Merdiven altı dershaneciliği...

Hikaye eski. Benim valide anlatıyor.

Vakti zamanında bizim validenin matematik dersi iyi değilmiş. Bir türlü başarılı olamıyormuş. Hal böyle olunca benim annanem demiş ki kızına .. bak falancanın oğlu şurda ders veriyor. git orda matematik dersi al. .. Validem gitmiş. Böyle bir ev 2 3 odalı, bahçesi de varmış. Her oda da ayrı bir ders, bahçede bile ders veriliyormuş. Benim valide de o sayede matematikten geçmiş.

Tabii zaman geçtikce okul müfredatları değişti, sınav sistemleri değişti, eğitimcilik anlayışı değişti. Hasılı vesselam eğitimle alakalı ne varsa bir değişime uğradı. Böyle evlerde başlayan özel ders durumları (hala devam ediyor) dershane adı verilen kurumlara taşındı.

Önceleri bir kaç öğretmen arkadaş biraraya gelip, dershaneler kurmaya başladılar. Daha sonra bunun ciddi bir gelir kapısı olduğunu anlayan yatırımcılar da bu işe para yatırdılar. Eğitimden anlamayan ama para kazanmak isteyenler için önemli bir rant oluştu.

En nihayetinde sayın başbakanımız dershaneler hakkındaki son hükmünü vererek kapatılacağı yönünde açıklamalarda bulundu. Ha keza son televizyon programlarında da bu düşüncesini tekrarlamaya devam ediyor. Ama hal böyle olunca da benim aklıma takılan bazı sorular oluyor. Bir tanesini sizinle paylaşmak istiyorum.

Dershaneler kapatıldığı takdirde; üniversite giriş sınavında puan farklarını kaldıran yasanın ardından üniversiteye girişleri önünde engel kalmayan imam hatip ve meslek liselerinde okuyan öğrenciler derslerdeki eksikliklerini nasıl kapatacaklar ?

Öyle ya..Müfredatlar aynı değil. Ama sınavda herkes aynı sorulardan mesul. Bir imam hatip lisesinin müfredatı ile fen lisesinin müfredatı aynı mı ? İmam hatipler ve meslek liseleri (adı üstünde meslek liseleri) hayata daha kısa yoldan başlamak için açılmış okullar değiller mi? Haliyle müfredatları seçilen mesleklere yönelik uygulamalı derslerden oluşuyor. İmam hatiplerde de durum aynı.

Şimdi ben bir imam hatip lisesi öğrencisi olsam. Geçen yıl düşünmeye başladım. Başbakanım adaletsizliği ortadan kaldırdı. Allah razı olsun. Artık puanlarım kesilmeyecek. Müfredat olarak normal okullardan geriyim. Ama olsun ailem beni 2 sene dershaneye gönderir açıklarımı kapatırım. Üniversiteye girme şansım olur. 

Bu yıl başbakandan yeni bir açıklama dinliyorum. "Dershaneler kapatılacak." Hayda.. Hani ben dershaneye gidip açıklarımı kapatacaktım. Oldu mu şimdi başbakanım ? Bana aynı dersleri de vermiyorsun ? Ne oldu benim üniversite hayallerim ? Üniversite sınavında fıkıh hadis arapça kelam tefsir derslerinden soru da çıkmıyor. 11 ve 12. sınıfta tarih cografya matematik ve bir çok ders yok.  Eee ben nasıl üniversite kazanacağım ?

Şimdi bazı akl-i evveller çıkıp der ki al kitapları otur çalış. Ben de derim ki o zaman ver kitapları kapat okulları herkes evinde otursun çalışsın. Sen hayatında trigonometri görmeyen bir çocuğa nasıl otur çalış dersin ki..Olmaz.. Buna çözüm bulmak gerek.

Ve gelelim başlığımızdaki mevzuata.. Merdiven Altı Dershaneciliği. Ben hatırlıyorum. Bir dönem dershaneler evlerinde ders veren öğretmenlerden şikayetcilerdi. Kayıt dışı para kazanıyorlar bizim işlerimizi engelliyorlar diye. Haklıydılar. Lakin şimdi kendileri de aynı durumla karşı karşıyalar.

Benim şahsi görüşüm. Dershanelerin kapanması ile ortaya çıkacak, eksiklik durumlarında evlerde özel ders furyası daha da artarak devam edecek. Belki bu amaçla bir kaç öğretmen arkadaş -yukarda bahsettiğim üzere- yine bir araya gelip bir ev tutacaklar orada 5 6 belki 10 öğrenciye kendi koşullarında ders verecekler. Sizce olması mümkün değil mi ? Aslında hikaye o kadar açık ve yalın ki. Derslerinde geri olan çocukların aileleri böyle öğretmenler arayıp bulacaklar ve bu da bombanın fitilini ateşleyecek. Buradaki arz da (yani özel dersler) talepten (veli istekleri) dolayı oluşacak. Kayıt dışı ekonomi diye ben buna derim :) Dershane döneminde alınan ciddi vergilerin yerine bu işi yapanlara daha temiz para kalacak. Yani insanlar illegal yollara yönlendirilecekler.

Hata kimin ? Araştırılmadan, incelenmeden,ön hazırlıkları yapılmadan (4+4+4 mevzusu gibi)  dost meclisinde 3 5 kişinin fikir teakkisinde ortaya çıkan bir düşünceyi  80 milyonluk ülkeye uygulayan yönetimlerde.. Neyse seneye kadar bu ülkede gündem daha çok değişir. Söylenen sözler geri alınır. Yenilerini söylenir. Bekleyip görelim.

Son söz: Benim bir fikrim var. Biliyorsunuz normal okullarda seçmeli ders olarak Kuran-ı Kerim dersleri verilmeye başlandı. Belki de imam hatip okullarında ve meslek liselerinde de seçmeli olarak matematik, geometri, tarih, coğrafya, edebiyat gibi dersler verilebilir. Ya da dershaneler okullara taşınır. Hafta sonları dersler verilir. Hem okul kazanır hem de öğrenciler derslerinden geri kalmazlar. Bence kayda değer bir fikir.