insanlık ödevi.
1 milyar dolarlık harcamadan söz ediliyor.
Silahlı Kuvvetler bu işe girmiş, maliyetli bularak çekilmiş.
Elimde bu kadar geniş arazide çalışacak malzeme yok diyor.
Ayni zamanda bu iş tehlikeli, askerlerimizin bu işte ölmesi bu günkü ortamda iyi de olmaz.. Bence doğrusu da bu…
Mayından temizlenecek arazinin, bir İsrail şirketine verilmek istenmesi dedikodulara yol açtı..
İsrail’in Filistin yerleşim bölgelerindeki yaptıkları, katliamlar, masum olmayan genişleme politikaları kuşku uyandırıyor.
Daha önce İsrail’e dikleşen Erdoğan bu defa İsrail’i korumaya aldı...
Geçmişte azınlıklara yönelik faşizan uygulamalara getirdi sözü...
Tam bir demagoji... Dün ne dedi , bu gün ne yapmak istiyor ?...
Kaldı ki mayınları bizim gibi yap işlet devret modeliyle temizleten ve topraklarını böyle 44 yıllığına başkasına kiralayan başka bir ülke de yok..
Muhalefet, GAP’tan sonra Suriye sınırına yönelik niyetleri sorguluyor.
Bu işi bilenler diyorlar ki; Mayın temizleme konusunda uzman olan NATO’nun İkmal ve Bakım Teşkilatı’na (NAMSA) ihale edilmesi, tarıma açılacak arazinin ise toprakçı köylü ve çiftçilerce ya da, yatırım yapacak TC vatandaşı sanayicilerce işletilmesi öneriliyor.
Ben derim ki ;
Türkiye 1 milyar dolar bulamıyorsa, Tarıma açılacak topraklarını 44 yıllığına 1 milyar dolara kiralamış olmayacak mı?”
Böylesine stratejik bir bölgede hiçbir yabancı şirketin, yarım yüzyılda 880 milyon dolar kazanmak, yalnızca tarım yapmak peşinde olmayacağını düşünüyorum..”
Ekolojik tarıma açılacak sınırın mayınlardan temizlenmesi çok önemli.
Geç bile kalındı.
Hükümet, İsrailli bir firmayla anlaşarak bu yasayı çıkarmak istiyorsa bunu aydınlatması gerekiyor. Bu iş doğru mu değil mi?
Deniz Feneri’nde olduğu gibi bu işte de kakaküllüler olmamalıdır....
Millet yine uyutulmamalıdır..
Sayın Başbakan, efelik yapıp, İsrail Cumhurbaşkanına “One minute” dedikten sonra İsrail ile anlaşması inandırıcı olmuyor.
Önemli olan, bu toprakların bölge insanı tarafından kullanılması.
Türkiye mayınları temizlesin ve araziyi kendisi kullansın.
Güneydoğu’daki büyük bir adım atılırken, aşiret düzenine karşı, “toprak reformu”nu da hatırlayıp, tartışmalıyız.
Bununda sırası çoktan geldi, hatta geçiyor.