Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '12

 
Kategori
Sinema
 

Melankoli kadına yakışır

Melankoli kadına yakışır
 

KIRSTEN DUNST


 Melankoli “Tristan ve İsolde”nin dramatik müziği eşliğinde arka arkaya sıralanan çarpıcı fotoğraflar ile başlıyor. Tüm filmi özetlediğini sonradan anlayacağımız resimlerin ilkinde odak noktasında ifadesiz, yarı uyanık bir ifadeyle duran Justine karakterini canlandıran Kirst Dunst’ın çevresinde gökyüzünden düşen ölü kuşlar, bir sonraki karede yeşil bir bahçenin kenarlarını süsleyen çift gölgeli ağaçlar, arka ayakları üzerine yığılan güçlü siyah bir at, kızkardeşi Claire’i canlandıran Charlotte Gainsbourg’un bataklığa dönüşmüş golf sahasında kucağında çocuğu ile kaçmaya çalışması, Bruegel’in soğuk ve tekinsiz “Karda Avcılar” tablosunun yanışı, gelinlik giymiş Dunst kendisini engellemeye çalışan çalılara rağmen ilerlemeye çabalar, John Everst Millais’nın 1852 tarihli “Ophelia” tablosundan esinlenilmiş bir sonraki sahnede gelinlikli Justine’in suda sırtüstü uzanmış elinde çiçek demeti olan resmi gelir. Son resimde dünyaya gittikçe yaklaşan Melankoli gezegeninin çarpmasıyla oluşan patlama ile sekiz dakikalık başlangıç bölümü sonlanır.

“Köyün delisi benim”diyen Lars von Trier tematik ve sinematografik farklılıklar gösteren iki farklı bölümden oluşturduğu filminin ilk bölümünde isteksiz ve umutsuz bir gelinin düğün törenini anlatır. Öncüsü olduğu Dogma akımının kurallarına uygun olarak keskin hareketli, yer yer titrek kamera görüntülerine eşlik eden doğal ışıkla çekilmiş sahnelerde Justine’in (Kirsten Dunst) düğün töreninde umutsuzluğa kapılarak evliliği reddetmesini anlatır. Geçici bu dünyada elit çevresinin her şeyi kalıcı ve mutlak görmesine tepki olarak konformizmin kurallarını yıkar geçer. Sisteme uyumlu, mutlu gözüken ablası Claire (Charlotte Gainsbourg) onu bu kararından vazgeçirmeye çalışır. Hatta daha ileriye giden Justine çalıştığı reklam şirketinin kendisine yükselme teklif eden patronuna hakaret ederek, istifa eder. İkinci bölümde kıyamet gününü bekleyişi gerçekçi, yaşam içinden bir bakış ile anlatır. Dünyaya gittikçe yaklaşan Melankoli gezegeninin çarpmasına kadar geçen süre içinde Justine tüm dertlerinden arınmış, teslimiyetçi bir ruh durumuna kavuşur. Kontrollü Claire ise panik ve histeri içindedir. Melankoli ve depresyon arasındaki sınırın altını çizen Trier melankolinin yaşanmışlıkların, acıların tekrar elden geçirilerek ruhun yenilenmesini imgeler. Depresyonda ise yenilenme, çıkış yoktur. Dünyaya çarpacak gezegenin adının Melankoli olması da tesadüf değildir, artık koyduğu kuralların kurbanı olmuş olan modern yaşamın ortadan kalkmasını, her şeyin yenilenmesini arzulamaktadır provokatif yönetmen.
 
“Deccal” filminden bu yana kadın düşmanlığı ile suçlanan Trier bu kez de melankoliyi, teslimiyetçiliği, duyarsızlığı kadın karakterlere temsil ettirmektedir. Akılcılık ve yaratıcılık erkek hakimiyetindedir. Kadına atfettiği bu rol erdem olduğu kadar güçsüzlük olarak da görülebilir. 
 
Cannes Film Festival’inde Kirten Dunst’a en iyi kadın oyuncu ödülü kazandıran Justine performansı kadar, Lars von Trier’in basın toplantısında Yahudi kimliğinden bunalarak “Hitler’i anlıyorum” demesi ses getirdi.
 
Trier'in de artık ne yaptığı değil, yeni bir film yapması sevindirici diyebileceğimiz yönetmenlerden olduğunu anımsayalım.
 
MELANKOLİ-MELANCHOLIA
 
YÖNETMEN:LARS VON TRIER
 
OYUNCULAR: KIRSTEN DUNST, CHARLOTTE GAINSBOURG, STELLAN SKARSGARD,JOHN HURT,KIEFER SUTHERLAND.

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..