Medyanın gücü ve düello

Star Tv ‘de Uğur Dündar’ın Yönettiği, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ile CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartıştığı program 17 Aralık 2008 tarihinde tam saat 19, 00’da başladı.Y aklaşık bir buçuk saat sürdü.

Program öncesinden de konuşulduğu anlaşılan tartışma sınırları, özellikle Melih Gökçek tarafından ısrarla hatırlatıldı;

Konu, doğal gazdı, başka konulara geçilmeyecekti.

Melih Gökçek’in, sinirli, asabi, sık sık söze müdahale eden saldırgan bir tavır sergilemekte olduğu sık sık Uğur Dündar tarafından kendine bizzat hatırlatma gereği duyulmasına rağmen, başta rakibi Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Uğur Dündar’ın sorularını sık sık kesti, konuşma ve uyarıları dinlemedi.

Gökçek, çoğu yerde kendisi ile çelişkiye düştü;

“Ben doğal gaz sayaçlarını tartışmaya gelmedim.”

“Peki neye geldin?”

Melih Gökçek, konu dışına çıkılmamasının pazarlığını yaptı, konu dışına çıkan kendisi oldu. Argo içeren sözcükler kullanarak dinleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Sorulara tam ve tatmin edici yanıtlar veremedi. Önceden planladığı belli olan “savunmada kalmama” yöntemini konuyla ilgisiz sorular sorarak kullanmak istedi, beceremedi. Dinlemedi, konuyu ve zamanı “gürültüye getirmek” istedi, fakat tartışma kurallarını çiğneyen bir görünüm sergiledi.

Gökçek, bir ara Uğur Dündar’ı baskı altına aldı. Programı epey bir süre tek başına devam ettirdi. Uğur Dündar, bir çok kez Gökçek’i uyardı, fakat Gökçek kendi yöntemini hiç değiştirmedi.

Kılıçdaroğlu, Enerji Piyasası Yüksek Kurulu’nun belgelerini ve mahkeme kararlarını gösterdi, okumasına Gökçek tarafından fırsat verilmedi.

Program yöneticisi Uğur Dündar, tecrübe ve birikimine rağmen, Melih Gökçek’in durumuna karşı, çaresiz kalan bir görünüm sergiledi. Hatta tecrübelerine dayanarak, kaba davranışların halk nazarında puan kaybettirdiğine çok kez tanık olduğunu anlatma gereğini bile duydu. Gökçek, yine ikna olmadı.

Kılıçdaroğlu, genellikle sakindi, sözlerinin kesilmesine tahammül etti. Gürültülü sorulara, evet, öyle, yaparız, tamam, anlaşıldı, varım, olur anlamlarına gelen tek kelimelerle mizahi bir üslupla karşılık vermeye çalıştı.

Melih Gökçek’in sergilediği tavrın çok üstünde bir davranış ve üslup bekleyenler hüsrana uğradı.

Program, izleyenlerde heyecan, sinir ve aynı zamanda stres yarattı.

Böylece medyanın gücü ve önemi bir kez daha kanıtlanmış oldu.