MERHABA MATİLLA

Duygusunu, düşüncesini, davranışını; görsel ve işitsel olarak açıklayanlar, yankı beklerler. Yankı yoksa, açıklayarak kendilerini dışa vurmaları, ilgisizlik okyanusunda yalnızlığa gömülür.

SEÇMEN SENDİKALARI başlıklı, harf görselliğindeki yazımın yankısı Milliyet Blogdaşım MATİLLA'dan geldi. Sevinçle karşıladım. Sendikaların siyasi partilerden farkı yoktur diyor Matilla. Ben de aynı fikirdeyim. Dahası, örgütlerin birbirinden farkı yoktur düşüncesindeyim. Çünkü örgütler; yönetmek isteyenlerin kontrolundadır, yönetilenlerin değil.

Sadece Sendika Ağalarını suçlamak doğru olmaz. Sendika üyeleri, Sendika Ağası istedikleri için, ağalar ortaya çıkıyor. İslam Peygamberi, "Nasılsanız öyle idare edilirsiniz"; Montesquieu "Her millet layık olduğu idareyi seçer" derken bu gerçeği görmüşlerdi. Sendikalı nasılsa, sendikası; partili nasılsa partisi öyledir.

Sendikaları, siyasi partileri, dernekleri, vakıfları vb tüm sivil toplum örgütlerini düzeltmenin yolu; tabanlarını düzeltmekten başlar. Siyasi partileri düzeltmenin yolu; sempatizanlarını, taraftarlarını, militanlarını seçmenleştirmekten geçer. Bu da ancak partilerin dışında bağımsız Seçmen Sendikası gibi kuruluşlarca gerçekleştirilebilir.

BİLİMSEL HUKUK'tan söz ediyor Blogdaşım Matilla, sosyal bilimlerin bilim olarak yeniden yapılandırılması bağlamında. Yasalar, Yasama erkinin güncel miyopluğuna göre orantısız kabulleriyle yapılmaz; Hukuk matematize edilir, Hukuk Mühendisleri hukuk önerirlerse itirazım olmaz.