Memur-Sen’le aydınlık yarınlara

Memur-Sen artık seyredilmek yerine izleniyor.
Adım adım takip ediliyor.
Zira yürüyen izlenir, seyredilir.
Duranları kimse görmek istemez.
Demir alan ufuklara açılır.
Sahilde bekleyen gemilerle kimse ilgilenmez.
Üstelik onlar heyecan bile oluşturmazlar.
Kalem satırlarda gezinirken güzel.
Beyin düşünürken güzeldir.
Yaprak dalda güzel, fakat uçarken de güzel.
Ayakaltında kalanlar dikkatinizi çekmez.
İnsan örnek alınca güzel, kıskanınca çirkin.
Koşuya katılınca güzel, koşanları çekemeyince çirkin.
En iyi futbolcu sahanın dörtbir yanından görülür.
Gole en çok yakın olanlar onlardır.
Göller okyanusların coşkusunu anlayamazlar.
İçerisinde coşku ve heyecanını yitirenler de böyledir.
Kendini okyanusla karıştıran göller talihsizdirler.
Göllerde üzerlerinde gemi olsun isterler fakat onu taşımaya güç yetiremezler.
Nehirler okyanusa karışabilmek için öyle coşkulu akarlar.
Küçük adamlar büyük adamların fikir sancılarını kendi karın ağrılarıyla karıştırırlar.
Güneşin doğuşundan rahatsız olanlar yalnızca yarasalardır.
Aydınlığı sevmezler de bundandır şikâyetleri.
Yolda mısınız, elbette izleneceksiniz.
Yükseklere tırmanmışsanız, görünmemek diye bir şansınız yoktur.
Bir fikir adamı ne güzel söylüyor;
“Büyük insanların heykelleri üzerlerine atılan taşlardan dikilir”
Ne kadar taş, o kadar eser.
Hepsi de unutulmamak, unutturmamak için…
Taş atanlarda herhalde unutturmamak için atıyorlardır.
Kıskançlık güzeldir, yarışa katılmak şartıyla.
Büyük adamların üzerlerine atılan taşlar bile esere dönüşüyor.
Bedbaht elinde inci ahü zar eder.
Kıskançlığın bin bir yolu vardır.
Takdir etmenin bir yolu.
Kıskananlar kabukları içerisinde ölüp gidenlerdir.
Güneşsiz, havasız boğulurcasına…
Takdir edenlerin bahçesinde güller büyür.
Güvercinler havalanır, gemiler daha bir yol alır.
Sadi ne güzel söylemiş;
”İnci çamura düşse yine değerlidir. Toz göğe erişse değersiz”
Yürüyor musunuz, öyleyse izleniyorsunuz demektir.
Büyümekte misiniz? Üzerinize büyüklüğünüz oranında taşlar atılacaktır.
Dünyada bir dikili taşı olmayanların böylece heykelleri yapılacak kadar taşı olacaktır.
Kim ne derse desin bu bir realitedir.
Memur-Sen artık seyredilmek yerine izleniyor.
Adım adım takip ediliyor.
Geçtiği yol karanlıklara ışık oluyor.