Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

02 Aralık '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Megas Alexandros

Megas Alexandros
 

Makedon Krali, Büyük İskender , (Megas Alexandros) tarihe mal olmuş bir fatih olarak bilinsede, sahip olduğu; karakter, eğitim, görgü, ahlak ve disiplin gibi herbir ozelligi ayri bir kitap konusudur. Bu yuzden Pluttarchos, Montaigne gibi tarihciler onun bu hasletlerinden ovguyle bahsetmislerdir. Onlarin bu tahlillerine gecmeden kisaca bu buyuk kumandanin ozgecmisini cikarmak isterim;

Megas Alexandros, Haketombeon ayinin 6.gunu (20 Temmuz) MO 356 da Makendonyanin Palea sehrinde dunyaya geldi.O, gunun tarihi cok onemlidir, nedeni ise, ayni gun Efesdeki Artemis tapinaginin da yandigi gundur.Bu olayi tarihciler soyle yorumladilar; Tanri Artemis Iskenderin dogumu ile mesgul oldugundan yangini onleyemedi!Ayrica, soylentilere gore annesi Olimpia kendisini dogurmadan bir gece once ruyasinda aslan seklinde bir muhurun kocasi Philippos II tarafindan gobegine basildigini gorur ve Telmasoslu kahin Aristandros' dan bunun dogacak bebegini nasil etkileyecegini ogrenmek ister.Aristandros, bebegin, ayni aslan gibi guclu ve yirtici bir gucunun olacagini ve barbarlarin dunyasina fetihlere cikacagini soyler.
Iskender, Aristotoles'in, Atina yakinlarinda, Miezada bulunan okulunda; felsefe, sanat, antik Yunan tarihi ile ilgili dersler aldigi ve bunu fetihlerinde tarihe sadece guclu bir Kral ve usta bir kumandan olarak degil, ayni zamanda dunya medeniyetinin gelismesine hizmetlerinde de kullanma firsati bulmustur.(Perslere, Hintlilere ve Misirlilara Yunan orf ve adetlerini, sanat ve kulturunu asilamasi, ayni sekilde oradaki farkli kultur ve inanislarin benimsenmesi ve Makendonyada, Yunanistanda tanitilmasi vs.gibi...)


Iskenderin seferleri, Dardanels'den(Bugunku Canakkale bogazi) baslayarak. sirasi ile, Granicus (B.menderes civari) Halikarnassus, Karya(Mugla), Milet, Pamphlia, Tyrea(Bugunku Finike), Issus(Hatay civari), Kos(Istankoy),
Syria, Gaza, Babilonia(Babil), Persepolisin fethi(Hamedan, Iran), Sush(Ahvaz, Iran), Kermania(Kermansehir, Iran),
Alexandria(Iskenderiye, Misir), Penjab, Bactria(bugunku Kazakistan) kadar uzanan bir bolgeyi kapsamaktadir. Bu savaslarin cogunu Iran ve Anadolunun o gunku hakimi, Acheamenid(Persler) Krali Darius III. ve onun satraplarina (Bolge valilikleri) karsidir.

Ordusunun gucu; 40 bin piyade, 10 bin atli ve 1000 kadar chariotlardan mutesekkildi.Persleri;Anadolu, Urdun, Suriye , Filistin, Rodos, Kos adalarindan Persepolise suren Iskender, Darius'a son darbeyi orada indirmis ve butun Iran'a hakim olmustur.Butun bu fetihler neticesinde, ordusuna kattigi bolge ulkeleri askerlerine ragmen, bu melez orduyu bir butun ve disiplin icerisinde tutmayi basarmis, ancak iliklerine kadar islemis olan, dunya ufkunun ucuna kadar fetih dusuncesi nedeniyle askerlerinin direnci ile karsilasmistir.Yaklasik, 13 yil durmaksizin seyahat eden ve savasan bir orduyla, hicbir savasini kaybetmeyen Iskender, askerlerinin daha ileri gitmeme direncine karsi savasi kaybetmeyi goze almis ve Babilonia'a geri donmus ve orada Tifoya yakalanarak 10 gun icerisinde ayaga kalkamayacak ve konusamayacak kadar bitkin dusmus, sonunda hasta yataginda olmustur. (Yukarida ki bilgiler, Yunanli tarihci Nicomedia, "Arrion of Nicomedia" tarafindan Babilonian Diary'dan alinmistir.Iskender, tarihcileride sefer notlari almalari ve gunluk olaylari yazilara dokmeleri icin fetihlerinde yaninda goturuyordu).


Bu, cengaver, gozupek ve savasci kimligine karsin, ahlakini, disiplinini, merhameti ve insanligini soyle yorumluyordu Plutarchos;'Iskenderin ahlaki degerleri ve insanligi saymakla bitmez, dogruluk nefsine hakimlik, comertlik, sozunde erlik, askerlerine karsi olan baglilik ve sevgisi, dusmanlarina karsi merhameti (Iskenderin teslim olmayan ve kendisine buyuk kayiplar yasatan dusmanlarina karsi ise acimasiz oldugu soylenir)
Onun hakkinda soylenen, "Iyilikleri tabiatindan, kotulukleri talihinden" sozu genc yasina ve o, yasamindaki savaslarla ve fetihlerle gecen yillarina karsin, hareketlerine hakim olan dusunceyle toptan bir yarginin neticesinde soylenmistir.

Montaigne ise, onu soyle tarif eder; 'o, ne aslanca bir durus, o genc ve alev gibi yuz, tipki venusun sevdigi sabah yildizinin, deniz sularinda yikanmis temiz yuzunu gosterince, karanliklari dagitmasi gibi..(virgil)
Bilgi ve dusuncedeki ustunlugu, askeri dehasi., temiz lekesiz ve essiz ununun buyuklugu ve surekliligi.

Olumunden sonra, kumandanlari onun esyalarini kullanmayi ugur sayiyorlardi.Hazineden sorumlu Yunanli naziri Eumenes, Makedon ordusunda rutbe olarak taltif edilmemissede, ganimetlerden elde edilen gelirlerin hesabini tutuyor ve Iskenderin guvenini kazaniyordu.Musluman ulkelerin padisahlari, kendi tarihlerinden baskasini kucumseselerde, Iskenderi baska bir koseye oturtuyorlardi'

Yaziyi yine Virgil'den bir alinti ile bitiriyorum, "Fortune favors the bold" (Talih cesurlari odullendirir).

Saglicakla,
LKing

 
Toplam blog
: 24
: 797
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

Merhaba blog arkadaşları, Doğma büyüme İstanbulluyum, ama bununla son zamanlarda iftihar etmek zor..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara