Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Barışı tanımamış olanlar

Barışı tanımamış olanlar
 

Bugün dünyada hiç barışı tanımadan büyüyen çocuklar var. Onlar dünyaya geldiklerinde bombalar düşüyordu geceleri yaşadıkları kentin üstüne ve insanlar siren seslerini duyar duymaz can havliyle sığınaklara doğru koşuşturmaya başlıyorlardı. Onlar kim bilir kaç yaşına geldiler ama hala bombalar düşüyor yaşadıkları kentin üzerine ve canlı bombalar patlatıyorlar üzerlerindeki ölüm kutularını alışveriş yaptıkları çarşının caddelerinde…

Biz şanslıyız onlara göre, hem de çok şanslıyız. Geceleri uykularımız uçak ve siren sesleriyle kesilmiyor ve ne zaman kör bir kurşun kalbimi delip geçecek endişesiyle yaşamıyoruz her saniyemizi. Oysa tüm yaşamını bu korkular ve endişeler altında geçirmiş ve barışı hiç tanımamış insanlar var dünyada. Üstelik o insanlar çok uzağımızda da değil yanı başımızda Ortadoğu’da yaşıyorlar. Daha doğrusu acının, açlığın ve savunmasızlığın kol gezdiği ölüm vadilerinde yaşamaya çalışıyorlar. İşte Irak; yıllardan beri sakin ve huzurlu bir yaşamı olmadı bu kadim ülkede yaşayan halkın. Yaşam koşulları yıllar geçtikçe düzeleceği yerde daha da ağırlaştı. Hele demokrasi getireceğiz bahanesiyle yaşam alanlarını harabeye çeviren Amerikan istilasından sonra her şey daha da kötüleşti. Eeee artık zaman değişti tabi eskiden Krallar ve İmparatorlar bir yeri işgal ederken herhangi bir bahane öne sürmezlerdi ama artık bu tür işler demokrasi getirme kisvesi altında icra edilmeye başlandı. Hoş artık bu demokrasi bahanesine kimsenin inandığı da yok ama minareyi yapan kılıfını da uyduruyor bir şekilde.

Bana kalırsa hepsinden daha trajik olan hayatı boyunca barış nedir bilmeden yaşamış olan çocuklar. Bunların bir kısmı savaş meydanlarının ortasında geçen kısa bir ömür yaşadılar ve öldüler. Peki ya kalanlar, onlarda hayatları boyunca içlerinde taşıyacakları bir acı ve terkedilmişlik duygusu biriktirdiler. O acı zamanla öfkeye, nefrete ve kine dönüştü.

Ezilenlerin ve barışı tanımamış olanların öfkesi hiç bir şeyi umursamayan ve geceleri feryatlarla uyanan çocukların seslerini duymamakta direnen uygar dünyanın yanı başında patlayabilir her an. Çünkü hiç sekmeden geçerliliğini koruyan bir kural vardır: Acı acıyı doğurur, kan kanı, nefret nefreti, acımasızlıkta acımasızlığı.

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..