Mazhar Alanson

Bu akşam bir TV kanalında rastladım kendisine. Onu dinlemek çok hoştu. Program sonu kendisini blog sayfalarıma aktarmaya karar verdim ve güzel melodilerinin eşliğinde eski bir deyimle sarıldım kaleme.

Bu akşam Müzik köşemde Mazhar Alanson’dan bahsetmek istiyorum. Türk müzik dünyasının en hoş ve kaliteli ozanı. 1950 yılının 13 Şubatında Ankara’da dünyaya gelmiş. Babası Ferruh bey Ankara Senfoni Orkestrasında baş trompetçi imiş, annesi Melek hanım ise ilkokul öğretmeni. Mazhar Alanson müzisyen bir aile içinde büyümüş. Ankara kolejinden sonra Ankara Devlet konservatuarında Tiyatro bölümüne yazılmış. İlk eşi Hande hanımla 1970 yılında burada tanışmış. Bu evlilik 2000 li yılara kadar sürmüş. Eda ve Hilmi isminde iki çocukları olmuş.

1966 yılında Kalamış’da Fuat Güner ile tanışan ( Söylentiye göre Beatles Albümü vesile olmuş ) Mazhar, Kaygısızlar isimli bir grup kurmuşlar. 1972 de Özkan’la tanışmışlar, yer Kızıltoprak. İlk albümleri “Türküz Türkü Çığırırız” olmuş. Ne kadar başarılı olduklarını bilemiyorum. 1974'de Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlu'nun gruba katılmasıyla birlikte adları İpucu Beşlisi olarak değiştirmişler ve İpucu Beşlisi “Heyecanlı” isimli ilk 45’liklerini yayınladıktan sonra popülerliğe adım atmışlar. Kısa bir süre sonra Galip ve Ayhan gruptan ayrılmış.

Mazhar Alanson o dönemde ayrıca profesyonel anlamda ilk sahne deneyimi olan Ferhan Şensoy’un "Şahları da Vururlar” müzikalinde rol almış. Mazhar, Fuat ve Özkan üçlüsü büyük çıkışlarını 1984 tarihli Ele Güne Karşı Yapayalnız albümüyle yaptı. Ben üniversiteli bir genç olarak 84 yazında MFÖ hayranı olmuştum. Yalnızlık Ömür Boyu, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da, Bodrum Bodrum ve Güllerin İçinden gibi büyük hitlerin çıktığı albüm, oldukça başarılı olmuştu. Sonraki yıllarda başarılı diğer albümler birbirini izledi. Grubun iki kez Eurovizyon denemesi oldu. “Diday Diday Day” ve “Sufi”. Kanımca başarılı olmalarına rağmen hak ettikleri puanları alamadılar, ilkinde 14, ikincisinde ise 15. oldular.

Canlı performansları ve kaliteli albümleri ile Türk müzikseverlerin en beğendikleri, duayen bir grup oldular. Söz ve melodiyi en iyi kaynaştıran Mazhar Alanson bence yeri zor doldulacak bir ozan. Bir tane boş şarkısını hatırlıyor musunuz?

Mazhar Alanson’un müziğin dışında sinema çalışmaları da oldu. 1988 de “Arkadaşım Şeytan”, 1999 da “Her şey çok güzel olacak”, 2006 da “Hokkabaz” ve 2008 de “Kirpi”. Ayrıca,"Her Şey Çok Güzel Olacak" filminin film müziklerini yapmış. Sinemanın yanında TV reklamlarında da yer almış.

Mazhar Alanson, şarkı sözlerine de yansıttığı gibi değişik inanç sistemlerine ilgisiyle de bilinmektedir. Cem Yılmaz ile yaptığı bir Hindistan gezisi ve Fuat Güner ile yaptığı Çin gezisinden sonra Budizm'i araştırmaya başladı. Solo albümünde yer alan "Hindistan" şarkısı ile de görüşlerini aktarmaktadır. Asıl merakı tasavvuf olarak Mazhar Alanson kendisini "tasavvuf hayranı" olarak tanımlamış. 1994'te ilk kez umreye giden Alanson, şu ana kadar 5 kez umreye gitmiştir ve bundan manevi lezzet aldığını belirtmiş. "Yandım" şarksını da Mekke'de yazdığını açıklamış.

Son olarak sanatçının “Mazhar Olmak” isimli kitabının çıktığını aktaralım. Mazhar Alanson her neslin beğenerek dinlediği, birçok alandaki başarılarıyla alkışladığımız ender sanatçılardan biri. Sevgilerle…