- Kategori
- Sağlıklı Yaşam
Meme Muayenesi
Tüm meme kanserlerinin % 41i meme yuvarlağının üst dış çeyreğinde, % 34 ü ortasında, % 14ü üst iç çe
Merhaba,
Beni yakıntan tanıyanlar bilir; ben on küsür senedir fibrokistli bir bayanım. Öncelikle bu kelimenin ne anlama geldiğini açıklamak istiyorum.
Fibrokist; meme dokusunun içerisinde bulunan su keseleri demektir. Yani anlayacağınız doğal silikonlar. Evet doğru yorumluyorum. İnsanlar yapay olarak silikon koydurup, sarkmamalarını ve dik durmalarını sağlarken, bu tür kistlere sahip olan bizler, bu olayı doğal yoldan yaşamış oluyoruz. Yazılarımda da anlaşılacağı üzere hastalık olarak görmüyor, Tanrı'nın bize vermiş olduğu bir avantaj olarak kabul ediyorum. Üstelik her 10 kadının 8'inde bu kistler bulunduğu halde, bir çoğu farkına varmadığı için sayı istatistiki verilerde daha az görülmektedir.
Üstelik bu öyle bir avantaj ki; ilk başıma geldiğinde "AMANNNN NE OLUYORUZ" deyip, sonucun temiz çıkması üzerine şöyle bir silkelenip, yaşamın ne kadar değerli ve anında yaşanması gerektiğini de görmemi sağladı.
Bazı doktorlar inanmıyorlar ama ben ne zaman üzülüp, sıkılırsam çoğalıp, içleri doluyor, ne zaman kendimi mutlu ve huzurlu hissedersem de küçülmelerini ya da yok olmalarını sağlıyorum. Bu keşiften sonra ve aldığım NLP eğitimlerin ardından bunlarla barışık olmayı, onları küçültmeyi ve küçük olanları da yok etmeyi başardım. Ama her insanın olduğu gibi benim de her zaman ruh halim iyi modda olmadığı için, yaşadığım acı olaylar üzerine sıvıların çoğalmasına ve canımı yakmalarına neden olabiliyorum. Bunun farkına vardığım anda da şöyle bir silkelenip, yaşamın güzelliğini anımsayarak, düşünce gücü ile onları tedavi ediyorum...
Lütfen bu yazdıklarımı sizleri ajite etmek amacı ile yazdığımı düşünmeyin. Hele hele benim adıma üzülmek ya da acımak gibi bir hisse de kapılmayın. Çünkü ne üzülecek, ne de acınacak bir yaşamım var. Tam tersi doğal silikonlarım ile mutlu - mesut bir yaşantı sürüyorum:-)
Bütün bu açıklamalardan sonra asıl paylaşmak istediğim konu, geçen gün yaşadığım bir olaydır.
Biliyorsunuz günümüzde KANSER aldı başını gidiyor. Ne kadar dikkat etseniz de aldığınız yapay besinler, yaşam koşulları, baz istasyonları, radyasyonlar derken, elinize diken bile batsa, kontrol altına alınıp, tahliller yapılıp, takip ediliyorsunuz.
Benim kistlerimden dolayı da her yıl rutin kontrollerimi yaptırıyorum. Eeee ne de olsa büyük şehirde yaşıyoruz ve başımızı kuma gömmememiz gerekiyor...
Son çalıştığım kuruluş olan Vakıf'da bu konu üzerine yüzlerce kitabın diziminde, sayfa dizaynında ve yayımında emeğim olmuştur. Üstelik 10 yıllık Meme CA öyküsü olan bir annenin kızıyım. Bütün bu acı tecrübelerden sonra, insan bu durumda ne yapması, nasıl bir aşamadan geçilmesi gerektiğini biliyor.
Yazdığım gibi geçen gün yaşadığım olay ruhen canımı çok acıttı. Her yıl kontrollerimi yaptırdığım için yılbaşında senesi dolduğundan rutin kontrolden geçmek istedim. Özünde Meme Vakfı'nın takibi altında olduğum halde, adını duyduğum bir başka Vakıf'da SSK'mın da bir kısmını karşılaması nedeni ile randevu aldım.
Randevu verilirken; önce mamografi, sonra ultrason, sonra ise doktor randevu saati verildi. Her ne kadar bu yolun yanlış olduğunu bilsemde, oranın sisteminin bu olduğunu düşünerek ve zaten bunları yaptırmam gerektiğini bildiğim için kabul edip, söylenilen saatte orada bulundum.
Mamografi çekilirken, çekim odasının çok yol üzerinde olduğu halde kapının kilidinin olmadığını gördüm. Görevliyi bu konuda uyardığımda "aaa kimse girmez, şimdiye kadar böyle birşey olmadı" yanıtını aldım. Bu yanıt üzerine uyararak, bunun "Hasta Haklarına" aykırı olduğunu ve mahremiyeti sağlamadıklarını söyledim. Özür dilendi ve yetkilileri iletileceği söylendi. Film çekimi sonrasında bir de fark ettim ki; duvarıda asılı olan yetkili belge başka bir kişiye ait. Yani başkasının diploması kullanılarak, yetkili olmayan birisi tarafından filmim çekildi:-(
Oradan çıkışımdan sonra ultrason için içeriye alındım. Allah'dan bunu çeken kişi tıp doktoru idi. Son derece güler yüzlü ve aydınlatıcı bir insandı...
Sonrasında ise çekimlerim ile ilgili bilgiyi kadın-doğum veya cerrahinin değerlendireceği söylenip, onların katına alındım. Bu konunun hassas olduğu bilinci ile kadın-doğumun değil, cerrahinin değerlendirmesini istedim. Eeee bu arada tabii ki sonuçları okudum:-) Bunca tecrübeden sonra ne yazdığını inanın en az doktorlar kadar iyi biliyorum... Evet sonuç temiz... Sadece rutin kontrol...
Benim cerrahi konusundaki ısrarım üzerine bu bölümden Dr. Kemal .... Bey'i beklemeye koyuldum. Neden sonra doktor bey gelip, filmlerim üzerinde yorumlar yaptı. Yaptığı yorumların hiç ama hiç birine inanmadım!!! Üstelik şüpheli bir kist gördüğünü, o kistten enjektör ile sıvı çekmeleri gerektiğini ve bunun tahlil edilmesinin uygun olacağını söyledi. Son derece sakin davranıp, bunu yaptırmak istemediğimi söyledim. Yaptığı tüm yorumlar bittikten sonra; "tamam mı, bitti mi, gidebilir miyim???" diye sordum. Bittiğinin ve gidebileceğimin yanıtını aldıktan sonra kalktım ve...
Sazı elime alarak konuşmaya, hatta biraz daha ileri gidip, sesimi yükseltmeye başladım...
Çünkü bilmenizi isterim; Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı gerekçeye göre sağlık hizmetleri basamaklarının bire bir takip edilmesi gerekmektedir. Bunlar da nedir; öncelikle hastanın öyküsünün dinlenmesi. Ailede bu tür rahatsızlığı olan herhangi birinin olup, olmadığının saptanması. Sigara kullanıp, kullanmadığının öğrenilmesi ve bütün bunlardan sonra doktor tarafından elle muayene. Şayet bu muayene sırasında herhangi bir şüphe var ise; o bölgenin kalem ile çizilmesi ve çekim yapacak kişilere şüpheleri konusunda not göndermesi. Sonrasında mamografi, takibinde ise ultrason. Ve bütün bunların değerlendirmesi de eski veriler incelenerek yapılması, son aşamasında ise doktor tarafından yorumlanıp, hastanın bilgilendirilmesi.
Bende bunların hiç birisi yapılmadı.
Üstelik hiçbir zaman şüphe duyduğunuz bir kistten enjektör ile sıvı alamazsınız. Çünkü bu; şayet orada bir kanser hücresi var ise, onun hemen yayılmasını sağlamış olursunuz. Bunun yerine şüpheli bir kistse, o bölgenin operasyon ile temizlenmesi ve patalojiye gönderilmesi gerekmektedir. Kaldıki; böyle şüpheli bir kistim incelendi ve temiz çıktı... Böyle bir yanlış uygulama sonucunda bir doktor arkadaşım genç yaştaki yeğenini kaybetti...
Gördüğünüz gibi sinirlenmekte, kızmakta ve sesimi yükseltmekte haklıydım. İnsanların hayatları ile çok kolay oynaya biliyorlar. Üstüne üstlük; büyük bir ukelalık ile "aaaa çok istiyorsanız sizi bir muayene edeyim" diye de alay ediyorlar. Tabii karşılığında aldıkları yanıt; "bayram geçtikten sonraki kına misali..." kendilerine bildiriliyor.
Sonrasında ise iki şey yaptım; birincisi o kurumu ve doktoru başkanlarına yazılı olarak şikayet ettim. Fakat henüz lütfedip, bilgilendirmek adına bana geri dönmediler. İkincisi ise; bu konuda çok ama çok güvendiğim bir profesörü ziyaret edip, hem verilerimi değerlendirdim hem de muayenemi oldum. Aldığım sonuç ise; geçen seneye göre büyük olan kistlerin küçüldüğünü, küçük olanların kaybolduğunu, şüphe duyulacak en ufak bir sorun olmadığını ve hayatıma gayet rahat devam edebileceğimdi. Üstelik meslektaşının neden böyle bir yorum yaptığını, neye göre şüphe duyduğu konusunda da hiçbir anlam veremediğini de söyledi:-( Dedim ya; zaten hiç güvenmemiştim...
Sizlerden çok ama çok rica ediyorum; lütfen bir işlem yaptırmanız gerekiyor ise iki kere düşünün ve farklı bir kaç doktora danışın. Çünkü yapılan bir hata sizin hayatınıza mal olabilir.
Unutmayın; tüm meme kanserlerinin % 41i meme yuvarlağının üst dış çeyreğinde, % 34 ü ortasında, % 14ü üst iç çeyreğinde, % 51 alt iç çeyreğinde ve % 6sı altı dış çeyreğinde bulunur. Her ay, muhakkak kendi kendinize meme muayenesini yapın. Şüpheli bir durum gördüğünüzde de hiç durmadan bir hekime (mümkünse emin olabileceğiniz bir hekime) başvurun.
Bu yazımı okuyacak olan hekim arkadaşlar lütfen alınmasınlar. Unutmayın ki; her meslekte mesleğini iyi veya kötü yapan insanlar her zaman olmuştur, olacaktırda. Ama ne yazıktır ki, hekimlik hata kabul edemeyecek bir meslek olup, çok dikkat edilmelidir. Benim yüzlerce doktor arkadaşım var. Onlarda aynı görüşte olup, sağlık hizmeti alırken, çok dikkat etmem gerektiği konusunda uyarılarda bulunmaktadırlar. Benim buradaki avantajım; çok araştırmam, okumam ve bu konuda kitapların hazırlanmasında emeğimin olmasıdır. Tabii bir de annemi takip ettiğim yılları da göz ardı etmemek gerekir...
Her birinize sağlıklı, huzurlu, uzun yıllar diliyorum...
Sevgiyle kalın...
SEMA