- Kategori
- Sosyoloji
Mazeretim var, asabiyim ben

Toplumumuzda son zamanlarda bir "öfke" patlamasını gözlemlemek mümkün. Kimsenin birbirine tahammülü yok gibi. Ve öfke sardıkça sarıyor bizi, bu öfke girdabından kurtulmak mümkün olmuyor.
Peki neden toplum olarak öfkeliyiz biz? Kuşkusuz, özellikle büyükşehirlerde öfkelenmemize sebep olacak bir sürü şey var. Bunların başında da trafik geliyor. Ancak sanki birbirimize tahammülümüz yokmuş gibi geliyor. Mesela, bir sokakta kafa kafaya gelmiş araçlar, yoluna devam etmek istiyor ancak bu imkansız, birinin yol vermesi gerek. Kuşkusuz bu araçlardan biri ters yönden gelmiş durumdadır ancak bunu kabul etmez ve yolun kendisinin olduğunu savunur, hata eğer şanslı günündeyse, arkasında birikmiş araçlar, kuralları ihlal etmeyen sürücünün dahi yol vermesine neden olabilir. Ve bu da öfkelenme sebebidir.
Veya sağ şeritte trafikte seyrederken arkanızdan sürekli gelen, korna ve selektör, sizden yol vermenizi ister. Oysa, siz zaten sağ şerittesinizdir, ancak onun sizi sollaması gerekmektedir. Kuşkusuz, bu tip durumlarda neye kızmalıyız? Sürücüye mi yoksa sürücünün cahilliğine mi?
"Niye beni solladın?" cümlesi de kavgalara sebebiyet verebilir, hatta iş adam öldürmeye kadar varabilir. Kuşkusuz, verdiğim örnekler trafikle ilgili olup, başka alanlarda da örnek vermek mümkündür.
Ancak tüm bu örneklerin tek bir ortak noktası vardır ki, o da sanki hepimiz "patlamaya hazır bir öfke bombası" gibiyizdir ve birinin sadece yanlış'ın "y"sini yapmaya bekliyor gibi bir halimiz var. Yada günlük yaşamda karşılaştığımız öfke verici bir olay, bedenimizde bir tür nükleer reaksiyon başlatır, ve tüm reaksiyonların birbirini tetiklemesiyle, öfkemizi olayda hiçbir rolü olmayan birinden çıkarmamıza bile neden olabilir.
Bu kadar öfke dolu olmamızı neye bağlamalıyız? Belki de, bunun sebebi, başta özeleştri olmak üzere eleştrinin tüm hallerinin yasaklanması veya genç beyinlerimizin "resmi-tarih" ile yıkanması olabilir.
Ve bize ait diğer bir özellik de, öfkenin hemen kaba kuvveti dönüşmesi sözkonusudur. Bunun da sebebi, az okumaya mı yoksa Çetin Altan'ın da dediği gibi köylü ağırlıklı bir bir topuım olmamıza mı bağlamalıyız?
Belki de asıl sebep "adam yerine konulmamaktan" kaynaklanmaktadır. Çünkü kendini adam yerine koyulmuş birinin siddete başvurmayacağı gayet açıktır. Ve ahlaki sorunu olmayanların da öfkeye bağlı olarak şiddete başvurmayacağı bilinmemektedir.Ancak öfkelenmemizin sebebi her ne olursa olsun, bunu kontrol etmeyi de bilmeliyiz.
Öfke dolu olmamızın "mazeretini" şarkılarımızda duymak mümkündür. M.F.Ö grubu, bunu şarkılarında gayet iyi belirtmişlerdir. Neyse, eğer birgün öfke dolu bir yazı yazarsam kusuruma bakmazsınız umarım. Neden mi?
Mazeretim var, asabiyim ben.