Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Meraklı Melahatlar

Meraklı Melahatlar
 

İnsan bilmediği bir şeyi ellemeye korkar. Korkmalıdır da.

Merak edince bilmediği bir şeyi elleyebilir belki, demesin kimse, fazla merak da iyi değildir. İnsanın başını derde sokar. Başına türlü musibetler açar alimallah.

Koca adam, çocuk değil ki merakını yenemesin.

Efendim hastanenin birinde, bir servise otomatik bir kapı yapılmış. Hani pılını pırtısını toplayan, gelirken de bütün mahalleliyi ziyarete getiren ve hep birlikte bir mahalle, bir hasta odasına doluşup iki saatlik ziyaret saati boyunca hastanın anasını ağlatan, ağlattıktan sonra da hastanın genel durumunu bozup yapılan bütün tedavilerin etkisini ortadan kaldıran bir toplumu, biraz sınırlarını bilsinler, biraz da hastaneye girip çıkmanın adabını öğrensinler diye yapılmış bu kapı.

Ama zavallı kapı ne bilsin, toplumun teknoloji fakiri olduğu gibi bir o kadar da bilmedikleri şeylere karşı acayip bir merakının olduğunu.

Ne bilsin toplumun, merakını yenmek için başkasına soracağı yerde, kendi kendine keşfetmeye pek bir istekli olduğunu.

Ne bilsin elledikleri her şeyi bir de kurcalamadan edemeyeceklerini.

İşte, tüm bunları eninde sonunda anlamış kapı. Anlamış ama çok geç kalmış. Alın size otomatik kapı, demiş, açmış iki kanadını da iki yana, buyrun demiş, sizin olsun hastane. Benden bu kadar, yuh olsun bana demiş. Ben haddimi bilirim demiş.

Efendim yine hastanenin birinde, hastaya acil bir şey olduğunda, sağlık ekibi acilen müdahale edebilsin diye her servisin koridoruna bir acil düğmesi konmuş. Hastaya acil bir şey olduğunda, o servisin sağlık ekibi o düğmeye basıyormuş, acil müdahaleyi yapacak ekip de, bilmem kaç kat aşağıdan apar topar malzemeleri kaptığı gibi koşarak olay yerine geliyormuş.

Efendim bu hastane, büyük bir şehrin çok büyük özel hastanelerinden biriymiş. Yani gelen hasta kalitesinden bahsetmek istemiyorum.

Neyse, alarmı gören ekip kaç kat aşağıdan can havliyle koşarak olay yerine geliyor kaç defa ve ne görüyorlar?

Ne görsünler efendim, iki meraklı melahat, düğmenin ne işe yaradığını merak etmiş.

E birine sormamışlar mı?

Yok canım, niye sorsunlar, basarak da öğrenebilirler.

Daha çok artırabiliriz bu meraklı melahatlar hikayelerini.

Artırabiliriz de yüreğimiz kaldırabilir mi, onu bilmiyorum.

Bir insanın teknoloji fakiri olması gayet normal. Kimse, tabiri caizse, anasının karnında öğrenmiyor teknolojiyi.

Ama bilmediğimiz şeyleri kurcalama huyumuzu aşmamız gerekiyor. Çevremize, çevremizdeki insanlara ve dolayısıyla da kendimize zarar vermek istemiyorsak, bilmediğimiz şeyleri soralım.

Sormayanları da uyaralım bence. Çünkü sadece bizim bilmemiz yetmiyor bazı şeyleri.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, misali içinde yaşadığımız toplumdan soyutlayamayız kendimizi.

Her şeyin dozunu ayarlayabildiğimiz günlerde buluşmak dileğiyle, sevgiyle kalın…

 
Toplam blog
: 77
: 939
Kayıt tarihi
: 13.01.07
 
 

1979 Giresun doğumluyum. Kendimi bildim bileli kalabalığı sevmem. İnsanlara karşı mesafeliyimdir. He..